Gayet güzel translate Portuguese
1,129 parallel translation
Evet gayet güzel.
É bonita.
Evet. İşe yaradığı gayet güzel anlaşılıyor.
Sim, Posso ver que está a trabalhar muito bem.
Yada bir kolluk baban için gayet güzel olacaktır.
Ou uma braçadeira para o seu pai.
Kitty olmadı diyor ama bence gayet güzel oldu.
A Kitty diz que não, mas acho que me fica muito bem.
Gayet güzel.
É muito fixe.
Evet, tadı gayet güzel.
Sim, é doce.
Yanakları gayet güzel.
Ela tem boas bochechas.
Bazı testler yapıyordum. Sizi temin ederim ki, gayet güzel gidiyordu.
Realizava testes e ela não era muito cooperativa asseguro-lhe
Burası senin için gayet güzel bir yer, Harry.
Este é um óptimo lugar para ti, Harry.
- Gayet güzel.
Está bom...
Montaj yaptık. Gayet güzel oldu.
Nós fizemo-lo, ta altamente.
Beyler, gayet güzel çaldınız.
Rapazes, soou bem...
Pekala. Bence gayet güzel görünüyor.
Para mim, estão perfeitos.
Sanıyorum, tadı bana gayet güzel geliyor.
Calculo que sabem muito bem para mim.
Onun senin çevrende gezinmesi sana bakması aynı içkiden içmesi, aynı giyinmesi gayet güzel bir şey.
É impressionante... a maneira como ele o segue e olha para si. Bebe a mesma bebida. Veste-se da mesma maneira.
Tercih ettiğin bir yer var mı? Yeni açılmış ve gayet güzel bir Bolian restoranı var.
Há um novo restaurante boliano que é muito bom.
Peki ala, yarın ki programıma gayet güzel bir malzeme çıktı.
Bem, vou ter bastante material para a edição de amanhã do Programa de Informação do Neelix.
Mürettebat varlığından memnunmuş gibi görünüyor, ve kendisin taktik subay olarak gayet güzel kanıtlıyor
A tripulação parece estar se acostumando com a presença dele, e ele está provando ser um Oficial Táctico muito competente que não tem medo de expressar a opinião dele.
Her şey gayet güzel ve derli toplu gözüktü.
Estava tudo muito bonito e arranjado.
Aslında, Christie, kyafetlerin hatları gayet güzel... ve renk kullanımı da canlı ve eğlenceli.
Na verdade, Christie, têm umas boas linhas... um uso divertido e atrevido das cores.
Evet, gayet güzel.
Sim, muito bem.
İnsanlar gayet güzel geçinip gidiyordu ama sonra vampirler geldi.
As pessoas estão bem felizes com as suas vidas, aí os vampiros chegam.
Gayet güzel.
Muito bem.
Kendi başına gayet güzel çalıyorsun. Çalmak için kimseye ihtiyacın yok.
Sozinho já és excelente, não precisas de companhia.
Sana verilen görevi yap, beladan uzak dur, gayet güzel anlaşırız.
Faz o trabalho que te está destinado, não te metas em sarilhos e vamos dar-nos lindamente.
Gayet güzel olmuşlar.
Muito bem feito.
Gayet güzel gizlenmiş, öyle değil mi?
Muito bem camuflado, não é?
Peki ala, bunu kabul etmek sizin için çok erken olabilir, ama hayat burada gayet güzel.
Bem, sei que é muito cedo para você aceitar isso, mas a vida aqui não é tão má.
Gayet güzel konuşuyordu.
Ela falou muito energicamente.
Gayet güzel de oldu.
E funcionou como um feitiço.
Bizi buraya gayet güzel indirdin.
O modo como nos trouxeste aqui? Foi de um grande piloto.
"Nazik ve hoş biçimde." Bu gayet güzel.
"Delicadeza e cordialidade". Isso não é muito mau.
Evet, gayet güzel.
Sim, é boa.
Güzel. Güzel. Gayet güzel.
Está bem, muito bem.
Gayet güzel bir ev. İnsanlar böyle bir yer için birbirlerini öldürürler. Kapıcısı var, balkonu var, mahalle gayet nezih.
Vou ficar calmo e deixar que ele venha até mim.
- Bunlar gayet güzel.
Estão bastante bons...
- Gayet güzel.
- Parece-me bem.
- Gayet güzel.
- Tudo bem.
Merhaba, Bryan Trenberth, beni sevip sevmemen umrumda değil... ancak bu hafta atıştırmalık bir şeyler getirmedik çünkü eşimin işi başından aşkın... ve geçen hafta gayet güzel şeyler getirmişti... ve eğer bunlar senin listende yoksa... üzgünüm, fakat bu senin sorunun.
"Olá, Bryan Trenberth, não me interessa se gosta de mim ou não," "mas não trouxemos merendas porque a minha mulher anda ocupadíssima," "comprou uma merenda aceitável, a semana passada,"
- Gayet güzel.
- Muito bonita.
Gayet güzel.
É óptimo.
Anne, Ally gayet güzel yiyor, tamam mı?
A Ally come bem.
- Gayet güzel.
- Muito bem.
Gayet güzel.
Ficaste muito bem.
Röle sinyali buraya gayet güzel geliyor.
Há algum problema?
Gayet güzel iyileşiyor.
Tem recuperado muito bem.
Bence gayet güzel.
Não me sabe a nada.
Güzel, gayet makul.
- Está bem, é justo.
Gayet güzel büyüdünüz.
Cresceram todas muito bem.
Yuvarlak grafikler gayet güzel olmuş.
Bons diagramas, pessoal.
Gayet güzel.
É bastante bom.
güzel 14869
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzel kızım 24
güzelim benim 17
güzellik 77
güzelmiş 286
guzel 19
güzelim 390
güzelsin 102
güzel kız 114
güzel bir gün 178
güzel kızım 24
güzelim benim 17
güzellik 77
güzelmiş 286
güzel bir kadın 48
güzeller 55
güzel bir kız 49
güzeldi 214
güzel görünüyorsun 72
güzel bayan 54
güzeldir 52
güzel olmuş 50
güzel mi 269
güzel bir gün olacak 16
güzeller 55
güzel bir kız 49
güzeldi 214
güzel görünüyorsun 72
güzel bayan 54
güzeldir 52
güzel olmuş 50
güzel mi 269
güzel bir gün olacak 16
güzel bir akşam 18
güzel bir sabah 27
güzel bir gece 42
güzel olur 48
güzel miyim 17
güzel kızlar 22
güzel görünüyor 117
güzel oldu 48
güzel yer 53
güzel değil mi 278
güzel bir sabah 27
güzel bir gece 42
güzel olur 48
güzel miyim 17
güzel kızlar 22
güzel görünüyor 117
güzel oldu 48
güzel yer 53
güzel değil mi 278