English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ I ] / Iyi ol

Iyi ol translate Portuguese

1,569 parallel translation
Koda iyi ol tamam mı?
Koda, fica bem, tá bem?
Nerede olursan ol umarım hep iyi olursun.
Não importa onde você estiver Te desejo o melhor
Hiç birşey yapma. Sadece iyi ol.
Não faças nada, tem apenas calma.
Sadece yeteri kadar bira olduğundan emin ol... müziği aç, ışıkları azalt ve iyi olacaksın, tamam mı?
Vê só se temos cerveja suficiente, põe a música alta e esbate as luzes, que vai correr tudo bem.
Kendine biraz ziyafet çek bu gece ve daha iyi ol.
Hoje à noite, vais pinar e sentir-te bem.
Seni affetmeyeceğim, iyi ol demeyeceğim üzgünüm.
E, esquece, não te vou perdoar. Não te vou desejar tudo de bom.
Eda. Hayatım sen iyi ol da.
Agora como prioridade, deves pensar em ti.
İyi göz kulak ol da ortalığı karıştırmasın tamam mı?
Vê se ela não o estraga.
İyi bir haydut ol.
Sê uma boa bandida.
Çok iyi, sağ ol Freddy.
Sim. Obrigado, Freddy.
- Bu iyi haber. Sağ ol.
- Bom, são boas notícias.
EN İYİ GELİN Gelinliğimi seçmemde yardım ettiğin için sağ ol.
Obrigado por me ajudares a escolher o meu vestido.
Hayır, böyle iyi, sağ ol.
Não, estou bem assim, obrigado!
İyi bir çocuk ol.
Porta-te bem!
Dedi ki, "Yapıcınla tanışmaya hazır ol." Ama bunu iyi bir şekilde söyledi.
Ele disse : "Prepara-te para te encontrares com o Criador." Mas disse-o de boa maneira.
İyi bir çocuk ol!
Porta-te bem.
Şimdi iyi bir kız ol, tamam mı?
Então, comporte-se bem...
İyi geceler ve dikkatli ol
Bom, tem uma boa noite. E tem cuidado, ok?
İyi olduğuna emin ol ve sonra hücresine yolla.
Assegure-se que ela está bem e mande-a de volta para a cela.
Eğer Cylonlar gemiye binerse, sizin askerlerle bizimkilerin görev bölgelerini iyi bildiklerine mutlaka emin ol.
Certifique-se que os soldados estão cientes das suas áreas de intervenção, caso sejamos abordados pelos Cylons.
İyi biri ol.
- Sê uma boa pessoa.
Biliyor musun, gerçekten iyi bir insana benziyorsun. Sağ ol.
- Sabe, você parece ser uma boa pessoa.
Ona iyi baktıklarına emin ol.
Tem a certeza que tratam bem dele.
Şimdi, iyi bir çocuk ol ve bana uzaktan kumandayı getir.
Seja um querido e traga-me um comando.
Beni aramadığın için sağ ol ve iyi geceler.
Obrigado por não telefonares e boa noite.
- İyi iş. - Sağ ol.
- Obrigada.
- Böyle iyi sağ ol.
- Não, estou bem obrigada.
- Sağ ol, daha iyi.
Sim, está...
Böyle iyi, sağ ol.
- Está bem. Obrigada.
Burada erkenden ol ki en iyi malları kaçırmayasın.
Vem cedo, antes que as coisas boas fiquem todas escolhidas.
İyi bir yatırım yapacağına emin ol.
Melhor investir.
İyi kız ol!
Sê uma boa mneina!
Sakın ol, iyi gidiyorsun.
Relaxa. Estás a sair-te lindamente.
Şu an daha iyi hissettiğini biliyorum, her neyse sadece daha sakin ol.
Eu sei que seu tornozelo está melhor. Apenas pegue leve, de qualquer jeito.
İyi, bak biliyor musun, satma, satmadığına emin ol, tamam mı?
Sabes que mais? Faz tudo para que não seja.
Bunun için sağ ol, P. Sawyer. Ama o kitaplıkta kendini daha iyi hissetmeni sağlayan bir şey daha vardı.
Adoro-te por isso, P. Sawyer, mas houve outra coisa que te fez sentir melhor na biblioteca.
İyi çocuk ol.
Porta-te bem.
Eğer o herif seni tekrar soyarsa, paranı aldığından emin ol ne kadar çok o kadar iyi.
Se o tipo voltar a roubar-te, é bom que tenha muita. Quanto mais, melhor. Merda!
İyi, konuştuğumuz şeyi de halletmiş ol. Neyi?
- E trata daquela coisa de que falámos.
- Pekala, uğradığın için sağ ol. - İyi şanslar.
- Muito bem, obrigado por passares por cá.
- Git çocuğunu al, iyi bir anne ol.
Vá ser uma boa mãe.
Sakin ol. İyi olacaksın, tamam mı?
Relaxa, vai tudo correr bem.
Sinyali iyi aldığına emin ol.
Quero assegurar que tens uma boa recepção.
İyi olduklarından emin ol. - Onlar iyi.
Vê se a Carrie e o Mitchell estão bem.
İyi ol, Kyle.
As melhoras, Kyle.
Şimdi de iyi bir ödül savaşçısı ol ve ödülünü al.
Agora sê um bom lutador e reclama o teu prémio.
Sağ ol, tatlım. Şimdilik o bile iyi gelmiyor.
Obrigado, docinho, mas neste momento nem isto me ajuda.
İyi, sağ ol.
Bem.
İyi geceler ve yarın da sevimli ol.
Boa noite e tem um agradável amanhã.
İyi geceler ve yarın da sevimli ol.
Boa noite e tem um agradável amanhã!
İyi çocuk. Benim için arabaya göz kulak ol tamam mı?
Cuide do carro para mim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]