Eve geldim translate Portuguese
824 parallel translation
Dadı, eve geldim.
Mammy, estou tão...
Onunla otobüse kadar yürüdüm, sonra da tek başıma eve geldim.
Acompanhei-a ao autocarro, e depois voltei para casa sozinha.
Evet, sevgilim. Eve geldim.
Sim, querido, voltei.
Birçok kez eve geldim, ama sen yoktun.
Mas nunca estás em casa, das muitas vezes que lá vou.
Şöyle oldu : O gece beklemedikleri bir anda eve geldim ve her ikisini birlikte buldum, sonrasında ne olduğunu size tekrar tekrar anlattım.
Aconteceu eu ter regressado naquela noite, quando não me esperavam, e encontrei os dois juntos, e o que aconteceu depois disso, já o disse várias vezes.
Senden ayrıldıktan sonra dosdoğru eve geldim ve yukarı çıktığımda... - Daire 3B.
Depois de te deixar, fui logo para casa, e quando cheguei lá acima...
Eve geldim ve ışığı gördüm ve sizin arabanızın farlarını açık bırakmış olabileceğinizi düşündüm.
Cheguei agora, e pensei que se tivesse esquecido da luz acesa.
Eve geldim ve pakedi açtım ama yemlere dokunmadılar bile.
Abri-lhes um saco quando cheguei a casa e elas não lhe tocaram.
Eve geldim, canım!
Já cheguei, amorzinho!
İstediğim bir evdi. Ve bir eve geldim, biraderler halimden dolayı fark etmeyip kendimi daha önce geldiğim yerde buldum.
Eu só desejava um lar e foi um lar que eu procurei, irmãos sem me dar conta do meu estado de onde estava e onde já tinha estado antes.
Geçen salı eve geldim.
Fui para casa na terça-feira passada.
Her zamanki gibi akşam dokuzda eve geldim.
Fui trabalhar como sempre, por volta das 9 da manhã.
Eve geldim ve onu orada buldum Odasının parasını ödüyor
Cheguei a casa e encontrei-o na sala. Deixei-o ficar mas paga o quarto.
- Bir gün eve geldim onu banyoda buldum.
Um dia, cheguei a casa e surpreendi-o no duche.
- Sonrasında da eve geldim.
- E depois vim para casa.
Usta, eve geldim.
Mestre, voltei para casa.
Gücenmeyin ama herhalde yanlış eve geldim.
Espero que seja a casa errada. Sem ofensa.
O yüzden bende taksiyle eve geldim.
Portanto apanhei um taxi para casa.
Şimdi eve geldim ve kitabımı açınca numaranı gördüm ve...
Acabei de chegar abri o meu livro, vi o seu número e...
Eve geldim ve bütün arabalar yolu kapatmış.
Tenho carros no meu jardim! - Não viste o meu bilhete?
- Dün gece eve sağ salim geldim mi?
- Cheguei bem a casa ontem à noite?
Eve geldim, Sam.
Voltei para casa, Sam.
Eve 12 : 30'da geldim.
Vim à meia noite e meia.
- Dün geldim ve babamların eve gittim...
- Ontem passei por casa do meu pai...
Gel, Philadelphia. Seni eve götürmeye geldim.
Vem, Philadelphia.
Onun için endişelendiğimden bu akşam işten eve erken geldim.
Voltei cedo para casa porque estava preocupado com ele.
Kirby, buraya, Jeff'i eve götürmeye geldim.
Kirby, vim para levar o Jeff para casa.
Seni eve götürmeye geldim, Jeff.
Vim levar-te para casa, Jeff.
Eve yeni geldim.
Acabo de chegar.
Marie, seni eve götürmeye geldim.
Vim para te levar para casa.
Sadece kızını eve getirmek için geldim.
Só vim trazer a sua filha a casa.
Bana güveniyor. Hiç onu aldattığımı... Geçen Noel, eve gömleğimin yakasında ruj iziyle geldim.
Nem lhe passaria pela cabeça que eu,... no Natal passado, cheguei à casa com baton no colarinho.
Eve çok geç geldim. "
Deixe-me dormir, cheguei muito tarde.
Eve şimdi geldim.
Estou a chegar a casa.
Bayan Maragon'u eve götürmeye geldim.
Vim para levar a senhorita Mergan a casa.
Eve yeni geldim.
Ainda não o vi. Cheguei agora.
O yüzden erken geldim eve.
É por isso que vim mais cedo.
Seni eve götürmeye geldim.
Venho para te levar para casa.
- Seninle eve yürümeye geldim.
- Acompanho-a a casa.
Eve geç geldim, çamaşırlarımı yemiş.
Uma noite cheguei tarde a casa e ela comeu a minha roupa suja.
- Seni eve götürmeye geldim.
- Vim acompanhar-te a casa.
- Yürüyerek geldim eve.
- Sim, vim a pé.
Eve yürüyerek geldim.
Caminhei.
Eve biraz dinlenmek için geldim.
Venho para casa para descansar e ainda tenho que aturar isto.
Eski eve geldim.
Como está você?
şey, ben bu şeyi getirmeye geldim. Bay Bender'a. - Tabi doğru eve geldiysem.
Bem, vim trazer isto para... para o Sr. Bender, isto é, se acertei na casa certa.
Oğlumu eve götürmeye geldim. Ama zaten evde olduğunu anladım.
Vim aqui para levar o meu filho para casa... e percebi que ele já está em casa.
Eve erken geldim ve notunu buldum.
Cheguei a casa mais cedo e encontrei o teu bilhete.
- Eve götürmek için İngiltere'ye geldim!
Vim a Inglaterra para levá-la de volta.
Babamla geldim, Kız benimle eve geliyor.
Mas, se o meu pai deixar, ela volta para casa comigo.
Seni eve götürmeye geldim.
- Vim para te levar para casa.
geldim 384
geldim işte 33
eve gidiyorum 210
eve gel 70
eve gitti 30
eve git 260
eve gitmek istiyorum 292
eve gidelim 249
eve gittim 19
eve gidiyoruz 153
geldim işte 33
eve gidiyorum 210
eve gel 70
eve gitti 30
eve git 260
eve gitmek istiyorum 292
eve gidelim 249
eve gittim 19
eve gidiyoruz 153