English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Sana birşey söyleyeceğim

Sana birşey söyleyeceğim translate Portuguese

86 parallel translation
İsterdim ama, ben de sana birşey söyleyeceğim.
Gostaria muito, mas também tenho uma coisa para te dizer.
Sana birşey söyleyeceğim Bay McCanles beni artık aptal yerine koyma.
Ouve-me, Lewt McCanles... não voltas a enganar-me.
Sana birşey söyleyeceğim.
Vou dizer-lhe uma coisa.
Sam, sana birşey söyleyeceğim.
Sam, tenho uma coisa para lhe dizer.
Ben Tuco Ramirez, Kardeş Ramirez'in ağabeyi, sana birşey söyleyeceğim.
Eu, Tuco Ramirez, irmão do irmão Pablo Ramirez, digo-te uma coisa.
Sana birşey söyleyeceğim, avukat. Kundaklama ciddi suçtur.
Isto de fogo posto é um crime muito grave.
Sana birşey söyleyeceğim Rupe bu senin hayatında birden fazla defa gerçekleşecek çünkü sen olayı anladın.
Vou dizer-Ihe uma coisa, Rupe... Vai ser mais que uma vez na sua vida para si... porque você tem talento.
Sana birşey söyleyeceğim Jerry.
Jerry, vou dizer-Ihe uma coisa.
ALF! Şimdi sana birşey söyleyeceğim ve beni dinlemeni istiyorum. Çok dikkatlice!
Alf eu vou-te dizer uma coisa agora e quero que me ouças, com muita atenção.
Birgün sana birşey söyleyeceğim... Kendimle ilgili. Sevişebiliriz, tabiki sevişeceğiz, ama henüz değil... daha sonra...
Um dia, contar-te-ei algo sobre mim... faremos amor, certamente, mas não já... mais tarde.
Sana birşey söyleyeceğim, Anne.
Uma coisa te digo, Anne.
Sana birşey söyleyeceğim. Arkadaşların sana söylememiş olabilir ama ben senin nasıI biri olduğunu anladım.
Os teus amigos não te dizem nada, mas precisas saber.
Sana birşey söyleyeceğim. Senin İnsanları tanıma problemin de var.
Também tenho problema para reconhecer a cara dos outros.
George sana birşey söyleyeceğim ve gerçekten beni dinlemeni istiyorum.
George... Vou dizer-lhe uma coisa e quero que me ouça com muita atenção.
Sana birşey söyleyeceğim.
Tenho uma coisa para te dizer.
Sana birşey söyleyeceğim.
Vou te dizer uma coisa.
- Sana birşey söyleyeceğim.
- Vou dizer-te uma coisa.
Biliyor musun, sana birşey söyleyeceğim dazlak olduğun zamanlarda görünüşünü seviyordum.
Tenho que confessar... eu adorava o teu visual quando tu eras careca.
- Sana birşey söyleyeceğim.
- Deixa-me dizer-te uma coisa.
Ve sana birşey söyleyeceğim.
Vou dizer-te uma coisa.
Sana birşey söyleyeceğim.
- Escuta bem.
Sana birşey söyleyeceğim. General Lee hakkında sabahın bu erken saatinde yol alıyordu. Bo ve Luke'un başını döndürdüğü kesin birşeydi.
Uma coisa te digo eu, para o General Lee ir tão depressa de manhã cedo, é porque o Luke deve estar furioso.
Ama sana birşey söyleyeceğim.
Mas digo-te uma coisa.
Sana birşey söyleyeceğim.
Posso dizer-te uma coisa.
Sana birşey söyleyeceğim.
Sério. Deixe-me dizer-lhe uma coisa.
Dinle, sana birşey söyleyeceğim tatlım, dinle.
Ouça, eu tenho que ser um homen para lhe dizer isso, amor, olhe...
Sana birşey söyleyeceğim.
Tenho algo que te dizer.
Sana birşey söyleyeceğim, eğer bu adam bir daha öldürürse... burada daha önce hiç görmediğimiz, bir topluluk gürültüsü duyacağız.
Vou-te dizer uma coisa, se esse gajo matar de novo vamos ver a comunidade revoltar-se lá fora...
Ama sana birşey söyleyeceğim.
Mas uma coisa te digo.
Bunlar doğru olabilir ama, sana birşey söyleyeceğim.
Isto pode ser verdade, vou-te dizer uma coisa.
Sana, bilmenin pek de sağlıklı olmadığı birşey söyleyeceğim. Ama şimdi madem beni buraya kadar takip ettiler..
Vou-lhe contar uma coisa que... não é lá muito bom de saber, mas agora que me seguiram até aqui...
Sana tek birşey söyleyeceğim.
Mas digo-lhe uma coisa.
- Ne istiyorsun? - Sana söyleyeceğim birşey var.
- Tenho que falar convosco.
Sana doğru birşey söyleyeceğim.
Não ficarás só tu
Sana çok önemli birşey söyleyeceğim.
Só me escute por um minuto, pois tenho algo importante a dizer.
Sana birşey daha söyleyeceğim - ve bunu dün gibi hatırlıyorum. " 10 yaşındayken, babam yeni işten atılmıştı, eve gelip,
E digo-te mais uma coisa, e lembro-me disto como se fosse ontem, quando tinha 10 anos, o meu pai foi despedido, chegou a casa e disse,
Yaptığımın savaşı durdurmak için vicdani bir eylem olduğuna hala inanmıyorsan... anlamanı sağlamak için sana söyleyeceğim birşey yok.
Se não acreditas que foi um acto de consciência para parar a guerra... não posso dizer nada que te faça compreender.
Bak, benim sana tek söyleyeceğim iyiki aradı... çünkü aramasaydı belki delice birşey olabilirdi- -
O que queria dizer é que fiquei contente por ele telefonar no momento certo evitando que acontecesse uma loucura, assim nós não...
- Sana birşey daha söyleyeceğim.
- É a ti que te dou mais uma.
Sana söyleyeceğim birşey var.
Tenho uma coisa para te dizer.
Sana söyleyeceğim birşey var, Ming Tien.
Tenho algo para te contar, Ming Tien.
Sana şunu söyleyeceğim : Bunny'nin başına gelebilecek başka birşey, 10 kat fazlasıyla senin başına da gelecektir...
Qualquer mal que aconteça à Bunny acontecer-lhe-á a si com intensidade dez vezes maior.
Sana birşey daha söyleyeceğim.
Digo-te mais uma coisa.
- Tamam, şimdi sana başka birşey söyleyeceğim. - Evet.
Digo-te mais uma coisa.
Sana söyleyeceğim birşey daha var.
Ha mais uma coisa que eu devo lhe dizer...
Birşey söyleyeceğim sana.
Tenho uma coisa para dizer.
Sana şimdi birşey söyleyeceğim, ahbap.
Vou te dizer uma coisa bem certa, cara
Ama sana şimdi birşey söyleyeceğim.
Mas vou dizer-te uma coisa agora.
Dilersen silah sende kalabilir seni daha iyi hissettirecekse. Ama sana silaha dair birşey söyleyeceğim.
Pode ficar com a pistola se a fizer sentir-se melhor, mas digo-lhe uma coisa a respeito dela.
Sana gerçek olan birşey söyleyeceğim.
Eu digo-te algo real.
.. sana önemli birşey söyleyeceğim. Bir daha asla traş olmayacağım ve saçımı kestirmeyeceğim.
" Ó besta, mando-te uma notícia importante..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]