Evet ama nasıl translate Portuguese
482 parallel translation
- Evet ama nasıl.
- Sim e de que forma.
Evet ama nasıl altını Avrupa'ya nasıl geçireceksin?
Mas como é que levava o ouro para o continente europeu? Bem...
- Evet ama nasıl?
- Sim, sim.
Evet ama nasıl?
Sim, mas como?
- Evet ama nasıl?
- Sim, senhor. Mas como?
- Evet ama nasıl yaptınız?
Como você conseguiu?
Evet ama nasıl?
Sim, sim, mas como?
- Evet ama nasıl yapacağım bu işi?
- Sim, mas como faço isso?
- Evet ama nasıl?
- Sim, mas como?
- Evet ama nasıl?
- Isso mesmo! Mas como?
Evet ama nasıl oldu?
Sim, mas como a apanhou?
Evet, hanımefendi. Ama nasıl?
Sim, mas como?
- Evet, ama nasıl bildiniz?
- Sim, como sabe? - Como sei?
- Seni nasıl sevdiğimi biliyorsun! - Evet bunu o kadar sık söylüyorsun ki! Ama vakti geldiğinde ben de kocamı bulacağım.
Já me disseste isso muitas vezes, mas quando chegar a altura, hei-de arranjar um marido.
- Evet, ama nasıl yapacağımı bilmiyorum.
- Sim, mas não vejo como.
Evet, öyle, ama bunu nasıl biliyorsun?
Sim, é verdade, mas como é que você sabe?
Evet, evet, ama nasıl?
Sim, sim, mas como?
Evet, düşündüm... ama nasıl biraraya getireceğimi pek bilemiyorum.
Sim, claro que pensei... mas eu não sei realmente como os unir.
Evet ama, onu evden nasıl uzaklaştıracağız?
Sim, mas como fazemos que ela saia de casa?
Evet, ama nasıl görünüyorum?
Pois, mas que tal estou?
Evet, ama nasıl bildin?
- Exacto. Mas como...
Evet. Ama orayı nasıl bulacağım?
Sim, mas como encontrarei esse lugar?
Evet. Ama nasıl benim olur?
Sim, mas o que é que isso tem a ver comigo?
- Bir anlamda evet. Ama nasıl karar veriyorsun?
Então como decide?
Evet. Öyledir efendim ama Biederbeck ile Phibes'ın gittikleri dağı nasıl bulacağız efendim?
Sim Sim, senhor... mas como são as montanhas que vão para Biederbeck e Phibes?
Evet ama dışarısının gerçekte nasıl bir yer olduğunu kim bilebilir?
Mas quem sabe o que é que vai acontecer lá fora?
Evet, ama bunu Richard'a nasıl anlatırım?
Sim, mas como posso contar isso a Richard?
- Evet, ama bunu nasıl...
- Sim, mas como posso eu...
Evet efendim, Bay Reynolds, ama nasıl istiyorsunuz?
Sim, senhor Reynolds, mas como o quer de volta?
Ama evet, evlat, nasıl öleceğimi biliyorum.
Mas isso sim garoto, eu também sei morrer!
- Evet, ama nasıl?
- Pois sim, mas como?
- Evet ama nasıl?
- Sim, mas como? Cowslip está a caminho?
Evet, ama nasıl bir mutluluk istiyorlardı?
Mas que tipo de felicidade?
Evet, ama nasıl oluyor da kendi kendini sürebiliyor?
Sim, mas como consegue conduzir-se sozinho?
Evet ama hemşire... nasıl yapayım...
Enfermeira, mas... Como é que eu vou...
Evet.Ama şimdi nasıl hissettirdiğini öğrenmem lazım.
Mas necessito saber o que sente, agora.
Evet, ama nasıl.
Sim. Mas como?
Sana benimkini ödünç verirdim, ama nasıl biri olduğumu bilirsin... — Evet biliyorum...
Eu até te emprestava, mas sou muito possessiva com as minhas coisas. - Sim, eu entendo.
Evet ama, hala nasıl olduğunu anlamıyorum.
Ainda näo compreendo.
Evet ama paraşütü nasıl yok edeceksiniz? Demek istediğim, yakma riskini alamazsınız.
Mas como se destrói um pára-quedas, não podia arriscar-se a queimá-lo.
Evet ama merkeze nasıl girdiklerini çözmeliyiz.
Sim, mas supondo que estejam dentro do complexo.
Evet, ama nasıl dans edilir bilmiyorum.
- Sim, mas não sei dançar.
Evet, ama... Senin şöhretine nasıl bir etkisi olur, bir düşün.
Sim, mas... pensa no que fará à tua reputação.
Evet. Ama bir barmen, bu servetin bir kısmına nasıl sahip olabilir?
Sim, mas como é que um barman deita a mão a uma parte disso?
Evet, ama ben bunun nasıl olduğunu sordum.
Sim, mas o que eu perguntei foi como.
Evet. Ama Gunga Din nasıl başlıyordu?
- Como começa o "Gunga Din"?
Evet, ama bu nasıl bir uygarlık?
Sim, mas de que tipo de civilização é que está a falar?
Oh, evet, bayım, zalim. Şimdi, nasıl ölebiliyor, bilemiyorum, ama şunu söylememe izin verin, onun hayatı, sefil bir hayatı vardı.
Como morreu, não lhe sei dizer, mas olhe que a fez muito infeliz.
Evet, ama nasıl bir kitap?
Sim, mas que tipo de livro?
Evet ama böyle bir davayı nasıl mahkemeye götürebiliriz?
- Mas como se julga um caso destes?
- Evet. Polisin gündüz vakti gelmesi ama birden gece olması nasıl?
Quando o polícia chegou era de dia e agora subitamente é de noite?
evet ama 345
ama nasıl 295
ama nasıl olur 20
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
ama nasıl 295
ama nasıl olur 20
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasıl yardımcı olabilirim 221