Kibar ol translate Portuguese
296 parallel translation
Kibar ol.
Não és muito amável.
Kibar ol ve gel beni al.
Seria simpático que passasses para me buscar.
Yabancıların yanında daima kibar ol.
Sê sempre simpático com estranhos.
Yabancılara karşı hep kibar ol.
Sê sempre simpático com estranhos.
Kibar ol, Hector, ya da seni parçalarına ayıracağım.
Sê civilizado, Hector, ou volto a desmontar-te para peças de reserva!
Düzgün ol. Kibar ol. Sıcak şarabı kakala, elimizde kalacak.
Sê correcto, bem educado e sugere vinho quente, temos muito.
Neden rahat bırakmıyorsun bizi? Kibar ol ve rahat bırak bizi.
Porque não és simpático e nos deixas em paz?
- Kibar ol reginald. Uykum var!
- Reginald, sê gentil, tenho sono!
- Kibar ol.
- Sê bem-educada.
- Kibar ol!
- Sê educado!
Tamam Graham, biraz kibar ol!
- Está bem, Graham. Sempre simpático
Küçük Ördek adamı görürsen, kibar ol. Oldukça ciddi yaralarını tedavi ediyor.
Se vires o Duckie, sê boazinha para ele está a lamber umas feridas algo profundas.
Baba, kibar ol.
Papá, sê simpático.
Weaver, kibar ol.
Porta-te bem.
Ve kibar ol.
E portem-se bem.
Baban "Kibar ol." dedi.
O teu pai disse :
Öyleyse kibar ol.
"Cuidado com a língua."
Şimdi, bu çocuk seninle evlenmek istiyor, bu yüzden biraz kibar ol.
Este tipo deseja casar contigo, por isso sê simpática.
Eğer güzel değilsen, en azından kibar ol.
Se não tem a aparência, ao menos tenha as maneiras.
Biraz onurlu ve biraz kibar ol.
Um pouco de dignidade! Um pouco de classe.
Bart, kibar ol.
Bart, sê educado.
Dieyi, o senin yengen olacak. Kibar ol.
Dieyi, ela será tua cunhada.
Kibar ol.
Seja educado.
Kibar ol. Cary Grant'i düşün.
Pensa no Cary Grant.
Boris, kibar ol.
Boris, sê simpático.
Pekâlâ, Joey. Kibar ol.
Então, Joey, não sejas assim.
Saçlarına bak. - Kibar ol.
Olha o cabelo dela.
Afedersin, afedersin. kibar ol.
Desculpe, desculpe. Calma, calma.
Sadece kibar ol.
Só queria ser educado.
Kibar ol.
Sê simpático.
Hey, hey, hadi, kibar ol, beyefendi ol, olamaz mısın?
Vá lá, sê simpático, sê um cavalheiro, está bem?
- Kibar ol biraz. Kadın hayatımızı kurtardı.
- Ela salvou-nos as vidas...
Kibar ol.
Seja amável...
Dot, kardeşine karşı kibar ol.
Dot, sê amável com a tua irmã.
Şimdi, kibar ol, baba.
Seja simpático, pai.
Bugün çocuklara karşı kibar ol Billy.
Seja brando com os nossos rapazes, Billy.
Eric, ablana karşı kibar ol.
Eric sê simpático para a tua irmã.
Dipstick, kibar ol.
Pavio, sê educado.
Franz, kibar ol.
Franz, porta-te bem.
Virginia kibar ol, Angel bize yardım etmek için işlerini bırakıp geldi.
Virginia, sê amável. Angel veio ajudar-nos.
- Biraz daha kibar ol ve geç git.
- Seja mais simpático e passe.
Chris, kibar ol da çantalarımı içeri taşı
Chris, sê um bacano e traz as minhas malas para dentro.
Kibar ol.
- Seja gentil.
Morty hadi ama, kibar ol.
Morty, vá lá, sê simpático.
Sadece kibar ol
Devo ser apenas agradável e gentil.
Tamam, boş ver, sadece ona karşı kibar ol.
Esse não é o problema. Sê amável com ele, só isso.
Tapılası bir adam, geleceği parlak ve daha fazlası, babanın ortağının yeğeni. Ona biraz daha kibar ol.
Ele é adorável, inteligente, e para além disso, é o sobrinho do sócio do teu pai, por isso sê simpática.
Shep gel buraya lütfen, kibar bir hayalet ol... ve bu genç kadına doğruyu söylet.
Shep, chega aqui, sê um fantasma simpático... e obriga a jovem a dizer a verdade.
- Sakin ol, bu adamlar kibar değildir.
- Calma, eles não são delicados!
Robin Hood gibi- - "KİBAR OL."
Parece o Robin dos Bosques.
Bir dahaki sefere taşaklarıma kibar ol.
Na próxima, sê mas é delicado para os meus tomates.