Oyle mi translate Portuguese
73,344 parallel translation
Öyle mi dersin?
- Achas?
- Lex öyle mi dedi?
- Foi o que a Lex disse?
Öyle mi?
Sim?
- Gerçekten öyle mi peki?
- Sabes se é verdade?
- Öyle mi?
- Sim?
Sana hep öyle emir verir mi?
Ele dá-te sempre ordens assim?
Öyle mi?
Não me digas...
Bir hamle yaparlarsa telefon eder. Öyle mi?
- Se eles avançarem, ele dá a ordem.
Öyle değil mi?
Certo?
Öyle mi?
É?
Öyle mi?
É mesmo?
Öyle mi, o mu yaptırdı?
É, ele mandou-te fazer isso?
Bizim işimiz parayla, uyuşturucuyla değil. Öyle mi?
Nós não temos as tuas drogas, somos os gajos do dinheiro.
Öyle mi, niye sana anahtar vermedi o zaman?
Sou amigo do Mikey. Sim, por que é que ele não te deixou uma chave?
Öyle mi?
Achas?
Öyle mi? Yani?
Sim, e depois?
- Öyle mi?
- Não?
Öyle mi oldu?
Corri?
Öyle mi?
Tens?
Öyle mi?
A sério?
Öyle mi?
Ficaste?
- Öyle mi yapardık?
- Antes de mais, havia?
- Öyle mi?
- Estás?
Öyle davrandım, değil mi?
Foi, não foi?
- Öyle mi?
- Tens?
- İşin çoğunu Gideon yapıyor. - Öyle mi? - Evet.
- A Gideon faz a maior parte.
Yani Snart milyonlarca parçaya ayrılmış zaman ve uzayda mahsur kalmış halde geziyor, öyle mi?
Então está a dizer que o Snart está preso por aí, explodido em milhares de pedaços, flutuando por aí no tempo e no espaço?
- Öyle mi? - Öyle.
- Não.
- Gerçekliği yeniden yazabilen bir eseri düşmanlara vermek isteyen sensin ama salak olan biziz, öyle mi?
Queres pôr um artefacto que pode reescrever a realidade nas mãos do inimigo e nós é que somos os idiotas?
- Öyle mi?
- A sério?
- Öyle mi?
- Sou?
Öyle mi? Bence onu indirin.
- Digo para acabarem com ela.
Yani sanırım seni dinlemem gerekiyor öyle mi?
Então eu devia escutar-te?
- Öyle mi dersin?
- Pensas?
- Sanırım haklısın. - Öyle mi?
- Acho que tens razão.
Merak etme, Oliver bizi buradan kurtaracak. Öyle mi?
Não se preocupem, O Oliver vai libertar-nos.
Bu en azından senle konuşmamı sağlar sanıyordum. Öyle mi?
Acho que mereço, pelo menos, uma conversa.
Aniden bir günlük ebeveynlik yapmaya karar verdin ve en iyisini biliyorsun, öyle mi?
De repente, decides ser pai por um dia e julgas saber o que é melhor?
- Öyle mi?
- Sim? - Sim.
Şehirde on milyon insan var ama hemen seçeneklerini tek bir adama indirgiyorsun, öyle mi?
Há uns dez milhões de pessoas na cidade e tu vais reduzi-las a um tipo tão depressa?
- Öyle mi diyorsun?
- É o que acha?
Öyle bir dizi mi var?
É um programa?
- Öyle mi?
- Vem?
Öyle mi?
Achas que é?
Öyle mi?
É isso?
- Öyle mi?
Sim. - Sim?
- Öyle değil mi?
- É, não é?
Öyle mi?
Estás?
- Öyle mi?
- É?
- Öyle mi?
- Certo?
Öyle mi? Kolay olsun, olmasın Oliver elimizdeki her yolu kullanmamız gerekiyor.
Simples ou não, precisamos de todos os recursos que tivermos.
öyle mi 14811
öyle mi dersin 362
öyle mi diyorsun 87
öyle misin 81
öyle mi düşünüyorsun 363
öyle misiniz 16
öyle mi söyledi 29
öyle miyim 118
öyle mi oldu 22
öyle miydim 20
öyle mi dersin 362
öyle mi diyorsun 87
öyle misin 81
öyle mi düşünüyorsun 363
öyle misiniz 16
öyle mi söyledi 29
öyle miyim 118
öyle mi oldu 22
öyle miydim 20