English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ O ] / Onu tanıyorsun

Onu tanıyorsun translate Portuguese

1,574 parallel translation
Onu tanıyorsun.
Agora, tu sabes que a Tia alinha.
- Onu tanıyorsun değil mi?
- Conhece-o, certo?
Onu tanıyorsun, Christina.
Sabes o que ele é, Christina.
- Sanırım onu tanıyorsun. Evet.
- Presumo que a conhece.
Öyleyse onu tanıyorsun?
Então tu conheces ele?
- Aslında onu tanıyorsun.
- Aparentemente, conhece-la. - Conheço?
Randy, sanırım onu tanıyorsun.
Randy, acho que o conhece.
Ama onu tanıyorsun!
Mas tu conhece-la!
Savcıya ihtiyacın olacak, iyi ki onu tanıyorsun.
Já conhece o advogado do condado.
Sen onu tanıyorsun.
Tu conhece-la.
Onu ne zamandır tanıyorsun?
Conhecem-se há muito tempo?
Camille, onu tanımıyorsun.
- Camille, tu nem a conheces.
Sen yapamazsın. Onu tanımıyorsun.
Você não o conhece.
Onu tanıdığım kadar tanımıyorsun.
Não o conheces como eu.
Ama onu benim tanıdığım kadar iyi tanımıyorsun.
Mas não a conheces como eu.
Onu tanımıyorsun bile. Bunu nasıI söylersin?
- Nem o conheces.
Logan'ı tanımıyorsun. Herkes onun kötü biri olduğunu düşünüyor ama ben onu tanıyorum.
Todos já decidiram que ele é mau, mas eu conheço-o.
Onu tanımıyorsun bile.
E nem o conhece.
- Onu tanımıyorsun.
- Não o conheces.
Hayır, Lois, onu benim kadar tanımıyorsun.
Não, não o conheces como eu. Ele é diferente.
Onu nereden tanıyorsun?
Como a conhece?
Jack, onu iyi tanıyorsun.
Jack, tu conhece-lo.
- Onu çok iyi tanıyorsun.
- Conhece-a bem.
- Onu doğru dürüst tanımıyorsun.
Mal o conheces.
- Onu tanımıyorsun bile.
- Nem o conheces.
Onu tanımıyorsun.
Talvez não viva com ele ou trabalhe com ele como tu e o Burke, mas eu conheço-o. Não o conheces.
Sen onu tanıyorsun.
Conhece-lo.
Onu Sawyer olarak tanıyorsun.
Conhece-lo como Sawyer.
- Onu benim kadar iyi tanımıyorsun.
- Não o conhece como eu.
Misa'yı korumaya mı çalışıyorsun? Daha yeni çıkmaya başladık ve onu yeterince tanımıyorum.
Não a conheço muito bem pois começamos a namorar há pouco tempo.
Onu tanımıyorsun bile.
Ainda nem o conheces-te.
Sen sonuçta onu tanıyorsun.
- Sinto um vazio.
- Onu ne kadar tanıyorsun?
O quão bem a conhecia?
Onu ne kadardır tanıyorsun?
Conhece-a bem?
Onu nereden tanıyorsun?
- Como é que a conheces?
Onu herkesden daha iyi tanıyorsun.
- Tu conhece-la melhor que qualquer um.
- Onu tanımıyorsun.
- Você não a conhece.
Onu tanımıyorsun Bree.
Não a conheces, Bree.
Onu nereden tanıyorsun?
Como você o conheceu?
Bak, onu tanımıyorsun.
Você não o conhece...
Onu nerden tanıyorsun?
Como é que o conheces?
- Christian, bırak beni. - Onu nereden tanıyorsun?
- Como é que o conheces?
Onu o kadar tanıyorsun ve hala o mercimek kadar şeye "beyin" dediğini çözemedin mi?
Conhece-la há tanto tempo e ainda não percebeste como funciona aquela lentilha a que chama cérebro?
Onu nereden tanıyorsun?
Quão bem o conhece?
Onu benden daha iyi tanıyorsun.
Conhece-la melhor do que eu. - Salmão?
Onu nerden tanıyorsun?
Então, como a conheces?
- Onu tanımıyorsun.
Nem sequer conheces o rapaz.
Onu ne kadar tanıyorsun?
O que é que sabes sobre ele?
- Onu nereden tanıyorsun?
É o meu amigo Alex.
Oh, aman tanrım, anne. Daha onu tanımıyorsun bile.
Mãe, tu nem o conheces.
Onu tanımıyorsun, ama adı...
- Não o conheces, chama-se...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]