Geri döndüğümde translate Portuguese
718 parallel translation
Ben geri döndüğümde çoktan gitmişlerdi.
Quando voltei aquí ja havíam partido.
Geri döndüğümde tonlarca yeni sıfat uydurmak zorunda kalacaklar.
Quando eu voltar, vão ter de inventar alguns adjectivos novos.
Şehre geri döndüğümde o kadar geç olacak ki, yatmaya değmeyecek.
Julgo que, quando voltar à cidade, quase não vai valer a pena ir dormir.
St. Joe, ya geri döndüğümde saçımı uzatmanın... onu nasıl kaybettiğimi insanlara anlatmaktan daha iyi olacağını anladım.
Quando eu voltar a Saint Joe prefiro continuar mantendo o meu cabelo em vez de contar aos amigos como o perdi.
"Geri döndüğümde, Lucias'ın yeri gibi bir mezbelede hayatta yemek yemem" diye düşünürdüm.
O meu pensamento era "quando voltar a casa não voltarei a comer numa pocilga como" A Lúcia " "
Geri döndüğümde ise oturup örgümüzü öreriz.
E quando voltar, sentamo-nos a tricotar todas as tardes.
Ben geri döndüğümde de sen yeniden iyi olacak... hepimizi bir kez daha mutlu edeceksin.
Quando eu regressar, todos estarão bem, fazendo-nos felizes uma vez mais.
Geri döndüğümde Sibella beni bekliyordu.
A Sibella esperava-me, quando voltei. Fiquei contente por vê-la.
Birbirleriyle tartışırlarken ben bara gittim ve geri döndüğümde, gitmişlerdi.
E enquanto discutíam fui ao bar, e quando voltei, já não estavam lá.
Otobüs terminaline gittim ve geri döndüğümde...
Eu fui à estação dos autocarros e quando voltei...
Geri döndüğümde, gördüğüm ilk balina avlayan gemiye bineceğim.
Vou empregar-me numa baleeira.
Geri döndüğümde karım şu anda senin oturduğun yerde oturuyordu.
Quando voltei, ela estava sentada aí mesmo onde você está.
Halliday'le birlikte geri döndüğümde kendi anahtarımla içeri gireceğim.
Quando eu voltar com o Halliday, usarei a minha chave para entrar.
10 Yıl aradan sonra geri döndüğümde, sabahın erken saatleriydi.
Voltei 10 anos depois. Era de manhãzinha, nem me tinha deitado.
Bir yıl sonra, geri döndüğümde eğer hâlâ beni seviyor olursan sana yemin ederim, mutlu olacağız.
Quando voltar, daqui a um ano... se ainda me amares ainda... eu juro... seremos felizes.
Sonra geri döndüğümde, yargılanıyordu.
Por isso, quando voltei, ele já estava a ser julgado.
Geri döndüğümde, ikiniz burdan gitmek için hazır olacaksınız.
Voltarei e quando chegar vocês dois estejam prontos para sair.
Geri döndüğümde ne vereceğim peki?
E o que eu entrego quando voltar?
"Geri döndüğümde ona yatarken hikayeler anlatacağım, onu ıspanakla besleyeceğim ve ona bir bardaktan nasıl süt içileceğini öğreteceğim."
"Voltarei para lhe contar histórias na hora de dormir, dar-lhe a comer espinafres e ensiná-la a beber leite no copo." "Levá-la ao parque e ensinar-lhe os nomes dos animais do jardim zoológico."
Geri döndüğümde, polis binanın içindeydi.
Quando voltei, a polícia já estava no prédio.
Geri döndüğümde boş olacak.
Embalagem a devolver!
Geri döndüğümde...
- Quando eu retornar...
Belki geri döndüğümde, olmaz mı?
Talvez quando voltar, não?
Elim boş geri dönersem, geri döndüğümde kasabadaki herkes bunun cezasını çeker.
Porque se vou de mãos a abanar, todos na aldeia irão pagar quando eu voltar.
Geri döndüğümde bana Almanca seslen.
Quando me vires, chama-me em alemão.
İşte, geri döndüğümde pantolonum... çitin karşısında sanki katlanmış olarak... beni bekliyordu.
No entanto, quando voltei... estavam dobrados em cima da cerca... como se estivessem à minha espera.
Geri döndüğümde bilmiyorum, bir şeyler bulmak istemiştim.
Quando regressei, achei que era altura de encontrar algo de novo.
Buraya geri döndüğümde, onları Rick Morrison üzerinde kullanmak isterdim.
Quando aqui cheguei, podia ter usado isso em Rick Morrison.
Belki de geri döndüğümde bunları yazarım.
Talvez escreva sobre isto quando regressar.
İş bulursam, geri döndüğümde onu alırım, bulamazsam...
Se der certo, volto para busca-la, se nao...
Geri döndüğümde bir gece yemeğe gelirim.
Passarei por sua casa um dia destes, quando voltar.
Bunu geri döndüğümde konuşacağız.
Falaremos sobre isso quando nós voltarmos.
Ben tabura gideceğim ve erotik film var mı diye bakacağım. Geri döndüğümde o çiftlik evini yalnızca temiz değil, tamamen dekore edilmiş bulacağım!
Vou ter com o batalhão ver se deito a mão a alguns filmes porcos e quando voltar quero esta quinta não só limpa como completamente decorada!
Geri döndüğümde gitmişti.
Quando voltei, tinha desaparecido.
Geri döndüğümde bu vardı.
Quando voltei, encontrei isto.
O gece odama geri döndüğümde, o kadın banyodaydı.
Naquela noite, eu voltei para o meu quarto e ela estava na banheira.
- Geri döndüğümde, kapıyı açacağım.
Quando eu voltar abrirei a porta. Adeus, pai.
Peki herneyse, sensiz geri döndüğümde onlara ne söyleyeceğim?
Bem, o que raio lhes vou dizer quando voltar sem ti?
Yine de, gemime geri döndüğümde neler bulabilirim diye bir bakacağım.
Vou ver o que consigo descobrir quando regressar à minha nave.
Geri döndüğümde... bana tekrar tapacaklar.
Mas quando regressar, voltarão a venerar-me.
Geri döndüğümde annem bir hastanedeydi.
E quando voltei a minha mãe estava num hospital.
Ona de ki, geri döndüğümde geçen yaz olduğu gibi, onu tekrar Yosemite'ye götüreceğim.
Diz-Ihe que quando voltar, vou Ievà-Io a Yosemite outra vez, como no Verâo passado.
Şey ona de ki, geri döndüğümde geçen yaz olduğu gibi, onu tekrar Yosemite'ye götüreceğim.
Diz-lhe que quando voltar... vou levà-lo a Yosemite outra vez, como no Verâo passado.
Evet, geri döndüğümde birbirimizin üzerine atlarız o zaman.
Bom, quando eu voltar, podemos saltar para cima um do outro.
Yani geri döndüğümde...
Quero dizer, quando voltarmos.
Geri döndüğümde küçük bir İspanyol molası vereceğiz.
Quando voltar, vamos fazer uma boa sesta.
Otele geri döndüğümde bir türlü uyuyamadım.
Quando voltei ao hotel, não conseguia dormir.
Geri döndüğümde düzelir her şeye yeniden başlardım.
Voltava me sentindo bem e limpo e começava de novo.
Burada kalıyorsun, ben kıyafetlerini alacağım ve geri döndüğümde bir şeyler içmeye gideceğiz, tamam mı?
Está bem? Fique aqui, eu vou buscar a sua roupa e quando voltar, vamos tomar algo? De acordo?
"Görüyorsun ya, cherie... " eğer kalsaydın, geri döndüğümde seni evde bulsaydım... " ama bulamayacağımı biliyorum...
'Chèrie', se você decidisse ficar... se eu o encontrasse em casa ( o que não vai acontecer... ( e por isso estou agindo assim... ) o facto de você ficar só poderia significar uma coisa :
Kahvaltımı bitireceğim... döndüğümde de, paramın geri kalanını istiyorum.
Vou acabar o pequeno-almoço e quando voltar, quero o resto do meu dinheiro.
döndüğümde 48
geri zekalı 308
geri zekâlı 75
geri dön 997
geri istiyorum 22
geri gel 638
geri ver 111
geri getir 23
geri çekil 905
geri döndü 106
geri zekalı 308
geri zekâlı 75
geri dön 997
geri istiyorum 22
geri gel 638
geri ver 111
geri getir 23
geri çekil 905
geri döndü 106
geri döneceğim 286
geri dur 89
geri gelecek misin 32
geri git 182
geri gelecek 78
geri gelmeyecek 30
geri çekilin 1056
geri döndün 87
geri dönmeyeceğim 51
geri dönme 24
geri dur 89
geri gelecek misin 32
geri git 182
geri gelecek 78
geri gelmeyecek 30
geri çekilin 1056
geri döndün 87
geri dönmeyeceğim 51
geri dönme 24
geri döndüm 161
geri geliyor 54
geri dönüyorum 52
geri gelin 133
geri dönecek 75
geri döneceksin 37
geri geldi 70
geri geleceğim 165
geri dönelim 114
geri zekalılar 37
geri geliyor 54
geri dönüyorum 52
geri gelin 133
geri dönecek 75
geri döneceksin 37
geri geldi 70
geri geleceğim 165
geri dönelim 114
geri zekalılar 37