English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ G ] / Gitmekte özgürsünüz

Gitmekte özgürsünüz translate Portuguese

165 parallel translation
İstediğiniz gibi gelip gitmekte özgürsünüz ve kalmayı da seçebilirsiniz.
São livres de partirem se quiserem e optam por ficar aqui.
Böyle düşünüyorsanız çekip gitmekte özgürsünüz.
Se é isso que sente, tem a liberdade de se ir embora.
- O zaman gitmekte özgürsünüz.
- Então, poderão ir em liberdade.
Mr.Greenleaf, gitmekte özgürsünüz.
Sr. Greenleaf, pode ir embora.
Gitmekte özgürsünüz tabii ki.
São livres de partir, é claro.
Gitmekte özgürsünüz.
Pode ir.
Gitmekte özgürsünüz.
Podem ir embora.
Şimdi, size öğretecek hiçbir şeyim olmadığını düşünüyorsanız o kapıdan çıkıp gitmekte özgürsünüz.
Agora se pensa que não tenho algo a ensinar-lhe... você está livre para sair por aquela porta.
Tamam, efendim, gitmekte özgürsünüz.
Bate certo. Muito bem, pode ir.
Gitmekte özgürsünüz.
Está livre.
Bay Forsythe, gitmekte özgürsünüz.
Mr. Forsythe, pode ir em liberdade.
Buradan gitmekte özgürsünüz ancak a unutmayın, atmosferik kubbenin ötesinde havasız boşluktan başka bir şey yok ve çorak kayalardan.
Podem circular pelo recinto, mas lembrem-se, fora da cúpula atmosférica só há vácuo e rocha.
Siz çocuklar gitmekte özgürsünüz.
Estão livres.
- Joshua gitti, yani Emily'le ikiniz gitmekte özgürsünüz.
O Joshua já se foi, por isso, tu e a Emily já podem ir.
Gitmekte özgürsünüz.
São livres de ir.
Ama söz verdiğim gibi, gitmekte özgürsünüz.
Mas como prometi, podem ir.
Sadece en altı imzalayın, ve gitmekte özgürsünüz.
Basta assinar no fundo da página, e pode ir embora à vontade.
Şekerlerinizi verirseniz gitmekte özgürsünüz.
Deem-nos os vossos doces, e podem seguir vosso caminho.
- Gitmekte özgürsünüz.
- Podem partir.
Bu demek oluyor ki gitmekte özgürsünüz.
Significa que está livre.
Görünüşe göre gitmekte özgürsünüz.
Bem, parece que estão livres.
Gitmekte özgürsünüz, tabi sihir sona erdiyse.
Vão em liberdade, desde que a magia se acabe.
Cadıyı öldür, geri dön ve sorumluluklarını yerine getir sonra baban ve sen gitmekte özgürsünüz.
Matas a bruxa, voltas e terminas as tuas obrigações, e tu e o teu pai serão ambos livres.
Kundaklamadan açıkça suçlusunuz, gitmekte özgürsünüz.
Vocês são claramente os culpados do incêndio por isso estão livres e podem sair. Direitinhos para a cadeia.
sen ve arkadaşların gitmekte özgürsünüz.
Tu e os teus companheiros são livres para ir.
Sınıf arkadaşlarınıza gereken saygıyı gösteremeyecekseniz burayı terk edip istediğiniz yere gitmekte özgürsünüz.
Se não é capaz de respeitar os seus colegas, pode ir para a aula de mecânica de automóvel.
Şunu açıklığa kavuşturalım. İstediğiniz yere gitmekte özgürsünüz ama bizimle kalmanızı rica ediyorum. Bir kaptanın yapay zekadan isteği olarak değil bir askerin başka bir askerden isteği olarak.
Assim que estivermos livres, estão livres de ir para onde quiserem, mas estou a pedir-lhes para ficarem comigo, não como capitão para I.A., Mas como um soldado para outro.
Sen bunu hallet, üçünüz de gitmekte özgürsünüz.
Fazes isto, e vocês os três ficam livres.
İstediğiniz zaman arabayı durdurup gitmekte özgürsünüz. Size kalmış.
Está à vontade para parar o carro e ir embora a qualquer altura.
Ve benden çaldıklarınızı geri aldığımda... sen ve arkadaşların gitmekte özgürsünüz.
Depois de recuperar o que me roubaram, poderá ir embora com os seus colegas.
Pekala... gitmekte özgürsünüz.
Muito bem. Pode ir.
İşbirliğiniz için teşekkürler bayan Brooks gitmekte özgürsünüz.
Agradecemos a sua colaboração, pode ir em liberdade.
İrtibat adresinizi yazıp gitmekte özgürsünüz Bay Hale.
Sr. Hale.
İkiniz bu yoldan gitmekte özgürsünüz. Artık yargıcın dediği gibi, serbestsin.
Muitas dessas empresas, incluindo esta, não são totalmente privadas.
Gitmekte özgürsünüz.
Estás livre.
Tamam, um, Sanırım hepiniz gitmekte özgürsünüz.
Ok, suponho que podem ir todos embora.
- O zaman gitmekte özgürsünüz.
Então, pode sair.
Siz odalarınıza gitmekte özgürsünüz ya da... ya da cafe'lerimizden birinde özür kahvaltısında bize katılabilirsiniz.
Eh... podem regressar aos seus quartos ou vir a um dos nossos cafés tomar um pequeno-almoço de cortesia.
Bay Turner karaya gitmekte özgürsünüz. Tabii ki karaya bir sonraki inişimizde.
Menino Turner, fique à vontade para se dirigir a terra no próximo porto!
Bir dahaki sefere hızınıza dikkat edin. Gitmekte özgürsünüz.
Cuidado com a velocidade, Pode-se ir,
Ondan sonra da bize yardım etmek istemezseniz, size söz veriyorum, gitmekte özgürsünüz.
Se depois não nos quiserem ajudar, são livres de partir, palavra.
- Gitmekte özgürsünüz.Tamam.
- Está livre.
Gitmekte özgürsünüz Bayan Hewes.
Pode ir, Sra. Hewes.
Bunun göreviniz olduğu kanısındaysanız Bayan Norris, bu feci durumunda Maria'nın refakatçisi olmak gitmekte özgürsünüz.
Se acredita que é seu dever, Sra. Norris, acompanhar Maria em sua séria situação... então pode sentir-se livre para fazê-lo.
Gitmekte özgürsünüz.
Estão livres, senhoras.
Teşekkürler, Bay Vaughn. Gitmekte özgürsünüz.
Obrigado, Sr. Vaughn, pode sair.
Gitmekte özgürsünüz.
Pode ir embora.
Tanıklar hikâyenizi doğruladı. Gitmekte özgürsünüz, beyler.
As testemunhas confirmam a sua história, por isso, pode sair.
Bayan Darling, gitmekte özgürsünüz ama bir sonraki ihtara kadar ev hapsinde olacaksınız.
Sra. Darling, está livre. Mas fica sob prisão domiciliar até segunda ordem.
Gitmekte özgürsünüz.
Podem ir.
- Bay Ramos gitmekte özgürsünüz.
Sr. Ramos, está livre para sair.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]