Gördük translate Portuguese
4,236 parallel translation
Çünkü onu gördük.
Porque nós o vimos.
- Hoş gördük.
- Obrigado.
Annen ve ben yaklaşan felaketi gördük ve hayatta kalman için bazı adımlar attık.
Eu e a tua mãe previmos essa calamidade e tomámos medidas para garantir a tua sobrevivência.
Bizi endişelendiren bir şey gördük.
Vimos algo que... Que nos preocupa.
Üçünü oraya girerken gördük.
Vimos três crianças a entrar lá.
Ekim 1973'ten bir ay önce Arap birliklerinin ilerlediğini gördük ve oybirliği ile bir tehdit oluşturmadıklarına karar verdik.
um mês antes de outubro de 1973, vimos tropas árabes... movimentando-se e não considerámos uma ameaça.
Yarınki yürüyüşe katılmak için çoğunlukla beyaz ve din adamlarının yer aldığı ülke genelinde seyahat eden yüzlerce insan gördük.
Centenas de pessoas viajaram de todo o país para se juntarem à marcha de amanhã. A maior parte delas branca. E muitas pessoas do clero.
Kölelikten, yeniden yapılanmaya, şu anda durduğumuz uçurumda zayıf, beyaz adamlar, teskin etmek için acımasız yalanlar sunarken güçlü, beyaz adamların dünyaya hükmettiğini gördük.
Desde a Escravatura à Reconstrução, até ao precipício onde nos encontramos, neste momento. Já testemunhámos homens brancos poderosos a governar o Mundo, enquanto ofereciam a homens brancos pobres uma mentira perversa.
"Efendimiz hayatta, onu gördük!" derler.
Eles disseram : "O Senhor vive, nós vimo-Lo."
Hepimiz gördük mü?
Vimos todos?
Hepimiz yol işaretlerini gördük.
Todos vimos os sinais.
Ve ilk kez dalmaya gidişimizde deniz kaplumbağası gördük ki bu çok ender olur.
E a primeira vez que mergulhámos, vimos a porra de uma tartaruga marinha, o que é muito raro.
Biliyorum gördük. Üzgünüm.
Eu sei, eu vi. Desculpe.
Onu gördük.
Todos o vimos.
Yıllardır seni arıyorduk ve başkan adayı kibar beyle fotoğraflarını gördük.
Estivemos a tentar encontrar-te, e então vimos fotos tuas com o simpático homem candidato a Presidente.
Hayır, bunu en son yaptığında ne olduğunu ikimizde gördük.
Não, ambos sabemos o que aconteceu da última vez que o fizeste.
Bakkala gittigini gördük, hadi ama.
Nós vimo-lo sair para a mercearia!
Bu lanetli evlerde bir sürü çocuk gördük.
Nós vimos um monte de crinças nessas casas,
Hatta en son ne zaman hayvan gördük?
Há quanto tempo não vemos sequer um animal?
Zayıflıklarını ve aşklarını gördük.
Vimos a sua fragilidade e o seu amor.
Sonra düşüşlerini gördük.
E depois vimos a sua queda.
Görmemiz gerekeni gördük biz. Anlaşmaya çalışıyoruz...
Já vimos tudo, mas, estamos a tentar negociar consigo.
- Hepimiz gördük.
- Foi o que vimos.
Evet, hepimiz aynı şeyi gördük.
Sim, foi o que vimos.
Nasıl olduğunu gördük ve yenisine dayanamayacağız.
Tivemos uma amostra do que isso é e não toleraremos outra.
Taşların üzerine yazdıklarını gördük.
Vimos as vossas inscrições nas pedras.
Ayak bileklerini gördük.
Vimos-lhe os tornozelos.
Onu gördük.
Eu já a vi.
- Evet onu orada gördük.
- Sim! Sim, eu vi-o lá.
Fakat Holmes, Gelin'i gördük.
Mas a Noiva, Holmes, nós a vimos.
Evet Watson, gördük.
Sim, Watson, nós a vimos.
Garaj kapısının önünde arabanı gördük.
Nós vimos o teu carro na entrada da garagem.
Bak, alışılmadık olduğunu biliyorum ama gördük. Bu yasal bir tehdit.
Sei que não é usual, mas já o fizemos.
- Evet, bebek, dumanı gördük.
- Sim, a boneca, vimos o fumo. - Sim!
Fazlasıyla gördük!
Já vimos demasiado.
Şimdi kendimiz gördük.
Agora já sabemos quanto.
Bugüne dek onlarca haneye tecavüz vakasi gördük.
Já vimos dezenas de invasões de propriedade.
Gerçekten sizlerin sayenizde bugünleri gördük.
A sério, o vosso encorajamento é muito importante.
Eve gittiğini gördük.
Vimo-la a ir para casa.
Daha kötülerini de gördük.
Bem, missões impossiveis é com a gente...
Marshall'ın taşşaklarını gördük ve nerden baksan altı okka var.
Os tomates do Marshall acabaram de ser localizados e eles são muito, muito grandes.
Sigarayı arkadaşımız olan, ilgi çekici biri gibi gördük. Hepimizin istediği bir şey oldu ve havalıydı.
Víamos o cigarro como um amigo, algo sexy e glamoroso, algo que desejávamos.
Şüpheliyi gördük.
Suspeito à vista.
Biz bir vidyo gördük...
Vimos um vídeo.
Bugün bu sahnede hiç olmayan bir şey gördük 10 yıllık DDŞ tarihinde hiç gerçekleşmeyen bir şey gördük....
Hoje, neste palco, vimos algo acontecer que não acontecia nos dez anos de história do Campeonato Mundial de Dança.
DDŞ'nin 10 yıllık tarihinde hiç gerçekleşmeyen bir şey gördük diyor
Nos dez anos do CMD, isto nunca aconteceu.
Yeterince gördük.
- Já vimos o suficiente.
Eve bir kadınla geldiğini gördük, sonra da kadının bağırdığını duyduk.
Entraste em casa com uma mulher, - depois ouvimos gritos.
Dünyayı olduğu gibi gördük görüyorsun Shakespeare doğru söylemişti.
Vimos o mundo como ele realmente é. Por isso, Shakespeare tinha razão.
Bu ahmakları daha bir kaç hafta önce gördük.
Vimos este verme há poucas semanas.
Bu sabah yalan makinesini aldattığınızı gördük.
Vimo-lo a enganar o polígrafo esta manhã.
gördüm 831
gördün 90
gördünüz 57
gördü 16
gördüm seni 25
gördün mü 3514
gördüğüme sevindim 20
gördün mü bak 45
gördünmü 25
gördünüz mü 803
gördün 90
gördünüz 57
gördü 16
gördüm seni 25
gördün mü 3514
gördüğüme sevindim 20
gördün mü bak 45
gördünmü 25
gördünüz mü 803