English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Kaybedersem

Kaybedersem translate Portuguese

462 parallel translation
Eğer kazanırsam, hepsi bende kalır. Eğer kaybedersem, yarısını kaynanama veririm.
Se ganho desta vez fico com tudo, porem se perder, daréi metade a minha sogra.
Seni şimdi kaybedersem ölürüm, Henry.
Morria se te perdesse agora, Henry.
Ya işimi kaybedersem?
Ç E se perder o meu emprego?
Kaybedersem, onu sonsuza dek reddedeceğim!
Se perder, vou odiá-la para sempre.
- Kaybedersem 10 dolara ihtiyacım kalmayacak.
. Se perder, não vou precisar dos $ 10.
Eğer kaybedersem yemin ederim bırakacağım.
Se a perco, eu desisto.
- Bacağımı kaybedersem onu da kaybederim.
Se perco a minha perna, perco-a a ela.
Kaybedersem ayaklarım kesilir.
Perdê-lo é como ficar sem pernas.
Bu gemiyi kaybedersem müdür hiç mutlu olmaz ve bu iyi bir şey değil.
Se perder este barco, a gerência fica aborrecida, o que não é nada bom.
Tabi ki, dolunayda kaybedersem, ben öbür tarafta değilim.
Claro que se falhar, na lua cheia. Volto para o outro lado.
Senin yüzünden bir adam daha kaybedersem, bir tek adam, Amerika'yı bir daha göremezsin.
Se eu volto a perder um homem por sua culpa, um só que seja, nunca mais volta aos Estados Unidos.
Eğer kaybedersem, sana bir çeyreklik vereceğim.
Se perder, lhe dou 25 centavos.
Dost ve yol gösterici olan sizi kaybedersem mutsuz olurum.
Ficaria infeliz se o perdesse como amigo e conselheiro.
Kızı kaybedersem, tabanları yağlayın derim.
Se ficar em branco por culpa de vocês... é melhor que fujam.
Kaybedersem?
Se eu perder?
Kaybedersem, sana kolumu vereceğim.
Se eu perder, dou-te o meu braço.
Kaybedersem...
E, se eu perder...
Kaybedersem bayım, midemi tekilayla doldurur kadınımın yanında ölürüm.
Se eu perder, señor, já enchi a barriga de tequilha e morro com a minha mulher.
Lazaro, kaybedersem, atını ona verin ve Cocatlan'dan güvenle ayrılması için eşlik edin.
Lázaro, se eu perder traz-lhe o cavalo e leva-o em segurança para longe de Cocatlan.
- Seni kaybedersem de üzülürüm.
- É difícil entenderes isso!
- Kaybedersem?
- E se perderes?
Eğer kaybedersem, gidip ödülleri toplarsın.
É só dar-me tempo de sair, gostava de voltar senão o perder.
Kaybedersem sen acı çekersin, yine kazanmış olurum.
Se perder, também ganho pois será uma agonia para ti.
Peki ya şimdi bebeğimi kaybedersem.
- Se eu perder o meu bebé, vou... - Bebé? - Sim.
Ya kaybedersem?
Tenho medo de perder.
Kaybedersem ne olur?
E daí se eu perder.
Ya para kaybedersem?
E se eu perder o dinheiro?
Kaybedersem adamlarım senindir.
Se eu perder, os meus homens são seus.
- Ben kaybedersem?
- E se eu perder?
Kaybedersem yıkılırım!
Se o perder, ficarei arruinada. - Senhor, peço-vos!
Em'i kaybedersem ne olur?
E se perco a minha Em?
Eğer onları kaybedersem, bir daha geri dönemeyebilirim.
Está a ver, se me perco deles, poderei não conseguir voltar.
Tamam, bak eğer kaybedersem, bilmek istediğin her şeyi öğreneceksin.
Está bem, ouve... Se eu perder, conto-te tudo o que tu queres saber.
- Ya kaybedersem?
- E se perco?
Peki, kaybedersem ne olacak?
e se eu perder?
Ruhsatımı kaybedersem de öldüm demektir.
E se perco a licença estou morto!
Eğer bir milyonu almazsam ve hepsi için çabalarken kaybedersem ne olur?
Que acontece se não ficar com o milhão e lutar por ficar com tudo e fracassar?
Eğer beni görürse, ya da onu kaybedersem kızımı öldürecekler.
Se ele me vê, ou se eu o perco, eles matam-na.
Gerçek şu ki, onu kaybedersem beni öldürür.
A verdade é que ele me mata se a perder.
Ama bu işte 400.000 $ daha kaybedersem, bana hiç bulaşmamış olmayı dilersiniz.
Se eu perder 400 mil nesta história, vão desejar nunca me ter visto.
- Çünkü 6 binim yok, ve kaybedersem...
Será melhor que sim. O problema é que não tenho 6 mil. Se perco...
Eğer bugün kaybedersem, beni bir yıllığına yatırabilirler.
Se perder hoje, podem internar-me por um ano.
Tekrar kaybedersem bir yıl daha yatarım.
Se perder outra vez, fico outro ano internada.
İşimi kaybedersem, başın belada Duncan.
Se eu perder o meu emprego por isto, estás tramado, Duncan..
Kaybedersem, giderim.
Se eu perder, vou-me embora.
Eğer olur da bir gün saçımı kaybedersem yine de sizinle burada oturuyor olmayacağım.
Se, e quando eu perder o meu cabelo, nunca me sentarei aqui convosco.
- Kaybedersem.
- Só se perder.
- Ya kaybedersem?
- E se perco? - Vá lá!
Kaybedersem seninle yatakta bir dövüş yaparız.
Então já há tempos que...
- Marka al. - Ya kaybedersem?
- Troca isto.
Çünkü kaybedersem ödemem gerekiyor.
Se as perder tenho de pagar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]