English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Kaybedeceksin

Kaybedeceksin translate Portuguese

753 parallel translation
Kollamak isteyeceksin, ya da işini kaybedeceksin, genç adam.
Cuidado rapaz, que podes perder o teu trabalho
- Hepsini kaybedeceksin.
- Perderá tudo.
Sanırım bu hastayı kaybedeceksin.
Creio que vai perder este paciente.
- Ve sen de bütün paranı kaybedeceksin!
- E vai perder seu dinheiro!
Bu yüzden rozetini kaybedeceksin.
Ainda perde o distintivo graças a isto.
Birazdan iyice kendini kaybedeceksin. - Çıkalım.
Daqui a um minuto estás como louca.
Dedi ki, eğer o sınırı geçmeden buradan ayrılıp yanına gitmezsen onu tamamen kaybedeceksin ve bir daha asla göremeyeceksin onu.
Ele diz que tens de sair daqui... se Ihe quiseres dizer adeus... antes que atravesse a fronteira.
Parayı kaybedeceksin.
Ainda perdes o dinheiro.
Ne kaybedeceksin?
O que tem a perder?
- Kimse kalmazsa zaten kaybedeceksin.
- Perderá se não ficar ninguém.
Öyleyse kapa çeneni... yoksa cesaretini kaybedeceksin.
Então, fecha a boca. Antes que te saiam as tripas.
Burada çarpışırsan diğer oğullarını da kaybedeceksin.
Perderá os outros, se tentar lutar aqui.
Musa beni daha fazla bekletirse kaybedeceksin.
Perderás se Moisés me fizer esperar mais.
Sonra sen evini, paranı her şeyini kaybedeceksin.
E perde a sua casa, o dinheiro... tudo!
Bütün parayı bir haftada kumarda kaybedeceksin ve ben otel odasından başka bir şey görmeyeceğim
Ias jogar todo o dinheiro numa semana e eu não veria nada além de um quarto de hotel.
Sürüye bağladığın parayı kaybedeceksin.
Vais perder cada cêntimo empatado no gado.
Boşver şimdi en iyisi sen git yoksa izlerini kaybedeceksin.
Esquece. Vai agora ou perderás aqueles dois.
- Bu yılı da kaybedeceksin yani.
Então perderá o curso! Bom, espero que não!
Sana bir dost olarak söylüyorum, onu kaybedeceksin...
- Falo-te como amigo, perdes a Cláudia.
- İtibarından fazlasını kaybedeceksin.
- Vais perder mais do que isso.
Anlaşılan müşterilerinin bazılarını kaybedeceksin.
Vai perder alguns clientes.
Her halükarda kaybedeceksin.
Isso é uma aposta frouxa.
Pekala, Hot Dead Bir gün masada aklını kaybedeceksin.
Ok, Apostado! Sabe uma coisa? Um dia ficará arruinado algures por aí.
Onu kaybedeceksin.
Vais perdê-lo.
Eğer sen yenilirsen özgürlüğünü kaybedeceksin ve benim her emrime itaat edeceksin.
Se perder confiscaremo-lhe a liberdade. Deverá obedecer toda minha ordem.
Onu kaybedeceksin.
Vai perdê-la.
Bunu yaparak, ruhunu kaybedeceksin... Ve bizi Kutsal Engizisyon'un kuralları çerçevesinde şiddet kullanmaya zorlayacaksın.
Procedendo assim, perderá a sua alma, e obriga-nos a tratá-lo com todo o rigor, das severas leis desta Santa Inquisição.
Bahsini kaybedeceksin Zeudi. Bu kız benim Berhame'm için eş olamaz.
Vai perder a aposta, Zuedi, a jovem de quem fala... é um urinol se comparada ao meu ramo de murta.
Maçı kaybedeceksin.
Prometo. Vais perder o jogo.
İzabel'in gücünü kaybettiği gibi, sen de kaybedeceksin...
Como Jezabel caiu da torre, tu também cairás.
Deli olma Starbuck, benden çok uzaklaşırsan yönünü kaybedeceksin.
Não sejas louco, Starbuck. Se te afastares demasiado vais acabar por te perderes.
Yoksa hayatını kaybedeceksin.
Ou eu confisco a sua vida.
Kaybedeceksin, Anjin-san.
Vai perder, Anjin-san.
Tartışmalı demek siz oy kaybedeceksin anlamına gelir.
"Controverso" significa apenas "isso vai fazê-lo perder votos".
- Tamam. - Kaybedeceksin.
Vais perder.
Kaybedeceksin!
Já perdeste, menino!
En sonunda da böbreğini kaybedeceksin.
E Então perderá o rim.
- Hey, biraz para kaybedeceksin Ellen!
Vai perder algum dinheiro!
Bundan fazlasını kaybedeceksin.
Vai perder muito mais que isso.
Yine kaybedeceksin Jack.
Perdeste outra vez, Jack.
Yoksa o çok değerli kanından kaybedeceksin.
Ou ainda espirras um pouco do teu precioso sangue azul.
Elini kaybedeceksin!
Ainda ficas sem pé!
Gaby'i sen kaybedeceksin! Sen!
Você vai perder Gaby, você!
Eğer Amerikalıyı bulursan sadece rütbeni ve 6 aylık maaşını kaybedeceksin.
E, se encontrar o americano, só será despromovido e perderá seis meses de salário. - Mas...
- Ne kaybedeceksin ki?
- Porque não?
O fırın için hayatını kaybedeceksin!
Mas a tua vida é muito mais importante!
Kaybedeceksin.
Vais perder.
Kaybedeceksin, Shack!
Vai perder, Shack!
Merak etme, rövanş oynayacağız ve sen tüm malını mülkünü kaybedeceksin.
Mas enquanto houver saúde...
- Yoksa onları kaybedeceksin.
- Bebes vodka, soldado?
Ne kaybedeceksin ki?
Que tem a perder?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]