English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ N ] / Ne yapıyorsun sen

Ne yapıyorsun sen translate Portuguese

5,720 parallel translation
Sonra birden senin "ne yapıyorsun sen" diye bağırdığını duydum.
Levanto-me para ir à casa de banho.
Ne yapıyorsun sen?
Que raios estás a fazer?
Ne yapıyorsun sen?
- O que estás a fazer?
Ne yapıyorsun sen?
O que estás a fazer?
Hey, ne yapıyorsun sen?
Estás pronto pra falar?
Hey, madam, ne yapıyorsun sen?
Senhora, o que você está a fazer?
Ne yapıyorsun sen?
O que diabos estás a fazer?
Ne yapıyorsun sen?
Que diabos estás a fazer?
- Ne yapıyorsun sen?
O que raio estás a fazer?
Ne yapıyorsun sen onunla?
O que estás a fazer com isso?
Ne yapıyorsun sen?
- O que estás a fazer? - E o direito a um advogado.
Ne yapıyorsun sen?
- O que estás a fazer? - Sabe bem.
- Bu saatte uyanık ne yapıyorsun sen?
Que fazes ainda acordado?
O silahla ne yapıyorsun sen? !
O que estás a fazer com essa arma?
- Ne yapıyorsun sen?
O que está a fazer?
Siktir. Orada ne yapıyorsun sen?
O que estás a fazer aí em baixo?
Tommy, ne yapıyorsun sen?
Tommy, o que é que estás a fazer?
- Kayıt defteriyle ne yapıyorsun sen?
O que fazes com o Livro das Crónicas?
Ne yapıyorsun sen?
Que raio estás a fazer?
Hadi ama ne yapıyorsun sen?
Então, o que estás a fazer?
Peter ne yapıyorsun sen?
Peter, que estás a fazer?
- Sen ne yapıyorsun? - Çağrı ya da mesaj almadın mı?
Não recebeste nenhumas das minhas chamadas, nem mensagens?
Bir kaynak huylarını değiştiriyor ve sen ne yapıyorsun?
Uma informadora que muda de comportamento? E o que fazes?
Sen ne yapıyorsun?
O que está a fazer?
Ne yapıyorsun sen?
O que diabo estás a fazer?
Ne yapıyorsun Ian sen?
Mas que porra estás a fazer?
- Ne yapıyorsun? - Asıl sen ne yapıyorsun?
- O que estás a fazer?
Sen ne yapıyorsun burada?
- Eu... Nada.
- Kesinlikle. Peki, sen burada ne yapıyorsun?
Exactamente, então o que é que estás a fazer aqui?
- Sen ne zamandan beri şoförlük yapıyorsun?
- Desde quando você conduz?
Sen ne yapıyorsun?
O que estás a fazer?
- Ne yapıyorsun sen, Jason?
- Que diabo estás a fazer, Jason?
Sen ne yapıyorsun be burda?
Que raio fazes aqui?
Sen ne yapıyorsun?
O que você está fazendo?
- Hala burada ne yapıyorsun ki hem sen?
- O que ainda fazes aqui, sequer?
Sen burada ne yapıyorsun?
- O que fazes aqui?
- Asıl sen ne yapıyorsun?
- O que tu estás a fazer?
Sen ne yapıyorsun? Sessiz kalma hakkına sahipsin.
Tens o direito de permanecer em silêncio.
Hayatina odaklanma zamanı, Sen ne yapıyorsun.
É hora de te concentrares na tua vida, naquilo que irás fazer.
- Stewie ne yapıyorsun öyle sen?
Stewie, que diabo estás a fazer?
- Sen ne iş yapıyorsun?
- Qual é o seu negócio?
Sen ne yapıyorsun?
E tu que fazes?
Sen ne yapıyorsun?
O que raio está tu a fazer?
Sen ne yapıyorsun?
- O que estás a fazer?
Sen ne... sen burada ne yapıyorsun Ramsey?
O que fazes aqui, Ramsey?
- Peki, sen ne yapıyorsun?
- Então, que faz?
Sen ne yapıyorsun lan?
- O que está você a fazer?
- Sen bu hafta sonu ne yapıyorsun?
O que vais fazer neste fim de semana?
Sen ne yapıyorsun?
Que fazes aqui? Que fazes tu aqui?
Sen ne yapıyorsun böyle, Ryan?
O que é que estás a fazer, Ryan?
Peter orada ne yapıyorsun öyle sen?
- O quê? Peter, que estás a fazer aí em baixo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]