English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Konuşmamız gerekiyor

Konuşmamız gerekiyor translate Portuguese

1,095 parallel translation
- Lila! Bak, konuşmamız gerekiyor?
Lila, olha, temos que falar.
- Konuşmamız gerekiyor.
Temos que falar.
- Bizim konuşmamız gerekiyor.
- É suposto falarmos.
Florida hakkında konuşmamız gerekiyor sanıyordum.
Eu pensei que não era suposto falar da Florida.
Konuşmamız gerekiyor.
Preciso de falar contigo.
Çok kötü bir zaman biliyorum, ama konuşmamız gerekiyor.
Sei que esta é uma hora difícil, mas... é importante que a gente converse.
- Sus. Seninle konuşmamız gerekiyor.
Tu e eu precisamos de falar.
Çocukla İspanyolca mı konuşmamız gerekiyor?
Temos de falar espanhol com ele?
Maalesef konuşmamız gerekiyor.
Lamento, mas temos que falar.
- George, konuşmamız gerekiyor.
- George, precisamos de falar.
Tom, Doktor ile konuşmamız gerekiyor.
Tom, nós temos que ir falar com o Doutor.
Konuşmamız gerekiyor.
Precisamos conversar.
- Zeyna... Hower'la ilgili konuşmamız gerekiyor.
Xena... temos que falar sobre o Hower.
Bu aletlerin durumunu yeniden konuşmamız gerekiyor.
- Temos que inspeccionar...
- Davetiniz için teşekkürler. - Konuşmamız gerekiyor.
Obrigado pelo convite.
Konuşmamız gerekiyor.
Precisamos de falar.
Arthur, konuşmamız gerekiyor.
Arthur, penso realmente que precisamos de falar.
Seninle birşeyler hakkında konuşmamız gerekiyor.
A Sara e eu precisamos de falar contigo.
Konuşmamız gerekiyor.
Precisamos de conversar.
Konuşmamız gerekiyor. Burayı arayıp Tingle yerine konuştun mu?
Telefonaste para aqui a fingir que eras Mrs. Tingle?
Dinle, sigortan hakkında konuşmamız gerekiyor. Son günü yaklaşıyor.
Temos de falar do teu caso.
Erkek erkeğe iş konuşmamız gerekiyor, değil mi Schlucke?
Uma reunião só de homens, não é assim Gota?
Konuşmamız gerekiyor.
- Precisamos de falar.
Sanırım bunun hedeflerimizi nasıl etkileyeceğini konuşmamız gerekiyor.
Julgo que temos de falar da forma como isto pode comprometer os nossos fins.
Seninle gurur duyuyorum ama Gilroy hakkında konuşmamız gerekiyor.
Estou muito orgulhoso pela Brown, mas preciso de te falar no Gilroy.
Bay Bresler, Sizinle konuşmamız gerekiyor.
Sr. Breslauer, queríamos falar consigo.
Oğlun Wes ile konuşmamız gerekiyor.
Tem de falar com o seu filho Wes.
Elisabeth Campbell hakkında konuşmamız gerekiyor.
Temos de falar sobre Elisabeth Campbell.
Üçümüzde ofisine gidip konuşmamız gerekiyor.
Temos de voltar os três para o teu gabinete e conversar.
- Otur. - Hey, konuşmamız gerekiyor.
Senta-te.
Bir şey konuşmamız gerekiyor.
Quero lançar-te umas ideias...
Haydi! Neden bana böyle sorun çıkardığın konusunda seninle oturup konuşmamız gerekiyor! Haydi aç şu kapıyı.
Temos de ter uma conversa sobre a razão porque é tão chata!
Biz... Konuşmamız gerekiyor.
Temos de falar.
Şimdi konuşmamız gerekiyor öyle değil mi?
Temos de falar agora.
- Konuşmamız gerekiyor.
- Preciso de falar consigo.
- Konuşmamız gerekiyor, Cesar.
Caesar, temos de falar. Não vou a lado nenhum.
Bizi yalnız bırakın. Konuşmamız gerekiyor.
Deixa-nos. temos de falar.
Giles, konuşmamız gerekiyor.
Giles, precisamos de falar.
Onu sevmeniz güzel, ancak onu tanıyanlarla konuşmamız gerekiyor.
Ainda bem, mas temos de falar com quem a conhecesse.
Profesör, sizinle Fry hakkında konuşmamız gerekiyor.
Precisamos de conversar sobre o Fry. Pois é!
Konuşmamız gerekiyor. Seni tanırım.
Temos de falar outra vez.
Dışarı çıkıp konuşmamız gerekiyor, tamam mı?
- Vamos lá fora falar. Tem de ser.
Malthus'la konuşmamız ve öğrenebildiğimiz kadar şey öğrenmemiz gerekiyor.
Temos que falar com o Malthus e descobrir tudo o que conseguirmos.
Konuşmamız gerekiyor, Ally.
- Temos de falar.
Telefonu açmanız gerekiyor. - Sizinle konuşmam lazım.
Preciso que atendas o telefone.
Pekala Michael. Babanla yalnız konuşmam gerekiyor, tamam mı?
Preciso de falar com o teu pai a sós, Michael.
Konuşmamız gerekiyor!
Temos de falar.
Robotlar gibi yürümemiz ve konuşmamız, ve belki robotlar gibi diferansiyel denklemler çözmemiz gerekiyor.
Teremos que caminhar como robôs, falar como robôs e se necessário, resolver complexas equações diferenciais como os robôs.
Birkaç şey konuşmamız gerekiyor.
Precisamos de rever umas coisas.
Hemen çıkarız, birkaç kişiyle konuşmam gerekiyor o kadar.
Serei rápido.
Ama seninle bunu konuşmamız gerekiyor.
Mas tem mais comida fresca aí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]