Bu geceye kadar translate Portuguese
202 parallel translation
Tom bu geceye kadar yanıt vermememi söyledi.
Ele disse para lhe responder só à noite.
Bu geceye kadar yüz elli doları bulur.
Até ao anoitecer certamente serão cento e cinquenta.
Çok güzel, tatlım. Bu geceye kadar.
Está bem, meu doce.
Bu geceye kadar, tatlım.
Desculpa. Até logo à noite.
Bu geceye kadar, benim küçük fidanım.
Até logo, minha árvorezinha.
Bu geceye kadar, onlar erimiº olacak... ve kendi tabanlariniz üstünde yürüyor olacaksiniz.
Logo a noite, sentir-se-ao fartos deles... e marcharao descalços.
Şey, bu geceye kadar, hissetmedim.
E tu? - Nunca, até hoje.
Bu geceye kadar, tatlım.
Até logo à noite, chéri. "
Ve ondan bir daha haber alınamadı bu geceye kadar.
Até esta noite.
Yemin ederim bu geceye kadar varlığından bile haberim yoktu.
Dou-lhe a minha palavra de honra. Até hoje, não sabia da sua existência.
Bu geceye kadar, seni direniş grubuna teslim ederiz.
Logo à noite já estarás entregue à Resistência.
- Bu geceye kadar bende kalsın.
- E só até à noite?
Bu geceye kadar onu devreden çıkarıyorum.
Retiro-o da circulação. Vamos acusá-lo nun outro caso.
Çünkü böyle bir güzelliği görmedim bu geceye kadar.
Porque nunca vi beleza verdadeira até esta noite.
Bu geceye kadar doktorlar bana frijit olduğumu söylemişti.
Até esta noite, os médicos diziam-me que eu era frígida.
Bu geceye kadar.
Até hoje à noite.
Bu geceye kadar bitmesini istiyorum.
Quero isto pronto até hoje à noite.
Bu geceye kadar beklemek zorundayız.
Teremos de esperar até logo à noite.
Sonunda da yolum işsiz bir şekilde San Francisco'ya düştü... Bu da zaten, bu geceye kadar tüm hayat hikayem oluyor.
E acabei por ficar desempregada e por vir parar aqui a San Francisco, que é toda a história da minha vida, até esta noite.
Benim çok iyi olduğum düşünülüyordu... çünkü hiçbir erkek beni duygusal anlamda etkilemeyi başaramamıştı... bu geceye kadar.
Eu era considerada perfeita... pois nenhum homem tinha sido capaz de me envolver emocionalmente... Até hoje.
Bu geceye kadar bütün duvarı bitireceğim.
Vamos deixar toda esta parede terminada até à noite.
Bu geceye kadar bir ajan olduğunu anlamadık.
Não percebemos que era um agente até esta noite.
Odanı bu geceye kadar toplanmış istiyorum genç adam.
Eu quero o quarto arrumado esta noite, meu jovem.
- Bu geceye kadar Lutan.
- Até logo à noite, Lutan.
Bu geceye kadar seni tam olarak tanımıyordum.
Até esta noite, não te conhecia realmente.
Bu geceye kadar vaktin var.
Tens até hoje à noite.
- Bu geceye kadar 80 bin dolara ihtiyacım var.
- Necessito $ 80 mil hoje mesmo.
Bay Acme'nin vasiyeti bu geceye kadar ortaya çıkmazsa...
E se o testamento do Sr. Acme não aparecer até à meia noite de hoje.
bu geceye kadar teslim edebilir misin?
Já ouvi coisas fantásticas a teu respeito. Entregas isto?
İşlerin durumuna göre, bu geceye kadar sürebilir.
Pode se estender até à noite, dependendo de como as coisas andarem.
Bu geceye kadar sabırlı olmalıyız.
Temos que ter paciência até esta noite.
- Ta ki bu geceye kadar.
- Até hoje.
- Bu geceye kadar bekleyebilir.
- Pode esperar para a noite.
Bu geceye kadar dönebileceğini ummuyor.
Só deve voltar hoje à noite.
Biliyor musun... Bu geceye kadar bir an bile pişmanlık duymamıştım.
sabes, eu nunca me arrependi de nada até esta noite.
Ama bu sabah öldü ve bana yardım etmezseniz bu geceye kadar ben de ölürüm.
O melhor. Morreu hoje de manhã e, se não me ajudar, esta noite eu estarei morta.
Hatırladığım kadarıyla, biz asla... asla... bilerek yanlış bir haberi yayımlamadık. Bu geceye kadar.
Se não me falha a memória... nunca, jamais publicamos conscientemente uma história errada, até esta noite.
Bu geceye kadar senin de böylesini istediğini sanıyordum.
Até hoje, julguei que também era o que tu querias.
Ve bu geceye kadar kesinlikle, mutlaka orada olması lazım.
Tem absoluta e positivamente de chegar lá no dia seguinte.
Bu geceye kadar bir şeyler öğrenmiş olurum.
Talvez saiba alguma coisa logo à noite.
O, bu geceye kadar dans ettiğim tek kişiydi. Şu Lorraine iyiymiş.
Só tinha dançado com ela, mas a Lorraine tem jeito.
- Tamam... bu geceye kadar daha fazla şarap yok.
Concordo, esta noite, não há mais vinho.
Sonra uzun bir zaman, hiç bir şey olmadı. Ta ki bu geceye kadar.
Depois durante muito tempo não aconteceu nada.
Bu geceye kadar hatırlamıyordum bile.
Nem sequer me lembrava até esta noite.
Haberiniz olsun, bu kadını dün geceye kadar hiç görmemiştim.
Quero que todos sibam, eu nunca vi esta mulher antes da noite passada.
Geceye kadar bu konuyu açmayalım, tamam mı?
Vamos adiar isto até à noite, sim?
Yeni bir radyatör almak için kasabaya gitmem lazım. Eğer bunu bu geceye kadar tamir edersen sana iki katı para öderim.
Tenho de ir à cidade comprar um radiador novo.
Bu kadar özel bir geceye? Neden?
Numa ocasião tão especial?
Bu geceye kadar üşüyecekler, ıslanacaklar ve yorulacaklar.
Pela noite eles estarão com frio, molhados e cansados.
Geceye kadar bu iş bitecek!
É campo de guerra até ao cair da noite!
- Ona açıldıktan sonra gerisi çorap söküğü gibi geldi. Bu hafta o kadar çok kişiyle çıktım ki aynı geceye iki kişi koymam gerek.
Assim que quebrei o gelo, foi como andar de bicicleta.
bu geceye ne dersin 24
kadar 19
bu gece 1008
bu gece mi 195
bu geceden sonra 17
bu gecelik bu kadar 23
bu gece gidiyorum 18
bu george 24
bu gerçek olamaz 65
bu gerçek mi 81
kadar 19
bu gece 1008
bu gece mi 195
bu geceden sonra 17
bu gecelik bu kadar 23
bu gece gidiyorum 18
bu george 24
bu gerçek olamaz 65
bu gerçek mi 81
bu gece görüşürüz 40
bu gece için 16
bu gece ne yapıyorsun 37
bu gerçekten çok güzel 20
bu gerçekten güzel 22
bu gece olmaz 199
bu gemi 27
bu gerekli 16
bu gerçekten inanılmaz 20
bu gerçek 258
bu gece için 16
bu gece ne yapıyorsun 37
bu gerçekten çok güzel 20
bu gerçekten güzel 22
bu gece olmaz 199
bu gemi 27
bu gerekli 16
bu gerçekten inanılmaz 20
bu gerçek 258