Merak ettim de translate Portuguese
879 parallel translation
- Hiç, merak ettim de.
- Só quis saber se conseguias.
Ben sadece... Merak ettim de.
Eu só... era só para saber.
- Merak ettim de...
- Queria saber...
Merak ettim de... anneniz ya da Nene davet hakkında bir şeyler söyledi mi?
Estou desejosa de que a mamã e a Nene voltem da festa! Estavam tão animadas!
- Merak ettim de, biraz yiyeceğiniz varsa, efendim..
Nós não temos nenhuma comida.
- Hayır, merak ettim de.
- Não, apenas estou curioso.
Merak ettim de...
Questionava...
Merak ettim de- -
Estava só a pensar...
- Merak ettim de...
- A sério... - Não.
Aradığım yer olup olmadığını merak ettim de.
- Queria saber se é essa a vila.
Sadece merak ettim de.
Estava aqui a perguntar-me isso.
- Hiçbir yere. Nereye gittiğinizi merak ettim de.
Estava a pensar para onde é que iria.
Merak ettim de.
Estou só a confirmar.
- Merak ettim de.
- Só por curiosidade.
Hakkında bir şey biliyor musunuz diye merak ettim.
Gostava de saber se vocês sabem alguma coisa sobre isso.
Neden? Acaba gelecek yaza balayına çıkabilir miyiz diye merak ettim canım.
Estava a pensar que poderíamos fazer a nossa lua-de-mel na próxima Primavera.
Acaba nereden almış merak ettim.
Gostaria de saber onde ele a comprou.
Seni ve Oliver'i merak ettim, belki onun nerede olduğunu biliyorsundur.
Desencontrei-me de ti e do Oliver. Pensei que soubesses onde ele está.
Merak ettim. Yemelik bir şey belki.
Algo de comer, imagino.
Kendisi tatile çıkarken bana da izin verdi geçen hafta ondan haber alamayınca merak ettim.
Ele deixou-me ir de férias quando foi para as suas. Fiquei preocupada quando não soube nada dele a semana passada.
Ben de kim kimi takip ediyordur diye merak ettim şimdi.
Quem anda a seguir quem?
Oh, çok üzgünüm, ama şarkınızı çok beğendim ve bana da söyleyebilir misiniz diye merak ettim.
Oh, eu muito de verdade, mas gostei do seu canto, e eu queria saber se poderia me dizer...
Ben de merak ettim.
Me pergunto por que.
Nedenini sorabilir miyim? Ben seyir defteri tutmam, ve açıkçası, dev mürekkep balığıyla ilgili yazdıklarınızı merak ettim, özellikle de kurtarılmam kısmını.
Quis ver o que escreveu sobre o polvo gigante, e como fui salvo.
Ne zaman, merak ettim.
Eu gostaria de saber quando.
Seni bekledim, senin de beni özleyip özlemediğini merak ettim.
Estava esperando e me perguntando... se sentia saudades como eu a ti.
Bana ne olduğunu merak ettim.
Estava a ver o que teria de errado.
Merak ettim de ondan.
Porque fico a pensar.
Bu nedenle merak ettim, acaba bunlar... seni ilgilendirebilir mi?
É por isso que gostaria de saber se isto lhe pode interessar.
Anlattıklarımı merak ettim, Dave.
Gostaria de saber acerca da minha história, Dave.
Sadece teğmenin... diğer insanlara karşı silah kullanmaya ne kadar alışmış olduğunu merak ettim.
Só quero saber até que ponto... o tenente foi induzido a usar armas de fogo contra outros seres humanos.
Merak ettim.
Eu gostaria de saber...
Bunu diyorum, efendim. Savaş hatırası mı diye merak ettim.
Isto, senhor, estava me perguntando se seria um souvenir de guerra.
Dua ettim. Rüzgar ve yağmurun dağı yok etmesi için kaç milyon yıl gerektiğini merak ederek.
Eu rezei imaginando quantos séculos e quantas eras teriam de decorrer até o vento e a chuva conseguirem corroer a montanha.
- Ben de merak ettim.
- Não sei,
Sen de katılmak ister misin diye merak ettim.
Estava a pensar se querias vir.
Ben de merak ettim.
Fiquei preocupado.
Madem gömmeyeceğiz, niçin kullanacağımızı merak ettim.
Quero dizer que não os enterramos. Se não os vamos enterrar, gostava de saber para que servem eles?
Merak ettim.
Gostava de saber.
- Beni neden kesmişler merak ettim.
Gostava de saber porque me cortaram. A si, eu vejo-o...
Buralardan geçiyordum ve kardeşim kardeşini hatırlar mı diye merak ettim.
Estava de passagem e disse cá para mim, será que o irmão se lembra do seu irmão?
Analistin yaptıkların hakkında söylediklerini merak ettim...
Estranho. Gostava de saber o que disse que fez com que o analista...
Yeni bir sicil subayını bulması ne kadar zaman alır onu merak ettim.
Só me pergunto quanto tempo levarás a arranjar outro oficial de registos.
Nerede olduğunu merak ettim.
Gostava só de saber onde está.
Merak ettim. Şerif yardımcısı olmadan önce ne yapardın sen?
O que fazia antes de ser meu assistente?
Bu Malmgren'i merak ettim doğrusu.
Este tipo Malmgren, tenho de pensar.
- Sadece merak ettim.
- Gostava de saber.
Şey, bir şey aradığınızı gördüm ve ne olduğunu merak ettim. Birdenbire biliverdim.
Bem... hum... eu vi que procurava algo... pensei o que poderia ser e... de repente descobri.
Neden gazete kupürleri biriktirdiğini hep merak ettim.
Interrogo-me porque é que guarda recortes de jornais.
Elbette merak ettim ve adamın yüzüne bakmak için sıçradım.
Senti curiosidade, e subi para ver o homem de frente.
Görüşlerini merak ettim.
Estou interessado no seu ponto de vista.