English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ O ] / Ona göstereceğim

Ona göstereceğim translate Portuguese

232 parallel translation
- Yardıma ihtiyacınız var mı? Ona göstereceğim.
- Precisam aí de ajuda?
Ama bir gün kendimi ona göstereceğim.
Mas, um dia, vou provar a ele.
Ona göstereceğim!
Eu mostro-lhe.
Yarın, mezarı kapatacak mekanizmayı ona göstereceğim.
Amanhã, devo-lhe mostrar, o dispositivo para lacrar a tumba.
Alec'i ne kadar sağlam olduğuna inandırmak istiyorsun, zayıf yanlarını ona göstereceğim.
Conseguiste que o Alec te ache um forte : eu mostrar-lhe-ei as tuas fraquezas.
Ona göstereceğim.
Já te vou ensinar!
Ona göstereceğim.
Vou-lhe mostrar isto.
Ona göstereceğim.
- Vou ensinar para ele.
Nasıl korunduğunu ona göstereceğim.
Eu mostro-lhe o que é ser protegido.
Bu sefer ona göstereceğim.
Desta vez ele vai ver.
- Ona göstereceğim.
Eu já lhas canto.
Saklanmak ne demek ona göstereceğim şimdi.
Eu farei uma subida vertical com rotação.
Ama sana söz veriyorum bizim kanımızı dökmek neymiş Ona göstereceğim.
Mas prometo-te vou-lhe mostrar o que custa matar um dos nossos.
Ona göstereceğim!
Eu mostrarei a ele!
Orospu çocuğu, ona göstereceğim!
Cabrão, vou matá-lo!
! Ona göstereceğim..... kimin sünger olduğunu.
Eu mostro-lhe... quem é que uma esponja.
Onu bulacağım! Gününü göstereceğim ona!
Vou encontrá-lo e pagará o que fez!
Ona göstereceğim.
O monstro que venha!
Ona gününü göstereceğim.
Eu aperto com ele.
"Bir erkeğin neler yapabileceğini ve ne kadar dayanıklı olduğunu göstereceğim ona." diye düşündü.
"Vou mostrar-lhe o que um homem | pode fazer e aguentar", ele pensou.
Ona ateşle barut yan yana gelince neler olacağını göstereceğim.
Vou mostrar-lhe que a forjadura pode ser feita quando o fogo luta com o fogo!
- Ona gününü göstereceğim- -
- Vou ensinar-lhe a não gozar com...
- Ona gününü göstereceğim.
- Pare de se meter, Birnbaum.
Ona bunu göstereceğim.
E vou mostrar-lhe isto.
Ona bir şey göstereceğim.
Quero mostrar uma coisa.
Ona gününü göstereceğim.
Vou-lhe dar um pontapé no cu!
Ona tacı kimin taktığını göstereceğim!
Eu mostro-lhe quem usa a coroa!
Göstereceğim ona.
Ele terá a conta dele.
Şimdi ona gerçekten gününü göstereceğim.
Vou encarregar-me dele.
Göstereceğim ona!
Você vai levá-las.
Ona hayatın Güzel olduğunu göstereceğim
Vou mostrar-lhe que a vida na Terra pode ser doce
Seninkine yakın olan büyük evi göstereceğim ona.
Quero que ele veja a casa grande perto da sua casa.
Bizi yakalamanın o kadar kolay olmadığını göstereceğim ona.
E eu digo. Ele não o apanha.
Ona tatili göstereceğim!
- Eu dou-lhe as férias!
Ona gününü göstereceğim!
Já lhe mostro!
- Ona kasetleri göstereceğim.
- Mostrar-lhe-ei as fitas.
Çocuk kalacak, ben de ona nasıl bağlandığını göstereceğim.
O miúdo vai ficar e mostro-lhe tudo.
Ona gizlenecek yerlerimi göstereceğim.
Até lhe mostrarei o meu esconderijo secreto.
Neye bulaştığını göstereceğim ona.
Já lhe mostro com quem é que se meteu.
Ona göstereceğim.
Eu mostro-lhe.
Ona Leo Johnson ve Bob'ın çizimlerini göstereceğim,...
Vou mostrar-lhe os retratos falados do Leo Johnson e Bob,
Jules yemeğe geldiğinde ona ne kadar açık fikirli olduğumu göstereceğim.
Bem, quando Jules chegar, Mostrar-lhe-ei a minha mente aberta.
Ona her babanın genç kızıyla çıkan kırk bir yaşında bir adama göstereceği saygıyı göstereceğim.
Vou respeitá-Io como qualquer pai respeitaria um homem de 41 anos que andasse com a sua filha adolescente.
Roma'dan yeni dönen bir pilotu canlandırıyor. Ve ona, onu ne kadar özlediğimi göstereceğim.
Ele desempenha o papel de um piloto que acabou de voltar de Roma e agora eu vou mostrar-lhe a falta que senti dele.
- Ha, bir de yanımda bir müşteri ver, ona evi göstereceğim..
- E trouxe uma cliente. - Que se passa com esta porta?
"Ayağa kalk ve Judas'ın evinde Saul isimli kişiyi sor..." "... zira, İsa aşkına ne kadar çekmesi gerektiğini göstereceğim ona. "
"Levanta-te e vai com Judas até alguém de nome Saul porque vou mostrar a todos o que se deve sofrer pelo meu Nome."
Göstereceğim ona.
Mas eu vou já resolver isso.
- Göstereceğim ona gününü.
Vou apanhar aquele gajo.
Ona gününü göstereceğim. Ona unutamayacağı bir şey yapacağım.
Vou meter-lhe um processo em cima, que ela nunca se esquecerá!
Ona bir centilmene dokunmasını göstereceğim.
Juro que lhe ensinarei por tocar num cavalheiro.
- Ona göstereceğim..
- Eu mostro-lhe...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]