Saat kaçtı translate Portuguese
214 parallel translation
- Saat kaçtı?
- Que horas eram?
Casablanca'da Aralık, 1941 ise, New York'da saat kaçtır?
Se é Dezembro de 1941 em Casablanca, que horas são em Nova York?
Saat kaçtı, bilmiyorum.
Não sei que horas eram,
saat kaçtı?
E a que horas foi isso?
- Saat kaçtı?
- Que horas mesmo?
Sen evlendiğimiz zaman saat kaçtı onu bile bilmezsin.
Não sabe as horas que são desde o dia em que nos casámos.
Saat kaçtı?
A que horas foi...
Tabelayı düzeltmeye çıktığında saat kaçtı?
Que horas eram quando saiu para arranjar o letreiro?
Cüzdanı gördüğünde saat kaçtı?
A que horas encontraste a carteira.
Saat kaçtı?
Que horas eram?
17 Ekim gecesi müvekkilim dairenize geldiğinde size göre saat kaçtı?
A que horas da noite de 17 de outubro... afirma que meu cliente esteve em seu apartamento?
Saat kaçtı, biliyor musunuz?
- Que horas eram, sabe?
- Yatmak için gittiğinizde saat kaçtı, Miss Chadwick?
A que horas se deitou esta noite, Miss Chadwick?
Bir fil çitinin üstüne oturduğunda saat kaçtır?
Que horas são quando um elefante se senta na nossa cerca?
Sence saat kaçtır?
Que horas você acha que são?
Çünkü biliyor musunuz kapınızın önünden geçerken... saat kaçtı? Bu çok garip. Yaklaşık 11 çeyrek gibi mi?
É curioso, porque quando passei na sua porta por volta das 11 : 15, não ouviu um único som.
Saat kaçtı?
A que horas foi isso?
Saat kaçtı?
- A quê horas?
Saat kaçtı, Matmazel Lingard?
A que horas foi isso?
O gün... saat kaçtı?
Naquele dia... Que horas seriam?
- Peki ya saat kaçtı?
- E a que horas foi isso?
Sanığın odasından sesler geldiğini duyduğunuza saat kaçtı?
Quando recebeu a chamada sobre gritos vindos do quarto do acusado?
Peki bu saat kaçtı?
Que horas eram?
- Peki saat kaçtı?
- A que horas?
Saat kaçtı o zaman?
Quando é que foi...?
Çinde saat kaçtır? - Tatlım sanırım orada saat 1'i...
Querido se você quer saber a resposta de uma pergunta você tem que primeiro esperar...
Karnım açsa, saat kaçtır?
Quando estou com fome, que horas são?
randevu saat kaçtı?
Voltas quando?
Tirenin çarptığında saat kaçtı?
Qual foi a hora a que Yoko foi atropelada?
- Saat kaçtı?
A que horas foi isso?
- Saat kaçtı?
- A que horas foi isso?
- O sırada saat kaçtı?
E a que horas foi isso? Às 12 : 58.
- O zaman saat kaçtı?
E a que horas foi isso?
- Saat kaçtı biliyor musunuz?
- Sabe a que horas foi isso?
22 : 30'da kocasıyla konuştuktan sonra ve saat 23 : 00'te soyguncunun kaçtığını görmeden önce bir ara.
Algum tempo depois de falar com o marido, às 22h30, e algum tempo antes das 23h00, quando viu o ladrão a fugir de lá.
Saat şimdi kaçtır sence?
Que horas serão?
Şimdi, Bayan Fosgate, lütfen söylermisiniz Çavuş Rutledge pencerenizin önünden geçtiğinde saat tam olarak kaçtı? Tam olarak 8 : 00.di
Agora, Sra. Fosgate, diga-nos por favor... que horas eram quando viu o sargento Rutledge passar pela janela?
Kaçtı o, ama bir kaç saat içinde onu geri getiririz.
Ele fugiu, mas num par de horas apanhamo-lo. Quem te deu o direito de partires tudo?
Saat kulesinin çark bölümüne kaçtılar!
Deslizaram para dentro da torre na sala das máquinas!
Saat biri vurduğunda, fare aşağı kaçtı.
O relógio bate uma hora. O ratinho desce a correr.
Kim bilir Tokyo'da saat kaçtır.
Que horas serão em Tóquio?
Saat kaçt?
Que horas são?
- Saat kaçtı?
A que horas?
Dan Moriarity kefaletle çıkıp kaçtı, ki bizzat çıkardım. İşime yarardı çünkü, mülk sahibi bizi tahliye ettirmeye çalışıyor, yine ve saat 14.30.
O Dan Moriarity desapareceu, depois da fiança que paguei e que me fazia jeito, porque o senhorio voltou a ameaçar despejar-nos.
Dan Moriarity kefaletle çıkıp kaçtı, ki bizzat çıkardım. İşime yarardı çünkü, mülk sahibi bizi tahliye ettirmeye çalışıyor, yine ve saat 14.30.
Dan Moriarity não apareceu à audiência, que eu agendei, o que tinha dado jeito porque o senhorio está a ameaçar-nos de despejo, novamente, e são 14h30.
Donny Faster hapisten saat 06 : 06'da kaçtı.
O Donnie Pfaster fugiu da prisão às 6 : 06 da manhã.
- Saat kaçtı?
Que horas eram? Por volta das 20 : 30, penso eu.
Yarım saat sonra hedefin kaçtığına dair telefon aldım.
Meia hora depois, liga-me em pânico porque o alvo tinha desaparecido.
12 saat önce beni ada dışına çıkarırlarken kaçtım.
Escapei apenas há 12 horas, enquanto me tentavam levar para fora da ilha.
Seni bu duruma... Saat kaçtı?
Eu não te pus em situação nenhuma...
Tam olarak kaç saat önce senden kaçtı?
Há quanto tempo é que ela fugiu de si?
kaçtı 180
kaçtın 19
kaçtım 86
kaçtılar 43
kaçtı mı 46
kaçtın mı 22
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
kaçtın 19
kaçtım 86
kaçtılar 43
kaçtı mı 46
kaçtın mı 22
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
saat 23 33
saat 4 173
saat 18 42
saat 1 132
saat 5 177
saat 9 217
saat 2 157
saat 22 41
saat 20 32
saat 23 33
saat 4 173
saat 18 42
saat 1 132
saat 5 177
saat 9 217
saat 2 157
saat 22 41
saat 20 32
saat 8 244
saat 21 38
saat 10 325
saat 13 39
saat 07 28
saat kaçta 135
saat 3 195
saat 17 40
saat 19 45
saat 11 234
saat 21 38
saat 10 325
saat 13 39
saat 07 28
saat kaçta 135
saat 3 195
saat 17 40
saat 19 45
saat 11 234
saat 7 206
saat 14 39
saat 06 26
saat geç oldu 36
saat sekizde 35
saat kaç oldu 54
saat kaç biliyor musun 21
saat 14 39
saat 06 26
saat geç oldu 36
saat sekizde 35
saat kaç oldu 54
saat kaç biliyor musun 21