Hızlı ol translate Portuguese
316 parallel translation
Pekala, Ygor, hızlı ol.
Bem, Ygor, apressa-te.
Şimdi biraz hızlı ol.
Assim vamos, depache-se.
Ne kadar hızlı olursan ol, senden hızlı olanı bulunur.
Não importa, o quão rápido você seja, sempre há alguém mais rápido.
Ne kadar hızlı olursan ol, senden hızlı olanı bulunur.
Não importa o quão rápido seja, sempre existe alguém mais rápido.
Bir gün birileri hakkımdan gelecektir. Emin ol o zaman çok hızlı olacak işte.
Um dia, alguém tem de me dar um tiro... e tudo acabará muito depressa.
- Yaptık elbet, hızlı ol ve yakalanma.
Planeámos andar depressa e não ser apanhados.
Ateş ederken de hızlı ol ve hedefini vur.
Quando disparar seja rápido e atinja o alvo.
Hızlı ol.
Seja rápido.
Arabalarına yükle ve hızlı ol.
Ponham na carruagem... e rápido.
Yanılıyorsan hızlı ol, çünkü ben olamam.
Se estás enganado, é bom que sejas rápido, porque eu não sou.
Ne yapabilirdim ki? Biraz daha hızlı ol.
- Andar mais depressa!
¤ Hızlı ol, beyefendi, gecikme, emrediyorum...
Nos ajude depressa cavalheiro, estou mandando!
- Uğraşıyorum. Daha hızlı ol.
Pois então despacha-te!
Yap, fakat hızlı ol!
Vai lá, mas sê rápido!
Hızlı ol!
Depressa!
Daha hızlı ol.
Temos de te preparar.
Ne kadar hızlı olursan ol senin asıl gücün bu.
Por muito rápido que sejas, esse é o teu verdadeiro poder.
Hey, dikkatli ol. Hızlı ol.
Ei, tenha cuidado.
Bir dahaki sefere, daha hızlı ol.
Para a próxima venha mais cedo.
Beni en yakın bara götür, ve hızlı ol!
Leve-me ao bar mais próximo, e rápido!
Olabildiğince hızlı ol.
O mais depressa possível.
Topla daha hızlı ol.
Rapidez para a bola.
Topla hızlı ol. İki el.
Atrás dele.
Hızlı ol.
Mexa-se.
- Tanrım, Tanrım. - Daha hızlı ol!
E não tenho a noite toda!
Daha hızlı ol.
Seja mais rápido.
Hızlı ol. Acelem var.
Despache-se, meu velho, estou com pressa.
- hızlı ol.
Faz a mala depressa.
Atla, kovboy kız! Hızlı ol!
Salta, vaqueira!
- Hızlı ol.
- Rápido.
Yalnızca sorunu bul, Rygel. Ve hızlı ol.
Só ache o problema, Rygel, e rápido
Hızlı ol Cyril.
Mais rápido, Cyril.
Daha hızlı ol, moron.
Mais depressa, idiota.
Ne kadar hızlı olursan ol seni yakalayacağız. Biz kamyoncuyuz. Sıradan insanlar değiliz.
Não pares de correr, Romeu!
- Haydi, Edna. Hızlı ol biraz!
- Vá lá, Edna, não sejas lenta.
- Hadi! Hızlı ol!
Anda, salta!
Bana mail yolla. Hızlı ol, "send" tuşuna tıkla. Görmüyor musun?
Manda-me um mail.Rápido, carrega na tecla mandar Não vês que eu espero ansiosamente
Hızlı buharlanmazsa, alarga etmeye ve sürüklenmeye hazır ol.
Preparar para largar cabos e afastarmo-nos.
Şimdi George'u yakalamak gerek. Hızlı koşmaya hazır ol.
Vai buscar o George, fica pronta o mais rápido possível.
O kadar hızlı değil, dikkatli ol.
Um dueto.
Hızlı ve sıkı ol ve öyle olma, doğru ol sonra yavaşla ve...
Be quick and be tight And be it not and be right Then be slow and...
Rock'n Roll dışında tabii... Hızlı yaşa, genç öl... Cesedin yakışıklı görünsün.
Excepto curtir e foder, viver rápido, morrer cedo... deixando um cadáver bem bonito.
Rock'n Roll dışında tabii... Hızlı yaşa, genç öl... Cesedin yakışıklı görünsün...
Excepto o rock-and-roll, viver rápido, morrer cedo... deixando um bonito cadáver.
Hızlı yaşa, genç öl.
- Vive intensamente, morre novo.
Yavaş ol, o kadar hızlı değil.
A minha bolsa...
Bağış malları sevkiyatının yüksek warp hızlı kuryeyle gönderildiğinden emin ol.
Quero que o carregamento de ajuda siga em correio de alta velocidade.
Akan bir nehir kadar hızlı - Bir erkek ol.
* Veloz como o rio Que passa
Akan bir nehir kadar hızlı - Bir erkek ol
* Veloz como o rio Que passa
İşte buna "hızlı yaşa genç öl" derim.
Isto é que eu chamo velocidade de partir o pescoço.
Ağır ol bakalım Hızlı Gonzales.
Velocista.
Ama dikkatli ol... eller gözden hızlıdır.
Mas preste atenção... as mãos são mais rápidas que os olhos.