Iyi değil mi translate Portuguese
7,440 parallel translation
- Aramız iyi değil mi?
- Estamos bem? - Não!
Daha iyi değil mi?
Ela está melhor, certo?
Bu iyi değil mi?
Bem, não há problema.
Bu iyi değil mi... ne olduğunu biliyorsun yani bir aşı yapabilirsin.
Isso é bom, não é? Sabem o que é, então, podem fazer uma vacina.
Sence de trafik okulundan daha iyi değil mi?
É muito melhor que aulas de condução, não é?
Çok iyi değil mi?
É fixe, não é?
- Bu çok iyi değil mi?
- Isso é bom, não é?
- Çok iyi değil mi?
Não é extraordinário?
Aramız iyi değil mi?
Estamos bem, não estamos?
Markam yeterince iyi değil mi yani?
Achas que a minha marca não tem êxito suficiente?
Yani, bu benim işimde daha iyi olmam yüzünden değil mi?
Não é porque sou... melhor no trabalho?
Bu iyi bir baslangic degil mi?
Isso já é um começo.
Kampanyan için iyi görünmeyecek, değil mi?
Bem, não vai ficar bem na sua campanha, pois não?
- İyi de Wesen olayı değil mi bu?
Isto não é uma coisa Wesen?
Çok iyi, değil mi? Hayır, Peter. Tavsiyeni dinledim ve kitabımı bir yayınevine yolladım.
Não, Peter, segui o teu conselho e enviei o meu livro para um editor.
İyi çocukların da sorunları olur, değil mi?
Porém, alguns bons rapazes têm problemas.
Ölseydi daha iyi olurdu değil mi?
Teria sido melhor se tivesse morrido, não era?
Gelmiş geçmiş en iyi parti değil mi?
- Não está a ser uma festa e peras?
Aramız iyi sonuçta, değil mi?
O importante é que estamos bem, certo?
- İyi görünüyorum değil mi?
Tenho boa aparência, não tenho?
Yatıştırıcı falan istemiyorum, böyle iyi... hastayım, değil mi?
Não quero sedativos. Estou bem. Eu apanhei, não foi?
Çok daha iyi, değil mi? Çimenlikte bulmuştum.
Estou melhor assim, não estou?
Paige, iyi adam mı, değil mi anlamak ister misin?
Paige, queres saber se ele é bom?
Bu iyi bir haber, değil mi?
Isso são boas notícias, certo?
Kar Kraliçesi bayağı iyi, değil mi?
Esta Rainha da Neve é boa, não é?
Evet. Bu iyi bir şey öyle değil mi?
Sim, mas isso é uma coisa boa, certo?
- Yeterince iyi değilmişim sanırım değil mi?
- Não foi bom o suficiente. Tirámos isto do morto.
Ama iyi iş çıkarttık, değil mi?
Vamos explodir. Mas, tivemos uma boa viagem, não tivemos?
En iyi savunma suç atmaktır, değil mi?
A melhor defesa é um bom ataque, certo?
Bana güvenemiyorsan iyi. Şansımı tek başıma denerim. Ama ailelerimizi kurtarmak için en iyi şansımız beraber çalışmak değil mi?
Se não confias em mim, tudo bem, vou arriscar-me na mesma, mas a única possibilidade de ajudar os nossos pais é trabalhando juntas.
Cary'nin davası iyi gidiyor değil mi?
Está a correr bem, certo? O julgamento do Cary?
- Bu iyi bir şey değil mi?
- E isso não seria bom?
O halde Bishop davasını daha iyi yapabilecek başka birine vermek olası değil mi?
- Então, não é provável que dessem os casos - TENHO SAUDADES TUAS. do Bishop a alguém que fizesse mais?
Amerikan istihbarat cihazları işe yaramaz olabilir ama iki cesetten kurtulmada daha iyi bir iş çıkarırlardı, değil mi?
A inteligência americana é lastimável mas acho que faziam melhor ao livrar-se de dois corpos.
Çok iyi, değil mi?
É bastante boa, não é?
- Bu iyi bir şey, değil mi?
Isso é bom, não é?
O benim en iyi arkadaşım. Ama senin için anlamı farklı değil mi?
Ela é minha melhor amiga, mas para você, ela é algo mais, não é?
Böylesi daha iyi değil mi?
Não estás melhor?
İyi inişti, değil mi Sherman?
Belo pouso, concorda?
Böyle düşünmek kendini daha iyi hissetmeni sağlıyor, değil mi?
E isso vai fazê-la sentir-se melhor consigo mesma, não é?
Gerçekten iyi kazanıyorsun değil mi Boyd?
Estás a sair-te mesmo bem, Boyd.
İyi bir adamsın. Değil mi?
És, pois.
Oh, bu konuda pek iyi değilim öyle değil mi?
Não estou a ir muito bem, estou?
- Onu çok iyi tanıyordun değil mi?
Sim, tu conhecias-o muito bem, certo?
Evet. Oldukça iyi, değil mi?
Muito bom, não é?
Ne de olsa belli sayıda konut ve onları alabilecek kadar iyi işleri olan belli sayıda insan var, değil mi?
Afinal, há um número limitado de casas e de pessoas com bons empregos para comprá-las, certo?
Ama bu iyi bir şey, değil mi?
Mas isso é bom, não é?
80 milyon, iyi, değil mi?
$ 80 milhões é bom, não é?
Polisler tersanede yaşananların kaydını sağlam tutsa iyi olur değil mi?
Fico contente que tens tudo bem registado, com isto tudo, agora a passar-se na doca.
Biz sadece iyi kalpli ve cesur olmalıyız, değil mi?
Temos apenas de ter coragem e sê bondosos, não é?
Bu iyi geldi, değil mi?
Estás a sentir-te melhor agora, certo?
iyi değil misin 27
iyi değilim 99
iyi değil 246
iyi değilsin 46
iyi değildi 25
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
iyi değilim 99
iyi değil 246
iyi değilsin 46
iyi değildi 25
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi jack 21
değil mi hayatım 33
değil miyiz 24
değil misin 154
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi jack 21
değil mi hayatım 33
değil miyiz 24