Korkarım öyle translate Portuguese
601 parallel translation
- Korkarım öyle.
- Pois desconfia.
Korkarım öyle değil, doktor.
Receio que não, doutor.
- Görünüşe bakılırsa ciddiler. - Korkarım öyle.
Parecem estar a sério.
Profesör keyfinizi bozmak istemezdim. Davamı tartışmak faydasız. Korkarım öyle Joseph...
Professor lamento ter estragado a festa.
- İngiltere'ye mi? - Evet, korkarım öyle.
- À Inglaterra?
Hay Allah! Korkarım öyle.
Acho que sim.
- Korkarım öyle, oğlum.
- Receio que não, filho.
- Korkarım öyle, Rupert.
- Receio bem que sim, Rupert.
- Evet korkarım öyle.
- Sim, receio que sim.
- Evet, korkarım öyle.
- Sim, receio que sim.
- Korkarım öyle oldu.
- Acho que estou.
- Korkarım öyle Victor.
- Nâo, outra vez, nâo! - Receio bem que sim, Victor.
- Korkarım öyle.
- Receio que não.
Korkarım öyle, efendim.
Receio que sim, senhor.
Korkarım öyle Bayan Rogers. Hem bir sapık ile bir hanımefendi konusunda kimse şüpheye kapılmaz.
- Temo que sim, Sra. Rogers e, afinal de contas, ninguém falará de uma senhora e de um maníaco.
Korkarım öyle.
Temo que sim.
Korkarım öyle.
Mas receio ter de confessar que sim.
Korkarım öyle Sherry.
Lamento, Sherry.
- Korkarım öyle oldu.
- Temo-me que sim.
Korkarım öyle.
- Receio bem que não.
Evet, korkarım öyle, Bay Froy.
- Sim, receio que esteja.
Korkarım öyle, Memur Bey.
Receio que sim, Comissário.
- Korkarım öyle.
- Creio que sim.
Korkarım öyle.
Receio bem que sim.
- Korkarım öyle.
- Infelizmente.
Korkarım öyle.
Infelizmente, não o enchi.
Korkarım öyle.
Receio que sim.
Korkarım öyle.
Estou muito assustado.
Korkarım öyle.
Tem que ser.
- Korkarım öyle.
- É o que parece.
- Korkarım öyle lordum. Kuzeyden geliyorlar.
As terras deles ficam a Norte, para lá do mar, dois dias de distância.
Korkarım öyle. Hemen Paris'e gitmelisiniz... ... yarın.
Devem iniciar a caminhada para Paris amanhã.
Korkarım öyle, evet.
Creio bem que sim.
- Evet, korkarım öyle.
- Sim, temo que sim.
Korkarım öyle General ama belki bunun farkına varıp kabul edersek, birbirimizle yaşamayı öğrenebiliriz.
Sim, é. Mas, se a reconhecermos, talvez possamos aprender a viver uns com os outros.
Korkarım öyle.
Temo que não.
Evet, korkarım öyle.
Sim, parece que sim.
Korkarım öyle komutanım.
É verdade.
- Korkarım öyle.
- Acho que sim.
- Sanırım daha fazla doğum günü kutlaması olmayacak. - Korkarım ki öyle.
- Bem, asseguro que não haverá mais nenhuma celebração de aniversário.
Korkarım ki öyle.
Eu estou muito assustado.
- Bayan Hunter, korkarım ki yanlış koşullarda tanıştık. - Öyle mi!
Eu a trouxe aqui com outro pretexto.
Korkarım bu da öyle.
Temo que isto to pareça.
Korkarım öyle Louis.
Receio bem que sim.
- Korkarım öyle.
Receio que seja.
İstasyonu kaçırdı, ha? Korkarım, öyle.
Uma coisa que o pai disse hoje de manhã sobre princípios.
Korkarım bu davada öyle olmayacak.
Receio que não neste caso.
Ve korkarım şu anda öyle bir durumdayız.
e lamento, esta é uma dessas vezes.
Korkarım ki öyle.
- Temo que esse pareça ser o caso.
Eğer öyle olduysa, korkarım ki onu kaybettiniz.
Se for esse o caso, receio que o tenha perdido.
Korkarım öyle.
Sim.
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
öyleymiş 51
öylesin 305
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyleyiz 77
öyle bir şey değil 75
öyledir 296
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öylesin 305
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyleyiz 77
öyle bir şey değil 75
öyledir 296
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öylece 26
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50
öyleydim 119
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öylece 26
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50
öyleydim 119