Onu bulacaksın translate Portuguese
296 parallel translation
Onu bulacaksın.
Encontre-a.
İleride yolun aşağısında. Onu bulacaksın. Şimdi, oraya git ve beni bekle.
Está na estrada mais abaixo, já o vês, vai e espera por mim.
Onu bulacaksınız ve kim olursa olsun... sonu korkunç olacak.
Terá a sua vingança, e quem quer que seja o assassino... será terrível.
Onu bulacaksın.
Encontre-o.
Sen de onu bulacaksın.
Terás de encontrá-la.
Onu bulacaksın.
Vais encontrá-la.
Henüz adımız yazmıyor ama onu bulacaksın.
Não há sinal disso ainda, mas você vai achar.
- Onu bulacaksın.
- Vais te vingar.
Evi yakmam gerekse bile onu bulacaksın.
Nem que tenha que atear fogo à casa, vais saber.
Sadece onu bulacaksın... çuvala tıkacaksın, hortumla döveceksin ve getireceksin.
Tudo o que tens de fazer é encontrá-lo colocá-lo num saco, largar-lhe com um cano de borracha, e trazê-lo para casa.
Onu bulacaksın.
Irá encontra-lo. -
Eminim onu bulacaksın.
Hás-de conhecer.
"Ekmeğini suların yüzüne at, çünkü birçok günlerden sonra onu bulacaksın."
"Lança o teu pão sobre as águas, porque depois de muito tempo o acharás."
Veri tabanını kontrol edersen onu bulacaksın.
Verifique a base de dados e você o achará.
Onu çekici bulacaksın. Hatta o bile seni çekici bulabilir.
Chama-se Meta Carson e vai achá-la encantadora.
Aç onu, bir çanta bulacaksın, al ve buraya getir.
Vai encontrar uma mala. Traga-a até aqui.
Onu çok gerekli bulacaksın, sevgilim.
Verás que é absolutamente essencial, minha querida.
Sanırım, onu bitişik odada bulacaksın.
Creio que o encontrará na porta ao lado.
Ne derseniz deyin, onu... Alacakaranlık Kuşağı'nda bulacaksınız.
Seja o que for, você o encontrará... além da imaginação
Bence onu olgunlaşmış bulacaksın.
Creio que o vais encontrar mais tolerante...
Sanırım onu otelde seni beklerken bulacaksın.
Vai encontrá-lo á espera no seu hotel.
- Muhtemelen onu evde bulacaksınız.
Encontra-o em casa.
Onu nasıl bulacaksın?
Como vai encontrá-lo?
- Onu kendin bulacaksın!
- Reze para que ela seja encontrada!
- Onu nasıl bulacaksınız?
- Como pensa encontrá-lo?
Onu nasıl bulacaksın?
Como é que o vai encontrar?
Onu çok değişmiş bulacaksınız.
Vão achá-lo muito diferente.
Aşağıda. Onu aşağıda bulacaksınız.
Está ali em baixo.
Nasıl bulacaksın onu?
Como vais encontrá-la?
Onu istediğiniz yerde bulacaksınız
Encontrá-lo-ão Onde o querem
Benim için çalışmaya nasıl vakit bulacaksın? Onu hallettim bile.
Trabalho para si de manhã e para o Hanson à tarde.
Onu birinci mevkide bulacaksınız.
Você o encontrará viajando na primeira classe.
Söz veriyorum, onu siz bulacaksınız.
Encontrá-la-ão. Prometo-vos.
¤ Anne orada, Pafnucio. Onu arayıp, bulacaksın.
Alí está a mãe, Pafnucio.
Söylediğim gibi, Vahiy kitabında bulacaksın onu.
Você o achará no Livro das Revelações, como lhe disse.
Devon, sanırım onu eğlenceli bulacaksın.
- Devon, acho que vais gostar disto.
Bence onu orada bulacaksın.
Aposto que a vai encontrar lá.
Şuradan git, sola dön, uzak değil... sonra sağa, onu sol tarafta bulacaksın.
Vai por aí, vira á esquerda, logo a seguir, depois á direita e encontra-lo á esquerda.
Onu yarın sabah oradaki bir markette bulacaksın.
Vais encontrá-la amanhã de manhã, no centro comercial.
Howe'un ofisine giderseniz, onu ölü bulacaksınız.
Se conseguir chegar ao escritório de Howe encontra-o morto.
Onu değişmiş bulacaksın, değil mi?
Ele está diferente, não?
Ama onu nasıl bulacaksın?
Mas como é que o vais encontrar?
24 saat içinde bu parayı bana bulacaksınız tabii eğer onu tekrar hayatta görmek istiyorsanız.
E é exactamente isso que me entregarão em 24 horas se querem voltar a vê-lo com vida.
Nasıl? Onu sen bulacaksın!
- Descubra.
Nasıl bulacaksın onu?
Como vai encontrá-lo?
Öldüyse onu nasıl bulacaksınız?
Mas como vão encontrá-lo se está morto?
Onu Alvarez'in çiftliğinde bulacaksın.
Esta é a "hacienda" de Alvarez, aonde irão encontrá-lo.
Motor dairesinde La Forge'u bulacaksın. Onu doğrudan revire ışınla.
Já pode começar a transferência de energia.
"İhtiyacınız olan parayı nasıl bulacaksınız peki?" "Neyse yeteneğin, onu yapmaktır en kolay olanı."
O mais fácil é de fazerem aquilo que conhecem melhor.
- Onu yaşlanmış bulacaksın.
- Vais acha-la muito diferente.
Herbiriniz için çok arzulu bulacaksınız onu tıpkı ayarladığımız gibi.
Estará ao dispor de cada um de vocês, tal como combinámos.
bulacaksın 18
onu bul 30
onu buldular 16
onu buraya getir 82
onu bana ver 330
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu bul 30
onu buldular 16
onu buraya getir 82
onu bana ver 330
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu buldun mu 57
onu ben yaptım 23
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33
onu ben hallederim 27
onu buldunuz mu 44
onu buldun 29
onu buraya getirin 62
onu boşver 33
onu bulduk 84
onu ben yaptım 23
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33
onu ben hallederim 27
onu buldunuz mu 44
onu buldun 29
onu buraya getirin 62
onu boşver 33
onu bulduk 84