English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ M ] / Merak ettim

Merak ettim translate Portuguese

3,420 parallel translation
Merak ettim.
Apenas curiosidade.
Merak ettim şimdi. Annen çok güzelmiş. Birçok beğeneni vardı herhâlde, değil mi?
Por isso, penso que sendo a tua mãe tão bonita, devia ter muitos admiradores, certo?
Siğillerle başa çıkabilirim, biraz buz ve iyi bir makasla halledilemeyecek bir şey değil ama şu ilaç olayını merak ettim.
Posso bem com as verrugas. Nada que não se resolva com gelo e uma tesoura. Mas quero saber dos medicamentos!
Çok merak ettim.
Estou muito curioso.
Merak ettim seni.
Estava preocupada contigo.
- Hayır, sadece merak ettim.
- Não, estava apenas curiosa.
Onunla konuşup konuşmayacağını merak ettim.
Pergunto-me se não devias falar com ela.
Tommy'nin röntgen sonuçları geldi mi onu merak ettim.
Só quero saber se já tem as radiografias do Tommy.
Sence benden nefret edecek mi diye merak ettim.
Só queria saber se achas que ela vai odiar-me.
Ben, Rachel'i merak ettim.
Estou preocupada... com a Rachel.
Hala hayatta mısın diye merak ettim.
A certificar-me se ainda estás vivo.
Yıllarca insanların nasıl bu kadar zalim, bu kadar adi bu kadar bencil olabildiklerini merak ettim.
Desperdicei anos a pensar como as pessoas podiam ser tão cruéis, más, egoístas...
Yani uyumadan önce karnavalı ve düşüşümü düşündüm ve oraya geri döndüğümde beni neyin bekliyor olacağını merak ettim.
Quer dizer, mal me deitei, lembrei-me da feira e da queda, e questionei-me sobre o que estaria à minha espera quando lá voltasse.
- Merak ettim.
Eu fiquei curiosa.
Bulduğun şeyi görmeyi çok merak ettim.
Estou curiosa para ver o que encontraste.
Baksana, hafta sonu için bizimkilerle plan yaptım ama sonra ilişki için beta testinde olduğumuzu düşünüp önce sana mı sorsaydım diye merak ettim.
Ouve, eu já tenho planos com os rapazes para este fim-de-semana, mas depois perguntei-me, visto que estamos numa relação em fase de teste, se te devia ter perguntado primeiro.
Tamamen masumum ama çok merak ettim.
Sou completamente inocente, mas totalmente intrigado.
Merak ettim şimdi.
Agora estou curioso.
Şey, bugün hastaneden çıkacaktı ve durumu nedir diye merak ettim de.
Saiu do hospital hoje, e queria saber como foi.
Merak ettim, kendim gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalsaydım, tüm spot ışıkları benim üzerimde olsaydı ben nasıl tepki verirdim?
Fez-me pensar : quando fosse confrontada com o meu momento da verdade, quando as luzes da ribalta estivessem em mim, como responderia?
Acaba sizin adamlarınız mı onu oraya koydu diye merak ettim.
Então estava a pensar se talvez... um dos seus homens tivesse colocado lá.
Nasıl biri olduğunu hep merak ettim.
Eu sempre quis saber como você era.
Bu davadaki ifadeni merak ettim.
Estou interessado em ouvir a sua proposta.
Merak ettim de.
Eu estava só... preocupado.
Ayrıca Altıncı Bölüm'ün bu özel birimle ilgili neden ofisime hiç rapor vermediğini de merak ettim.
Gostava de saber o porquê da Secção 6 não relatar essa equipa de intervenção ao meu escritório.
Merak ettim.
Estava preocupada.
Sadece nerede olduğunu merak ettim.
Estava só a tentar saber onde estavas.
Geçen gece onunla konuşuyordum da son altı aydır nerede olduğunu ona niye söylemediğini merak ettim.
Conversei com ele na outra noite, e queria saber por que não lhe disse onde estava nos últimos seis meses.
- İşten şimdi çıktım ve nasılsın diye merak ettim.
O que foi? Acabei de sair do trabalho e queria saber como está.
Daha önce yaptın mı merak ettim doğrusu.
Pergunto-me se já fez isso antes.
Merak ettim, ya bu yıl diğer yıllara göre farklı olursa.
Estava a pensar em fazer as coisas diferentes este ano.
Eski arkadaşım nasıl diye merak ettim. Seni görmek istedim çünkü. Vespa'mın durduk yere mahvolduğu, çalkantılı bir ilişkiden çıktığım kız iyi mi diye düşündüm.
- Queria ver-te, saber da minha velha amiga, uma rapariga com quem namorei, e tive uma relação muito tumultuosa, em que uma Vespa foi destruída sem motivo algum...
Ben... Sen aklıma geldin ve ben de yardımım dokunur mu diye merak ettim.
Estava a pensar em si, e queria ver se podia ajudar.
- Şaşırmıştım çünkü gecenin 4'ünde neden böyle süslenip püslendiğini merak ettim.
- Eu estava distraído, porque fiquei a perguntar-me porque estavas tão bem vestida às 4h da manhã.
Şimdi girdim eve, neredesin diye merak ettim.
O Nick. Cheguei a casa e não te encontrei.
Çalıştığı yerden hiç para aktarmış mı merak ettim.
Será que transferiu o dinheiro durante o expediente?
Her zaman, ilk unutulmaz kentsel fotoğrafını nasıl çektiğini merak ettim. Delikanlılığın ve Doğu Londra'da Guv'nors olarak bilinen çetenin terk edilmiş bir evde duruşlarını, binayla harika şekilde çevrelenişlerini ve binadan direkt olarak görünüşlerini nasıl çekmişti?
Pensei muitas vezes, como teria ele conseguido aquela primeira paisagem urbana dos rapazes, do bando, dos Guv ´ nors, como eles eram chamados, em Londres Leste, parados numa casa abandonada, perfeitamente enquadrada pelo edifício
Tamam, merak ettim.
Mas sim, estou curiosa.
Yani ben de merak ettim işte.
Tive alguma curiosidade.
Ne diyormuş, merak ettim şimdi.
Estou curiosa no que diz.
Sadece kimin onay verdiğini merak ettim.
Estava só curioso de quem terá dado a aprovação.
- Sadece seni merak ettim.
- Só estou a verificar.
Sen de yerine getiriyor musun merak ettim.
Estou a verificar-te.
- Merak ettim.
Só por curiosidade.
Sebebini merak ettim.
- Fiquei intrigado.
Bir an ne diyeceğinizi merak ettim!
Credo, por instantes, até fiquei com medo do que ia dizer.
Siz de gitmek ister misiniz diye merak ettim.
Vim perguntar-lhe se também gostaria de ir.
Bu akşam ne söylemeyi planladığını merak ettim.
Estava apenas curiosa sobre o discurso que vais fazer hoje.
Hep kim olduğunu merak ettim.
Sempre quis saber quem eras.
Merak ettim seni canım.
Já estava preocupado.
Gitmeden önce, merak ettim de göğüslerin gerçek mi? Aslında...
Sabes que mais?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]