English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ I ] / Istedin

Istedin translate Portuguese

8,934 parallel translation
Karının ölmesini istedin ama yakalanmayacağından da emin olmalıydın.
Querias a tua esposa morta, mas, sem dúvida nenhuma que não querias ser apanhado.
Her türlü soruşturma olasılığını yok etmek istedin.
Precisavas de eliminar qualquer possibilidade de investigação.
Bence Clay'e tapan genç ve güzel biriyle yeniden başlamak istedin.
Acho que querias começar de novo com uma jovem que, apenas, adorava o Clay.
İşe yaramasını istedin.
Querias que funcionasse.
- Bilimi istedin.
- Querias a ciência.
Beni görmek mi istedin?
Querias falar comigo.
- Konuşmak mı istedin?
Querias falar comigo? Sim.
Yani... Sadece konuşmak mı istedin?
Então, só queria conversar?
O halde tedaviyi neden günlerdir benden saklayıp sonra da yok ettirmek istedin?
Então, porque é que guardaste segredo durante tantos dias e depois a tentaste destruir?
- Sadece bunu dile getirmemi istedin.
Só me querias ouvir dizê-lo em voz alta.
Çocuğun benden olduğuna inandırmak istedin.
Querias que acreditasse que o filho era meu.
İşyeri flörtlerinin sana "kung fu" gücü verdiğini söylemiştin. Ne demek istedin?
Quando disseste que namoricos no trabalho deixavam o teu Kung Fu mais forte, o que é que querias dizer?
Çok zaman önce değildi, özür dilememi istedin ama hiç dilemedim.
Não há muito tempo, quiseste um pedido de desculpas meu e eu nunca to dei.
Ne demek istedin?
Como assim?
Ne demek istedin?
O que queres dizer?
Normalden fazlamı demek istedin?
Mais que o normal?
Ne diye kendini öldürmek istedin? - Neden dersin?
Porque haverias de te querer matar?
Ne demek istedin?
O que quer dizer com isso?
- Mira, dün benden hastane masrafını ödememi mi istedin?
Meera, estavas a falar das contas de hospital. Se mas deres, pago-tas.
Kuzeye doğru çıkıp bunu bize şahsen mi söylemek istedin?
Então só decidiu aparecer aqui e contar-nos isso pessoalmente?
Eriyor demek istedin.
Está a derreter, queres dizer.
Onun önemli olmasını, bir amacının olmasını istedin, ve öyle de oldu.
Querias que fosse algo importante, e aí tens.
Ed, neyi hatırlamamı istedin?
Ed. O que querias que eu me lembrasse?
Sana inancım olup olmadığını bilmek istedin.
Querias saber se tenho fé em ti.
Bizden aile olmamızı istedin.
E, quando disseste que querias que fôssemos uma família.
Buraya gelmek istedin, ve buradasın.
Querias vir aqui e já cá estamos.
Onu buraya çekmemi istedin, çektim ben de.
Disseste-me para o atrair até aqui e foi o que fiz.
Oğlunu, her şeyin düzeleceğine inandırmak istedin.
Com que o seu filho acreditasse que vai correr tudo bem.
Babanın bildikleri yüzünden öldürüldüğünü söylerken ne demek istedin?
Disse que o seu pai morreu por causa do que ele sabia. O que quis dizer?
- Evet, istedin.
- Sim, cortaste.
Grace için onayımı mı almak istedin yani?
Então, queres a minha permissão para a Grace ou o quê?
Sen istedin. Ben satmak istediğimi söyledim, Joe satma dediğinde ise gidip onu dinledin. - İşte bu yüzden kızgınım.
Irrita-me eu ter dito que queria vender e depois o Joe diz que não devias e deste-lhe ouvidos a ele.
Baba'nın adaletini gerçekleştiriyordum, ve sen onaylamadın çünkü bütün kanları, bütün intikamı kendin için istedin.
Levei a cabo a justiça do nosso Pai, E tu não aprovaste porque querias o sangue todo, a vingança toda para ti.
Öylece acı çekmemi izlemeyi istedin?
E o quê? Só querias ver-me sofrer?
- Geniş demekle ne demek istedin?
- Como assim, "romba"?
Karakurt'un muhabir kılığında olduğunu öğrenmemi istedin.
Quis que eu soubesse que o Karakurt era um jornalista.
Sürpriz yapmak istedin galiba.
Aposto que queria fazer uma surpresa.
- Hayır istedin.
- Quiseste, sim!
Mutlu değildin ve benim de mutsuz olmamı istedin.
Como estavas infeliz também querias que eu fosse infeliz.
Lider olmasını istedin, oldu.
Se queres ser uma líder, sê uma líder.
Onunla birlikte olmak istedin.
Querias ficar com ele.
Onunla o kadar çok olmak istedin ki ben...
Querias tanto ficar com ele, que eu...
Ne diye bunu yapmamı istedin?
Porque querias que eu fizesse isto?
Onlardan seninle alay etmelerini istedin
Tu pediste-lhes para fazerem pouco de ti.
Sonra Alfredo'yu kaçırdın ve sonra beni arayıp, yardımımı istedin.
Depois levaste o Alfredo, e depois ligaste-me e pediste a minha ajuda.
- Yardım mı istedin?
Quem pediu?
Kocanı terk etmek istedin.
Queria deixar o seu marido.
Ne istedin?
O que é que querias?
- Onu korumak istedin.
- Tu querias protegê-la.
Keen'e, Hawkins'i nerede durdurabileceğini söylememi istedin.
Quis que eu dissesse à Keen onde devia intercetar o Hawkins.
- Ne demek istedin Meredith?
- Meredith.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]