English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bu gerçekten

Bu gerçekten translate Portuguese

18,575 parallel translation
Böyle olsa bile Bu gerçekten çok güzel.
E mesmo se fosse... É realmente algo belo.
Bu gerçekten iyi bir zaman değil.
Esta não é mesmo uma boa altura.
Bu gerçekten çok önemli.
Isso é muito importante.
Ve bu gerçekten... Hiç olmazdı.
Isto realmente nunca acontecia.
Ve bu gerçekten ürkütücü.
E... Isso é mesmo terrivel.
Bu gerçekten benim için mi?
Esse é, na verdade, o meu favorito.
- Ve bu şey gerçekten de rüyana girmemi mi sağlayacak?
E depois esta coisa vai mesmo permitir-me entrar no teu sonho?
Bu sefer gerçekten.
A sério, desta vez.
Anlıyorum, gerçekten anlıyorum ama bu kararı ben veremem.
Eu compreendo, a sério, mas não sou eu que decido.
- Bu harikaydı gerçekten.
- Isto foi demais.
Durumuna bakılırsa, bu sefer gerçekten acıtacak.
Julgando pela tua aparência, desta vez, isto vai doer.
Sana anlatmak istedim, gerçekten. Bu sabah az daha başarıyordum.
Eu queria dizer-te, a sério, era isso que queria dizer esta manhã.
Bu sefer gerçekten...
- Então? - Desta vez estou mesmo...
Demek istediğim bu yaratıkların hamlığı gerçekten üzücü.
A rudeza destas criaturas é bastante... desoladora!
Bu doğruysa, gerçekten maddeyi yumuşatabiliyorsanız, bu teorik olarak atomu küçültebileceğiz anlamı taşımıyor mu?
Se isso for verdade, e conseguir amaciar a matéria, isso não significa que em teoria podia miniaturarizar um átomo?
Gerçekten inanmıyorum bu yer 2 senedir kapalıydı.
Eu não consigo acreditar que este lugar esteve fechado durante 2 anos.
Goto'da geçirdiğim altı gün ve Kichijiro'nun inancının yenilenmesi bana hayatımın kıymetini dünyanın sonunda yer alan bu ülkedeki insanlara gerçekten faydalı olabileceğimi hissettirdi.
Esses seis dias em Goto e a nova Fé de Kichijiro fizeram-me sentir que a minha vida tinha valor e que poderia ser útil às pessoas deste país nos confins da Terra.
Peki bu işle gerçekten uğraşan devlet görevlilerine ne oldu?
E os outros funcionários do estado que de facto tinham experiência com este tipo de coisas?
Sana gerçekten güveniyor Katie. Bu olağanüstü çünkü o adam kimseye güvenmez.
Ele confia mesmo em ti, Katie, o que é incrível, porque aquele homem não confia em ninguém.
Bu tür şeyleri uzatmak gerçekten acı verici olabilir.
Pode ser muito doloroso prolongar essas coisas.
Alabileceğimiz en iyi yardım bu mu gerçekten?
Não conseguimos melhor ajuda do que esta?
Biliyorsun ne kadar hayta olsa da Kol gerçekten bu işte ustadır.
Sabes, apesar das travessuras, o Kol é um mestre da arte dele.
Bu acıtır, ama ikimiz de biliyoruz ki.. .. gerçekten bağlantı yaşadığın kişi hala hayatta.
É doloroso, mas ambos sabemos que a pessoa a quem estás ligada continua a respirar.
Gerçekten ölüyorsam, bu.. .. son içkim olamaz.
Se estou mesmo a morrer, essa não será a minha última bebida.
- Eğer bu doğruysa gerçekten etkilendim.
Se isso fosse verdade, ficaria impressionada.
Bu çocukları elleri kelepçeli, kameraların önünde teşhir edilmelerini gerçekten görmek ister misin?
Queres mesmo ver estes miúdos a desfilar à frente das câmaras algemados?
Gerçekten bu işi yürütecek misin?
Vais mesmo continuar com isso?
Gerçekten bu konuda konuşmak istemiyorum.
Não quero falar sobre isso.
Hani dersiniz ki, "Gerçekten bu kadar aşık olabilirler mi?"
Os outros questionam : "Será possível estarem assim tão apaixonados?"
Lim Gye-Jin gerçekten bu çürümüş ideolojiye inanıyor musun?
Lim Gye-jin, acredita mesmo na sua ideologia podre?
Harika bir görüşüm var. Bu yüzden gerçekten iyi atış yaparım.
Tenho uma óptima visão, por isso, atiro muito bem.
Siz ikiniz gerçekten bu partiye davetsiz girebileceğinizi mi düşünüyorsunuz?
Acham mesmo que podem invadir esta festa?
Ki, eğer Castle bu kadar deli olmasaydı sen gerçekten kazanabilirdin.
Se o Castle não fosse lunático, podias ter ganhado.
Claire, sen gerçekten bu adamın daha önce ölü olduğunu öne sürmüyorsun.
Claire, não estás a sugerir que este tipo esteve morto antes.
Eğer gerçekten bu tatil zamanında kendine işkence etmek istiyorsan gel de misafirim ol.
Se quer mesmo torturar-se nesta altura, esteja à vontade.
Bu çemberi gerçekten daraltıyor.
Isso resume tudo.
Neyle uğraştığımı gerçekten bilsem hiç bulaşmazdım bu işe.
Nunca o teria feito se soubesse com o que estava mesmo a lidar.
Sen gerçekten terapi mi alıyorsun? Neden bu kadar şaşırdın?
Porque é isso tão surpreendente?
Benimle çalışmak için yaptığın bütün o manipülasyonlardan sonra bu dava sıkıcı diye gerçekten çekip gidecek misin?
Após todas as tuas manipulações para trabalhares comigo, vais mesmo embora por achares que este caso é aborrecido?
Bu şey beni gerçekten rahatsız ediyor.
Não. Isto irrita-me tanto.
Bu benim için gerçekten büyük bir fırsat James.
Esta é uma excelente oportunidade para mim, James.
- Bu çocuklara bunu yapacak mısın gerçekten?
Vais tramar estes miúdos?
Canavar'la ilgili bu hikâyelere gerçekten inanıyor musun?
Acredita mesmo nas histórias sobre a Besta?
Bu adam gerçekten Mesıhlerı öldüren modern Herod olduğunu düşünüyorsa Tanrı'ya karşı mısılleme yapıyor olabılır.
Sabes, se esse tipo pensa mesmo que ele é o rei Herodes dos tempos actuais a massacrar os Messias, então talvez ele esteja a retaliar contra o próprio Deus.
Bu boku yaparken gerçekten incinebilirsin.
Podes magoar-te a fazer isto. E para quê?
Sen ve Bill gerçekten bu konuda aydınlatmaya neden oldunuz seks hakkında zekice tartışmalar başlattınız.
Tu e o Bill foram pioneiros nesse campo, iniciaram um debate inteligente sobre sexo.
Bu şehri gerçekten seviyorsun değil mi?
Adora mesmo esta cidade.
Bu gece gerçekten sağlam parti ayarlamışsın.
Pá, tornou a noite bem animada.
Bu Magnus'un gerçekten babamın çocuğu olduğundan emin misin?
E tens a certeza que o Magnus é mesmo filho do meu pai?
Bu teknolojiye gerçekten ihtiyacım var, Belle.
Preciso mesmo da tecnologia, Belle.
Ben her zamanki gibiyim ve bu takımın parçası olmayı gerçekten çok istiyorum.
Sou a mesma pessoa que sempre fui e quero mesmo fazer parte desta equipa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]