English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ I ] / Iyi düşündün

Iyi düşündün translate Portuguese

255 parallel translation
Evet. Çok iyi düşündün.
Tiveste uma grande ideia.
Zaltar, bunu iyi düşündün mü?
Zaltar, pensaste bem nisto?
Orada gerçekten iyi düşündün.
Pensaste que te fartaste, ali dentro.
Evet, iyi düşündün, Spudford.
Bem pensado, Spudford.
Bu arada, sonda beni yakalamayı iyi düşündün.
A propósito, foste rápido a acompanhar-me.
Çok iyi düşündün Robert.
É boa ideia, Robert.
iyi düşündün mü?
Já tinhas pensado nisto? .
Bir Hawaii gezisinden ne kadar keyif alacaklarını hiç düşündün mü? Onları getir, işleri nasıl yaptığımızı, Hawaii güneşini göster, böylece geri döndüklerinde eskiye göre daha iyi satarlar.
Eles viriam pra ver como isto funciona, tomariam sol havaiano e voltariam cheios de vontade de vender.
- İyi düşündün Fermat.
Bem pensado, Fermat.
Evet, doğru. İyi düşündün.
Sim, claro, boa ideia.
İyi düşündün.
Bem pensado.
- İyi düşündün.
- Bem pensado.
Kabul edelim ki onun bebeği olamaz rahmi olmadığından, ki bu kimsenin suçu değil, Romalıların bile. - Ama bebek sahibi olmaya hakkı var. - İyi düşündün, Judith.
E se concordares que ele não pode ter bebés por não ter útero, o que não é culpa nem dos romanos mas que tem direito de ter bebés?
İnsanlara iyi davranmanın nasıl bir his olduğunu düşündün mü hiç?
As pessoas só querem receber.
İyi fikir. İyi düşündün...
Bem pensado, hã...
İyi düşündün, Irene.
Boa ideia, Irene.
Bunu iyi düsündün mü?
Então, já pensou bem?
İyi düşündün.
Boa homem. Bem pensado.
İyi düşündün, ahbap!
Boa ideia, meu!
Hiç düşündün mü? Eğer daha iyi bir şey olsaydı.
Alguma vez imaginaste se podia haver outra coisa melhor?
Hiç düşündün mü? Gözlüksüz iyi göremediği için korkmuştur.
Talvez penses que não ficas bem com óculos.
İyi düşündün, yüzbaşı.
Pensou como um oficial, Tenente.
Çok iyi düşündün, Barry Allen.
És bom, Barry Allen.
Çok çok iyi düşündün.
És muito bom.
Hayır ama iyi düşündün.
Bem pensado.
Hoş bir fiziği olduğunu ve bunun da tanışmak için iyi bir bahane olduğunu düşündün.
E tu achaste que era gira e que isto era uma boa forma de conhecê-la?
- Iyi düsündün. Yalniz degiliz.
Bem pensado, mas nós não viemos sozinhos.
İyi düşündün evlat.
Bem pensado, rapaz.
Bu kadar diktatörlüğü ve rejimi neden yıktığımızı düşündün mü, eve döndüğünde - " Çok iyi.
Já alguma vez te perguntaste porque derrubámos aqueles ditadores e regimes, só para nos dizerem " Muito bem.
İyi düşündün.
Esse é um bom plano.
İyi düşündün.
Muito bem pensado.
Ray, sana söyledik, Sen iyi bir yazarsın... Yani sende iyi bir yazar olduğunu düşündün, değil mi?
Dissemos-te que escrevias bem para pensares que eras um bom escritor.
Hiç yatakta gerçekten iyi olup olmadığını düşündün mü?
Alguma vez pensaste se és bom na cama ou não?
İyi düşündün mü?
Pensa bem nisso!
İyi düşündün, Adam!
Bem pensado, Adam...
Aerobik derslerinin kendimi daha iyi hissetmemi sağladığını düşündün mu?
Já te ocorreu que o facto de ir às aulas de aeróbica me faz sentir melhor comigo mesma?
Sizde kendi soygununuzu yapacak ne kafa, ne de yürek var. Bu yüzden buraya gelip, benim gibi işini iyi bilen namuslu bir hırsızı sıkıştırmayı düşündün?
Tu nem tens miolos nem coragem para fazer o teu própio roubo, por isso vens aqui apertar um criminoso decente como eu que percebe daquilo que faz.
Gerçekten iyi olabileceğini hiç düşündün mü?
Já pensou que ele pode ser mesmo bom?
Sana saldırıp yanlış kişiyi öldürmek istemem. İyi düşündün.
Digamos que te encontrava e te confundia com o outro.
Hayır, sadece düşündün de sizi daha iyi bir yere gönderebiliriz.
Não, não, não! Estou só a pensar que podíamos mandar-vos para um sítio melhor.
İyi düşündün, Binbaşı.
Boa ideia, Major.
Pencereyi kırmalıydık. İyi düşündün.
Devia ter partido a janela
İyi düşündün!
Boa!
Belki de ikimizden biri sağduyulu olsa iyi olur. Bunu hiç düşündün mü?
Um de nós aqui precisa ser sensato.
Belki bunun iyi bir şey olduğunu düşündün mü?
Já pensaste que isso pode ser bom?
İyi düşündün, Ajan Harrison.
É uma boa ideia, Agente Harrison.
İyi düşündün.
Boa ideia.
Aileni arayıp iyi olduğunu haber vermemiz için telefon numarası vermeyi düşündün mü?
Então, já pensaste em dar-nos um número de telefone, para podermos ligar aos teus pais e os avisarmos de que estás bem?
- Evet. İyi düşündün.
Pois, bela deixa.
- İyi düşündün, kumandan.
- Boa ideia, comandante.
İyi düşündün.
Bom pensamento.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]