Hoş değil mi translate Portuguese
1,174 parallel translation
Hoş değil mi?
Não é fantástico?
Bu çok hoş değil mi?
Não é bonito?
Hoş değil mi?
- Ele não é um espectáculo?
- Evet, hoş değil mi?
- É, não é?
Ne hoş değil mi, emeklerinizin takdir edilmesi.
É comovente saber que os nossos esforços são apreciados, não é?
Oh, ne kadar hoş değil mi.
Que bom!
Hoş değil mi?
Não é bonito?
"Kendini iyi hissetmek hoş değil mi?"
"Não é bom sentires-te tão bem?"
gittiğimiz restorandaki servis kadar kötü sayılmazdı aynı şeylerden nefret etmemiz sence de hoş değil mi?
Não tão mau como o serviço no restaurante rotativo. Não é giro detestarmos as mesmas coisas?
# Ne kadar hoş değil mi # Rüzgarın fısıltısını dinlemek
# Não é doce... # ouvir a brisa cantando
Biftekle soğana burun kıvırması ne hoş değil mi?
É melhor situar o seu nariz no bife com cebolas.
Bu hoş değil mi?
Não é agradável?
John'ın kazandığı şu nesne ne kadar hoş değil mi?
Mas que objeto encantador o John ganhou.
- Hoş değil mi?
- Não é bom?
Ne kadar hoş değil mi?
Não é tão querido?
- Ama çok hoş değil mi?
Mas ela é muito engraçada, não?
Hoş değil mi?
Não são legais?
Çok hoş bir hikayeydi, değil mi?
Que história tão linda!
Gerçekten hoş, değil mi?
É preciosa, não?
- Çok hoş bir bayan değil mi?
- Ela é muito bonita, não?
Çok hoş bir mahalle, değil mi?
É agradável este bairro, não? Espera.
Eminim İspanyolcayı hemen kaparsın. Ne hoş olur, değil mi?
Aposto que vão aprender a falar espanhol rapidamente, não é bom?
Ne hoş, değil mi, Andy?
Que bonito, não é, Andy?
Hoş olmuş, değil mi?
Está excelente!
Gayet hoş, öyle değil mi?
É bonita, não é?
- Göze çok hoş geliyor. Öyle değil mi?
- É muito bonita, não acham?
Ne hoş, değil mi?
Não é tão bonito?
"Hoş" değil, "iyi." İngilizce dersi görmedin mi hiç?
Diz-se "muito bem". Nunca ouviu falar da língua inglesa?
Pepper, çok hoş, değil mi?
Pep, não é giro?
Hoş değil, değil mi?
Não é agradável, pois não?
Bu hoş değil mi?
É desagradável?
Çok hoş, değil mi?
Não é maravilhoso?
- Çok hoş, değil mi?
- Que bom, não é?
Ne hoş bir tablo, değil mi?
É um belo quadro.
- O çok hoş bir isim, değil mi?
- É um nome bonito, não é?
Burası çok hoş, değil mi?
É tão bonito aqui, não é?
hoş biri, değil mi?
Ele é bonito?
bende seni arıyordum! nerelerdeydin, hayatım? hoş biri değil mi?
Onde é que você se meteu, querida?
Hoş bir gün geçireceğiz değil mi çocuklar?
Então os pequenos, passaram mesmo um bom dia. Hem? - Sim.
Kulaga hos geliyor degil mi?
- Dispararam-lhe. - Estou bem.
Ne hoş bahçeler değil mi, Mösyö Poirot?
Que belos jardins, Monsieur Poirot.
Oh, Hiç hoş değil, değil mi?
Oh, não é bonito?
Ne hoş değil mi!
Que lindo!
Çok hoş bir adam, değil mi?
- Certo.
Ne hoş, değil mi?
Não é o máximo?
- Evet, hoş olurdu değil mi?
- Oxalá ganhe de novo a final. - Era bom, não era?
Hoş, değil mi?
Bom, não é?
O etek biraz kısa değil mi tatlım? Hiç hoş değil.
Essa saia é um bocadinho curta, não é, amor?
Ama hoş, değil mi?
Mas agradável?
Birleşmeden sonra insanların geriye evrimleşmesini görmek hoş olacak, değil mi?
Depois da fusão será agradável ver os humanos in-voluir, não é?
Ortak yönlerimizin olması ne hoş, değil mi?
É bom conhecer pessoas com interesses comuns, não achas?
hoş değil 26
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi kaptan 17
değil mi oğlum 33
değil mi beyler 17
değil miydi 73
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi kaptan 17
değil mi oğlum 33
değil mi beyler 17
değil miydi 73