English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ O ] / Onu tanırdım

Onu tanırdım translate Portuguese

230 parallel translation
Onu tanırdım, Horatio.
Conheci-o, Horácio.
- Evet onu tanırdım.
- Eu conheci-a.
Onu tanırdım.
Conhecia-o.
Onu tanırdım.
Conhecia-a.
Onu tanırdım, ama arkadaş değildik.
Conhecia-a, mas não era minha amiga.
Onu tanırdım.
Eu conheci-o.
Onu tanırdım, Horatio...
Conheci-o.
9. sınıftan beri onu tanırdım. İki yıl kadar geniş elbiseler altında değişen vücudunu saklıyordu.
Conhecia-a desde o 9º ano e ela tinha desenvolvido o corpo em segredo debaixo de roupas largas, durante dois anos.
Onu tanırdım.
Conheci-o.
Onu tanırdım.
Eu conhecia-o.
Onu tanırdım, Horatio.
Eu o conhecia, Horácio.
Onu tanırdım, iyi kızdı.
Porque ê que abandonou a mãe?
Onu tanırdım, uzun yıllar önce.
Eu conheci-a há muito tempo.
Onu tanırdım Steed.
Conhecia-o, Steed.
- Aslında ben onu tanırdım.
- Na verdade, eu conhecia-a.
Onu Soaring Arrow kampından mı tanırdınız?
Conheceram-no no Camp Soaring Arrow?
Onu uzun zamandır tanırdım.
Conhecia-a há muito tempo.
Onu, annemle tanıştırmak için buraya çağırdığım günü hiç unutmayacağım.
Não me esquecerei do dia em que veio cá conhecer a minha mãe.
Alice Alquist'i tanırdım. 12 yaşımdayken beni... özel bir gecede onu dinlemeye... ve ardından soyunma odasına onunla tanışmaya götürmüşlerdi.
Fui-lhe apresentado... numa performance quando eu tinha 12 anos.
Onu yakından mı tanırdın?
Conhecia-lo bem?
Anne, onu herhangi bir arkadaşınla tanıştırdın mı? Evet.
Agora, mãe, o apresentou a seus amigos?
Onu savaşta tanırdım.
Conheci-o durante a guerra.
Kendisine benim ilgilendiğim bir emlak miras kalmıştı. Tom Mason'u gördüm, tam çıkmak üzereydi. Onu tanıştırmak için yanımıza çağırdım.
que herdada uma propriedade que eu estava a gerir, quando vislumbrei o Tom Mason que se preparava para sair e o chamei para o apresentar.
Hatta onu kendisinden çok tanırdım diyebilirim.
Talvez deva dizer melhor que muitos.
Eğer Poe'yu tanısaydım, onu alkol sorunu yüzünden dışlamaz onu anlamaya çalışırdım.
Se eu tivesse conhecido Poe, sem dúvida que sentiria repulsa pelo seu alcoolismo mas tentaria compreendê-lo.
Onu iyi tanırdım. Roma'nın zalimliği kanına işlemeden önce.
Conheci-o bem antes da crueldade de Roma o contagiar.
Babasını tanıyor muyum diye sordu, ki tanırdım onu.
Perguntou-me se conhecia o pai dele, e conhecia.
Onu arkadaşım olarak çağırmadım, Onu bir tanık olarak çağırdım.
Não a chamei como amiga, chamei-a como testemunha.
Anladığım kadarıyla onu tanıyorsunuz. Tanıdığımı sanırdım.
Presumo que a conhece.
"Onu iyi tanırdım!" Yine kendini kaptırdın.
- "Nunca me enganou." - Lá estás tu outra vez.
Onu 30 yıldır tanırdım.
Eu conhecia-o há 40 anos. Eramos jovens, e crescemos juntos.
Kitabımın tanıtımında çağırdım onu, ama gelmedi.
Convidei-a para uma leitura pública da minha obra, na vossa ausência, mas ela não apareceu.
Germanicus ve Livilla'yla tanıştırdın mı onu?
Já o haveis apresentado ao Germânico e à Livila?
Onu da tanıştırdım. Ben hiçbir şey söylemiyorum.
Eu apresento-o a homens, mas não digo nada...
Onu 40 yıldır tanırdım.
Conheçi Charlie quase à 40 anos.
Eğer o mektubu alsaydım... onu hala kalpten tanırdım.
Mas se essa eu a tivesse recebido... ainda a saberia de cor.
Onu kilisede sunakçı çocuk olduğum günlerden beri tanırdım.
Eu conhecia o Tom desde miúdo.
Doktor kalp krizi diyor, ama ben onu herkesten daha iyi tanırdım.
O médico disse que foi paragem cardíaca, mas eu conhecia-o melhor.
Onu Hugo'yla ve seninle tanıştırdım.
Apresentei-o ao Hugo e a si.
Ölümüne üzülmeyecek kadar iyi tanırdım onu.
Conheci-o bastante para não chorar a morte dele.
Onu biraz tanırdım.
Cheguei a conhecê-lo.
Curzon yeni tanıştığı bir kadınla çekip gitmek istediğini söylese... -... onu da vazgeçirmeye çalışırdım.
Se o Curzon me tivesse dito que queria partir com uma mulher que acabara de conhecer, eu também teria tentado dissuadi-lo.
Onu ve arkadaşlarını tanırdım. Şeytan müziği dinlerlerdi.
Eu sei que ele e os amigos dele ouvem música do diabo.
Yeni tanıştığın bir kızla içki içmek için maçı mı kaçırdın? Onu bir görmeliydin.
Perdeu o home run do Fisk para tomar copos com uma desconhecida?
Onu bir çok erkeğin tanıdığı gibi tanırdım.
Conhecia-a como muitos outros homens.
- Onu çok az tanırdım.
- Eu mal o conhecia.
Onu uzun zaman önce tanırdım.
Eu a conheci há muito tempo.
Onu çok iyi tanırdım.
Conheço-a bastante bem.
Yazık, zavallı Yorick... "... Onu iyi tanırdım. "
Pobre Yorick conhecia-o bem.
Onu tanımıyorum, ama beynini uçurmaya hazırdım.
Näo a conheço, mas estava pronto a rebentar-lhe os miolos.
Onu bütün hayatım boyunca tanırdım.
É típico do Kahn atacar os fracos, os indefesos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]