Güzel bir kadın translate Portuguese
1,700 parallel translation
Daha gençsin Mel, güzel bir kadınsın.
Ainda és jovem, Mel, és uma mulher bonita.
Güzel bir kadınsın. Sende öyle, Bob.
Tu também, Bob.
Senin nasıl da güzel bir kadın olup çıktığını gördükçe gözlerime inanamıyorum.
Ainda não me habituei à mulher bonita em que te tornaste. - Pára.
Güzel bir kadını görüp odaya geçip onunla konuşmana engel olan ne?
O que o faz olhar para uma mulher bonita... no outro lado da sala e não ir falar com ela?
Güzel bir kadını asla unutmam...
Eu nunca esqueço uma linda mulher.
Ama unutma sen güzel bir kadınsın ve hayatta istediğin herşeye sahipsin.
Mas lembra-te, tu és uma mulher linda e tudo vai dar certo.
Neyse ki hepimiz gibi... güzel bir kadın da, onu görene kadar ne istediğini bilmez.
Felizmente, a verdade é que, tal como todos nós, as mulheres bonitas só sabem o que querem, quando o vêem pela frente.
Sizin gibi güzel bir kadını dansa kaldırmaya cesaret edemem.
Talvez, por que não, não tenho outra coisa para fazer.
Tatlım, güzel bir kadınsın,.. ... ve birisinin senin için ateşli düşünceleri var.
És uma mulher linda, e há alguém fortemente apaixonado por ti.
ve bana destek olan güzel bir kadın vardı...
Eu e o apoio de uma mulher linda
- Onu öyle görünce, gerçekten çok güzel buldum, kendi kendime "Şüphe yok, Célia gerçekten insanların hayallerindeki kadar güzel bir kadın..." diye düşündüm.
"Quando a vi pensei, ela é tão bonita, e pensei" Sem dúvida, a Célia é mesmo a rapariga que nos faz sonhar... "
- Sen çok güzel bir kadın -
És uma bela m... Eliot!
Abaza sersemler güzel bir kadın görmek istiyor mu?
Ei, seus fodilhões, querem ver uma mulher bonita?
Sen güzel bir kadınsın.
Você é uma mulher bonita.
Güzel bir kadınsın.Önünde bir hayat var.
És uma mulher bonita. Tens o mundo pela frente.
Senin gibi güzel bir kadının yoluna çıkmaz Tanrı.
Deus nunca se meteria no caminho, de tão jovem e bonita mulher.
Güzel bir kadının... liderliğinde.
Eles são liderados por... uma bela mulher.
Sadece, kampanyada güzel bir kadın kullanmak için, onu ikna etmeye çalışıyordum..
Só queria convencê-Io a usar uma bela rapariga na campanha.
Çok güzel bir kadın olmuşsun.
Tornaste-te uma bela mulher.
Beyler izin verirseniz, fethetmem gereken güzel bir kadın var.
Cavalheiros, se me dão licença... Tenho uma mulher completamente desenvolvida para conquistar. - A Lisa Silver?
Bu kadar katı konuşmamalıydım. Özellikle kollarımda bu kadar güzel bir kadın varken.
Não devia estar a falar de trabalho com uma mulher tão bonita nos braços.
Oh, evet, bu çok anlamlı. Çekici güzel bir kadın... tamamen benzersiz bir sporda New York şehri ikonu olma yolundayken, steroid kullandığı için... ömür boyu oynaması yasaklanmış silik beyzbol 2. lig oyuncusuna mı bağIanıyor?
Uma mulher extremamente bonita, a caminho de se tornar um ícone de Nova Iorque num desporto totalmente único, ia juntar-se com um jogador de basebol apagado, de uma liga inferior, que foi banido para sempre devido a uso de esteróides?
Güzel bir kadın sahnede, onu ve iki devekuşu fanlar hariç izleyici arasında şey.
A bela mulher no palco nada entre ela e a plateia a não ser..
Onun kadar güzel bir kadının nasıl inanılmaz derecede anlayışlı olmasına hala anlam veremiyorum.
Nunca consegui perceber como alguém tão bonita como ela conseguia ser tão perspicaz.
Sen çok güzel bir kadınsın.Gabrielle fakat- - yeterince açık değilsin.
És muito bonita, Gabrielle, mas não és muito esperta.
Ölmeden önce hep hayalini kurduğum bir şey, gerçekten çok güzel bir kadını öpmek.
Eu sempre sonhei que antes de morrer, iria beijar uma mulher realmente bonita.
Sen güzel bir kadınsın ve anlıyorum seninde ihtiyaçların var. Ama ben çok kıskanç ve sahiplenen bir erkeğim. Ve bunu söylediğini duymam lazım.
És bonita, e compreendo que tenhas certas necessidades, mas sou muito ciumento e possessivo, portanto quero ouvir-te dizer isso.
Yani bilmediğin bir kadın - güzel bir kadın - evin içine giriyor, ve sen onu tanımıyorsun?
Então, tu não notaste uma mulher bonita que não conheces a andar na nossa casa?
- Çok güzel bir kadınsınız.
- É uma mulher muito bonita.
Sen işte.. çok güzel bir kadınsın.
És uma mulher jovem e linda.
Peki Carlos'la nasıl tanışabilirim? Pekala, görünüşe göre Carlos yalnızca... güzel bir kadının varlığında ortaya çıkıyor.
Bem, aparentemente, o Carlos só pode ser trazido... pela presença de uma bela mulher.
Hayır, güzel bir kadın olduğu için.
Não, porque ela é uma mulher linda.
Kendine güzel bir kadın bulmaya çalış.
E tentar encontrar uma bela mulher.
Carson Daly'yi. Seni her gördüğümde kolunda güzel bir kadın oluyor.
Sempre que te vejo, tens uma mulher linda nos braços.
O güzel, akıllı, kendine güvenen bir kadın ve her yanından vahşi bir cinsellik fışkırıyor.
Ela é linda, inteligente, segura de si... e emana uma sexualidade poderosa.
Grace ve babası dillere destan uyuşmazlıklarına Dogville'den çıkıyor olmalarına aldırmaksızın devam ediyorlardı. Grace, uzunca bir zamandır, işleri oluruna bırakma yoluna gitmeyi uygun görmüş olsa da, açık söylemek gerekirse, dırdır etmekte olan her kadının güzel bir gül buketiyle kandırılabileceği fikrine hâlâ inanmakta olan küstah babasından usanmıştı artık.
Grace e seu pai tinham terminado suas legendárias discordâncias desde quando saíram de Dogville apesar dela ter aprendido uma técnica de deixar as coisas irem anos após anos ela era para ser frágil, onde alguém como seu pai que acredita que qualquer mulher se renderia a uma rosa
Bir sürü güzel kadın var dünyada.
Há muitas mulheres bonitas no mundo.
Çok güzel bir genç kadın olduğunu söylediler, değil mi Chris?
Está linda, não achas Chris?
Ne yazık ki, benim konumumda bir adamın senin gibi güzel ve çekici kadınları ağırlaması beklenir çünkü böylesine bir dünyada, istediğim kişileri davet etseydim bırak bir televizyon programı yapmayı, kendime bir ev bile bulamazdım.
Infelizmente, espera-se de um homem na minha posição que entretenha jovens atraentes, como você. Se eu fosse convidar quem eu desejo certamente daria comigo sem casa, e mais ainda, sem programa de televisão.
Şimdi, hayatım senin gibi böyle genç bir bakireden ne zarar gelebilir diyebilirsin o çekici şövalyeye doğru cezbedilmiş sabah güneşinin sıcağındaki güzel bir çiçek gibi kendini açılıyor bulan, kadınlığının sade çiçeklenmesinden zevk alan birinden.
Agora, amor, Tu podes perguntar que perigo pode vir de uma miúda como tu sentir-se atraída por este... atraente senhor, para te descobrires a abrir como uma bela flor no calor de uma bela manhã, a desfrutar do aparecimento da mulher que há em ti.
Kurbanın spermi ve... tanımlanamayan bir kadına ait kasık kıIı. - Güzel.
Descobri sémen da vítima... e um pêlo púbico feminino de uma dadora desconhecida.
Bu çok güzel, genç bir kadın düğün günün de öldü.
Esta jovem tão bonita morreu no dia do seu casamento.
Güzel kadın, harika bir gülüş, biraz deli.
Rapariga linda, sorriso fantástico, um pouco maluca.
Şey, ben sadece bu güzel kadın ve erkek gösteriyorum bulmak için bir şey yok bile bile bu, Onlar zaten hayatımızı yok ediyoruz.
Só estou a mostrar a estas boas pessoas que, apesar de não haver nada para descobrir, eles andam a destruir as nossas vidas na mesma.
- Keşke güzel görünen bir kadın..
Senta-te.
Kendini kurtardın, kendine güzel, güvenilir bir kadın buldun ve benim kızımı çürümeye bıraktın.
Por isso, desculpa questionar o teu nível de compromisso.
Bayan Solis, siz güzel ve çekici bir kadınsınız.
Sra. Solis, você é uma bonita, e desejável mulher.
Yani bana bu mucizevî dönüşümünün dışarıda duran kadının çok güzel olmasıyla bir ilgisi olmadığını mı söylüyorsun?
Queres-me dizer que esta tua milagrosa conversão não tem nada a ver com o facto de que a mulher que está lá fora é "de cair para o lado"?
Güzel bir kadınsın.
É uma mulher encantadora.
Sadece inanılmaz derecede sığ, kendine güvensiz bir kadın güzel görünen ve rahat bir ayakkabı giymeyi bütün gün acı çekmeye tercih eder. Ve benim de hiç istemediğim bir tiptir.
Só uma mulher vã e insegura preferia sofrer o dia inteiro a levar sapatos confortáveis e é justamente o que não quero aqui.
Bir sürü güzel kadın tanır.
Ele conhece muitas mulheres bonitas...
güzel bir gün 178
güzel bir kız 49
güzel bir gün olacak 16
güzel bir akşam 18
güzel bir sabah 27
güzel bir gece 42
güzel bir ev 38
güzel bir gün değil mi 24
güzel bir yer 66
güzel bir şey 40
güzel bir kız 49
güzel bir gün olacak 16
güzel bir akşam 18
güzel bir sabah 27
güzel bir gece 42
güzel bir ev 38
güzel bir gün değil mi 24
güzel bir yer 66
güzel bir şey 40
güzel bir isim 64
güzel bir fikir 28
güzel bir parça 20
güzel bir soru 43
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kadın olarak 17
bir kadının 32
bir kadına 18
kadın 780
güzel bir fikir 28
güzel bir parça 20
güzel bir soru 43
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kadın olarak 17
bir kadının 32
bir kadına 18
kadın 780
kadınım 29
kadınlar 410
kadınları 28
kadınların 29
kadınlara 22
kadının 24
kadını 18
kadın yok 19
kadın mı 89
kadın değil 18
kadınlar 410
kadınları 28
kadınların 29
kadınlara 22
kadının 24
kadını 18
kadın yok 19
kadın mı 89
kadın değil 18