Ikimiz için de translate Portuguese
1,879 parallel translation
Dediğim gibi, ikimiz için de yer var.
Como eu tinha dito, há lugar para ambos.
Bu yolculuğu ikimiz için de yapabileceğini hiç düşünmezdim.
Nunca pensei que fizéssemos esta viagem por nós os dois.
- Hazırlık yaptığım yere düşünmeden tetik çekecek birini koyunca ikimiz için de işlerin kötü olacağını biliyorlardı.
- Sabiam que ao pôr alguém como tu com o dedo rápido no gatilho perto de onde eu treino, iria terminar mal. Para ambos.
Hayır, biraz ayrı kalmak ikimiz için de iyi olur bence.
Não, acho que um tempo separados vai ser bom para nós.
Bu ikimiz için de iyi olur.
Será um favor para ambos.
Evet demeyerek ikimiz için de en iyisini yaptın.
Fizeste um favor a ambos ao não dizeres sim.
Gidip işi alamayacağını söylersen ikimiz için de en iyisi olur.
Confia em mim : é melhor para ambos se voltares lá e disseres que não podes ficar com o emprego.
Böylesi ikimiz için de daha iyi.
Estamos os dois mais aliviados.
O zaman orada ikimiz için de yer olmasını sağla.
Então é melhor certificares-te de que há espaço para nós os dois.
Bu ikimiz için de daha güvenli olur.
Acho que será mais seguro para nós as duas.
Avukat olmayacak. Yoksa ikimiz için de her şey boşa gider.
Ou esta oportunidade desaparece para ambos.
Ne diyeceğim biliyor musun? Bir noktadan sonra, intikam alma sevdası bitmeli. Her ikimiz için de.
A dada altura, isto terá de ir para além da vingança, para nós.
Dışarıda ikimiz için de tehlike var.
Agora, existe uma verdadeira ameaça para nós os dois.
Şu anda beni anlamadığını biliyorum ama ikimiz için de iyi olanı yapıyorum.
Sei que não compreendes isto agora, mas estou a fazer o que acho melhor para nós os dois.
Aramızda yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebilecek bazı mevzular var. Bence kartları masaya koymak ikimiz için de en iyisi.
Há alguns assuntos que podem causar algum mal-entendido entre nós e acho que é do interesse dos dois pormos as cartas na mesa.
Yakışıksız oldu. Ayrılırsam ikimiz için de daha iyi olacak.
E acho que é constrangedor e que é melhor para ambos eu ir-me embora.
Bu ikimiz için de çok büyük bir olay.
Isto é muito importante para nós dois.
Konuşmamız lazım yoksa bu işin sonu ikimiz için de kötü.
Temos de falar, caso contrário isto vai destruir-nos.
Durum ikimiz için de tuhaf.
Bem, é claramente constrangedor para nós os dois.
- Öyle ise, ikimiz için de.
Se for, é para nós os dois.
Sanırım artık bir mahkûm olmamam ikimiz için de büyük şans, ne dersin?
Acho que temos os dois sorte por eu já não ser um presidiário, não é?
Benim için zevkti ama sanırım ikimiz de olanları biliyoruz.
Bem, eu diria que foi um prazer, mas acho que ambos o sabemos.
İkimiz de aşk için ayrılıyoruz.
Nós dois vamos sair pelo amor.
İkimiz için de iyi olanı yapmalıyım.
Eu preciso de fazer o que é certo para nós dois.
İkimiz için de daveti uzattım ve sanırım kabul etmeliyiz.
É que acabam de nos convidar e acho que devemos aceitar.
İkimiz için de iyi olacağını sanmıştım.
Eu pensei que iria ser melhor para ela e para mim.
İkimiz de jürinin seçimi için çok mutlu ve minnettarız ve bu onuru elimizden geldiğince sürdürmeye çalışacağız.
Nós estamos humildemente agradecidos, pela escolha do júri, e vamos esforçar-nos para... continuarmos dignos desta honra.
Ben de "kraliçe" değilim. İkimiz için de ne kötü!
É uma pena para ambos.
İkimiz için de.
Para nenhum de nós.
- Kim için? - İkimiz için de öyle.
- Para ambos.
İkimiz de bu işi yaptırmak için burada gizli kaynakların olduğunu biliyoruz.
Ambos sabemos que tem os recursos secretos aqui para fazer o trabalho.
İkimiz de ülkemiz için en iyisini istiyoruz.
Ambos queremos o que é melhor para o nosso país.
İkimiz de hayatta olduğumuz için şanslısın.
Tem sorte que ainda estejamos os dois vivos.
- İkimiz için de öyle.
- Já somos dois.
İkimiz de diğerinin davası için birer engeliz.
Então estamos no caminho da causa um do outro.
Sen ikimiz için de çalışıyorsun.
E tu estudas por nós os dois.
İkimiz için de yeni bir hayat başlıyor.
Está na altura de um novo desafio.
Ve ikimiz de evli olmadığımız için,... bu konuda yol yordam bilmiyoruz.
E, como nenhum de nós se casou... não sabemos o que devemos fazer.
Tamam, duygusal manada bozguna uğradığını biliyorum, Jax bunun için üzgünüm de ama burada ikimiz de kazığın ucundayız.
Eu sei que isto está a ser duro em termos emocionais, Jax, e lamento por isso, mas tu e eu temos muito em jogo.
İkimiz için de en iyi hamle bu.
Isto é o melhor para ambos.
İkimiz için de yeterince anım var.
Tenho recordações suficientes para nós os dois.
Az önce hard diskimde yeni Linux bölmesi için yeterli yer olmadığını fark ettim. Bu yüzden ikimiz, her şeyi yedekleyip aleti yeniden başlatıp tüm işletim sistemlerimi baştan kuracağız.
Acabei de descobrir que não tenho espaço no disco rígido para uma partição de Linux, por isso, vamos fazer um backup total, reiniciar e reinstalar todos os meus sistemas operativos.
İkimiz de Tyler'ı buraya onun için getirmediğinin farkındayız.
Ambos sabemos que não trouxeste o Tyler por ele.
Bir şekilde, Monako yarışı ikimiz... -... için de dönüm noktası oldu.
De certa forma, Mónaco foi uma encruzilhada para nós os dois.
İkimiz için de elimden geldiğince açık konuşmak istiyorum.
Só quero que isto fique claro, para nosso bem.
- Gitmek istemiyorum ve ikimiz de biliyoruz ki kalmam ilişkimiz için daha iyi. Tamam mı?
Mas tens de ir.
- İkimiz için de.
Para ambos.
İkimiz için de utanç verici.
É humilhante para ambos.
İkimiz de istediğimiz gelecek için savaşmak zorundayız.
Ambos temos de lutar pelo futuro que queremos.
Öyle ya da böyle ikimiz de Jor-El tarafından yaratıldık. İkimiz de insanlığı kurtarmak ve bu vahşi dünyaya barış getirmek için gönderildik.
Fomos ambos criados de uma forma ou outra pelo Jor-El, ambos com a intenção de salvar civilizações, de trazer a paz a um mundo brutal.
Yardıma ihtiyacı var ve ikimiz de bunun için uğraşıyoruz.
Ela precisa de ajuda e ambos queremos ajudá-la.