English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ H ] / Hepsi bu değil

Hepsi bu değil translate Portuguese

673 parallel translation
Ama hepsi bu değil.
Mas não é tudo.
- Hepsi bu değil.
- Não é tudo, não.
Hepsi bu değil.
Ainda não acabei.
Beni kandırmaya çalışma, hepsi bu değil.
Não me gozes. Vamos, diz o resto.
Yapacağımın hepsi bu değil eğer onu bir elime geçirsem.
E não fica assim, se puser as mãos nela.
Hayır hayır, hepsi bu değil.
Foi a razão pela qual o fez.
Hepsi bu değil Lockhart.
Não é tudo.
- Hepsi bu değil.
- E há mais.
Hepsi bu değil.
Mais do que isso.
Evet, ama hepsi bu değil.
Sim, mas não é só isso.
- Hepsi bu değil, kadınlarımız...
- E as nossas mulheres...
- Bunlar gelin için hediyeler. Ve hepsi bu değil. Bunlar ıvır zıvır.
São os presentes para a noiva e estes só são as quinquilharias.
- Hepsi bu değil.
- E não é tudo.
- Hepsi bu değil.
- E isso não é tudo.
Hepsi bu değil.
E isso não é tudo.
Hepsi bu değil.
Isto não é tudo.
Hepsi bu değil.
Isto não é tudo!
Ama hepsi bu değil.
Sim, e isso não foi tudo.
Hepsi bu değil.
Enquanto outras.
- Bir kaç saat içinde... beni 3 kez inkar edecek ve hepsi bu değil
- Em poucas horas Três vezes me renegará E não é só isso que vejo
Evet, ve hepsi bu değil.
Sim e não é só isso.
Oh, hepsi bu değil, okumaya devam et!
E não é tudo, Continue a ler!
- Hayır.. Hepsi bu değil.
Não, isso não é tudo.
Hepsi bu değil Komutan.
E não é tudo, Comandante.
Hayır, hepsi bu değil.
Não. Não é tudo.
Ayrıca hepsi bu değil. Tüm San Francisco emniyeti adamını arıyor.
Para além disso, a Polícia de São Francisco anda à procura do teu homem.
Hepsi bu değil.
E não só.
Parami Skee Ball'a yatirdim ve hepsi bu degil.
Apostei o meu dinheiro no Skee Ball.
Hepsi bu, değil mi Press?
Foi só isso, não foi?
- Ama hepsi bu kadar değil büyükbaba.
- Mas isto não é tudo, avô.
Hepsi bu kadar değil.
E isso não é tudo!
Evet, evet, hepsi bu sanırım, değil mi?
Kay, sabes que horas são?
Hepsi bu degil.
E nao é tudo.
- Hepsi bu kadar değil, kaptan.
- Não é tudo, Capitão.
- Hepsi bu kadar da değil.
- E não é tudo.
Hepsi bu da değil.
E não é tudo.
Hepsi bu kadar da değil!
E isso não é tudo!
Hepsi bu, değil mi?
É isso, não é?
Ona gittiğini söyleyince önemli değil dedi. - Hepsi bu mu?
Ao dizer-lhe que se tinha ido embora, disse-me que não era importante.
Evet ve hepsi bu da değil.
E isso não é tudo.
Hepsi bu kadar değil.
E não é tudo.
Hepsi bu. - Müthiş bir haber! - Harika haber, değil mi?
Que excelente notícia!
Bu çocukların hepsi kötü değil.
Nem todos aqueles rapazes são maus.
HEPSİ BU KADAR DEĞİL MİLLET!
E NÃO é tudo, pessoal!
Hayır, hayır, bu iyi bir fikir değil. Walt, eğer adamların hepsi silahlarıyla şehirde ve çaresiz durum dalarsa, birisi yani, her şey olabilir.
Walt, se todos esses homens estão na cidade com armas e estão desesperados, alguém pode...
Hepsi bu kadar değil.
Isso não é tudo.
Üçüncü, dördüncü ve sonuncu... hepsi bu. Gerisi, iyi değil.
O terceiro, o quarto, e o último... é tudo.
Hepsi yaratıcı Tanrı'ya inanır,.. ... ama bu yaratıcı mevcut değil.
Todas supõem como necessário o culto de um Deus criador, mas esse criador nunca existiu.
Bu duygu bana gerekli değil! Yanlış giden bir şey olmadı! Hepsi oldukça iyiydi!
Nada deu para o torto, funcionou tudo certinho.
Hepsi bu kadar değil, küçük bir öpücük için çok iyi ücret aldın
E não apenas Por teres sido pago pelo teu esforço Foste bem pago Por um simples beijo
Hayır, hayır, hepsi bu değil.
Não terminei...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]