Ihtiyacı var translate Portuguese
69,557 parallel translation
Şu anda öncelik pilotdur, Ve bu bölümün galibiyete ihtiyacı var.
Agora mesmo a prioridade é o piloto, e este departamento precisa de uma victória.
Bay Dunn'ın yatak banyosuna ve nevresim değişimine ihtiyacı var.
O Sr. Dunn precisa dum banho de cama e uma muda de roupa completa.
Paul, Auggie'nin o battaniyeye ihtiyacı var.
Paul, o Auggie precisa desse cobertor.
Ve Diana'nın kendi yatağına ihtiyacı var.
E a Diana precisa da cama dela.
Takip etmek ve kaçmak için bir şeyler çekmek için bir Grimm'e ihtiyacı var.
E precisa de um Grimm para puxar alguma coisa, seguir e fugir.
Başarabilmesi için Nick'e ihtiyacı var.
Ele precisa do Nick para passar.
Michael, insanlara yardım etmek istediğini söyledin. Bunların yardıma ihtiyacı var.
Disseste que querias ajudar pessoas.
Yani, Harvey'in yardımıma ihtiyacı var.
- O Harvey é que precisa de ajuda. - Louis.
Gracie'ye ve onun eğitimine karşı sorumluyum ve ona öğretebilmem için sessiz bir ortama ihtiyacım var.
A minha responsabilidade é com a Gracie e os seus estudos, e para ensiná-la, preciso de ambiente sólido.
Bir ortağa ihtiyacım var. Doğru düşünmeme yardım edebilecek birine.
Preciso de uma parceira, alguém que possa ajudar-me a pensar nas consequências.
- Günün kurallarına ihtiyacım var.
Câmbio. Preciso do código de hoje.
O pilota ihtiyacım var.
Eu preciso daquele piloto.
Doug, ofisimde sana ihtiyacım var.
Doug, preciso que venhas ao meu gabinete.
Yardıma ihtiyacım var.
Preciso de ajuda.
Terapiye ihtiyacımız var.
Precisamos de terapia.
- Yardıma ihtiyacım var.
- Preciso de ajuda.
Kapıyı açılması için zorlayabilirim ama fırlatmak için koda ihtiyacım var.
Forço a porta, mas preciso dos códigos de lançamento.
El terminallerine ihtiyacım var.
Muito bem, preciso dos terminais de bolso, por favor.
Hadi sana yukarıda ihtiyacımız var.
Vamos, precisamos de ti lá em cima.
Cowley General'da Bakewell'i korumak için Morse'a ihtiyacım var.
Preciso do Morse para proteger Bakewell, no General Cowley.
Bana burda ihtiyaç var, ben de burda kalacağım.
É aqui que precisam de mim e é aqui que permanecerei.
Sorgu odası 2'de sağlık görevlisine ihtiyaç var.
Precisamos dos paramédicos na sala 2.
Yardıma ihtiyacınız var mı?
Precisa de ajuda?
İki çalışan için biraz detaylı bilgiye ihtiyacımız var,
Queríamos informações sobre dois funcionários.
Oldukça eski moda bir şey. Bir operatöre ihtiyaç var.
É um bocado antigo, precisa de um operador.
Biraz kahveye ihtiyacım var.
- Preciso de café.
Kahveye ihtiyacım var.
Preciso de café.
Yardımına ihtiyaçım var.
Preciso de ajuda.
Ikiniz de benim için yaptıklarınız için minnettarım ama... Sizin ve benim kendi yerimize ihtiyacımız var,
Agradeço pelo que fizeram por mim, mas vocês precisam de espaço e eu também.
Hayır, sizin de kendi yerlerinize ihtiyacınız var.
Não, também precisam do vosso espaço.
- Yardımınıza ihtiyaçım var.
- Preciso da tua ajuda.
Tamam, bir dostum sistemine ihtiyacımız var Çünkü Biz bunu çözene kadar kimse aynaya bakamaz.
Precisamos de ajuda, pois ninguém pode olhar para um espelho até resolvermos.
Yani, ne kadarına ihtiyacın var?
De quanto precisam? Muito.
İhtiyacınız olan başka bir şey var mı?
Precisa de mais alguma coisa?
Ve o sallamamalıydı, o woged, Ve yardımınıza gerçekten ihtiyacımız var.
Woga quando não deve, precisamos de ajuda.
Wu, bir numara yazmanı istiyorum. Hızlı bir lokasyona ihtiyacımız var.
Wu, preciso da localização de um telemóvel, rápido.
Hadi dostum, biraz paraya ihtiyacımız var.
Vamos lá, precisamos de dinheiro.
Nick, gelmene ihtiyacımız var Şu anda baharat dükkanına.
Nick, precisamos que venhas até à loja agora mesmo.
Yardımınıza ihtiyacım var efendim.
Preciso da sua ajuda.
Sana ihtiyacım var. Sana acil ihtiyacım var.
Preciso mesmo de ti neste momento.
- John, sana burada ihtiyacım var.
John, preciso que venhas cá.
Önceki bölümlerde... - Bu bir teklif mektubu. - Sana ihtiyacımız var.
Anteriormente em Suits...
İşleri yoluna koyana kadar güvendiğim birilerine ihtiyacım var. - Harvey, olmaz- - - Lanet olsun.
Preciso de ter alguém de confiança, enquanto me oriento.
Mike, buna ihtiyacım var.
- Não é isso.
Genel olarak yardıma ihtiyacımız var.
Não faz mal.
Ona ihtiyacım var ve o beni yüzüstü bırakıyor. Kimseyi yüzüstü bırakmıyor.
A Jessica foi-se, precisava dele e ele deixou-me.
Yani Gretchen hâlâ dışarıda ve Jeremy Cohen'la toplantı ayarlamana ihtiyacım var.
- A Gretchen ainda não chegou. Marca uma reunião com o Jeremy Cohen.
Michael, çocukların buna ihtiyacı var.
Estes miúdos também.
Louis, yardımına ihtiyacım var.
- Louis, preciso de ajuda.
Rachel, yardımına ihtiyacım var... -... ve hızlı olmalı.
Preciso que me ajudes e tem de ser rápido.
Aslında, bir konuda yardımına ihtiyacım var.
Aliás, preciso da tua ajuda numa coisa.
var mısın yok musun 30
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19