Sana bir şey söyleyeceğim translate Portuguese
715 parallel translation
Sana bir şey söyleyeceğim.
Deixe-me dizer-lhe uma coisa.
- Sana bir şey söyleyeceğim.
Tenho algo para te dizer.
Sana bir şey söyleyeceğim, Janey.
Vou lhe dizer uma coisa, Janey.
Ama sana bir şey söyleyeceğim.
Mas tenho uma dica para ti.
Bak, sana bir şey söyleyeceğim. Bu çocuk buradaki hiçkimseyi dinlemez.
Aquele rapaz não admira mais ninguém.
Sana bir şey söyleyeceğim, Mike West Point'e gittiğim için bir an olsun pişmanlık duymadım.
No entanto, digo-te o seguinte, Mike. Jamais me arrependi de ter ido para o West Point.
Sana bir şey söyleyeceğim.
Eu só tenho uma palavra para ti.
Sana bir şey söyleyeceğim ve dürüst olacağım.
Dir-lhe-ei outra coisa e serei franco.
Sana bir şey söyleyeceğim.
Eu conto-te uma coisa.
Sana bir şey söyleyeceğim, Flaca, iyi dinlemeni istiyorum.
Vou-lhe dizer uma coisa, Flaca, e quero que ouça bem.
Sana bir şey söyleyeceğim.
Tenho de te dizer uma coisa.
- Sana bir şey söyleyeceğim.
- Tenho que te dizer algo.
Miri, sana bir şey söyleyeceğim.
Miri... vou dizer-te uma coisa.
Sana bir şey söyleyeceğim bayım.
Vou dizer-lhe uma coisa, señor.
Dinle, Edwin. Sana bir şey söyleyeceğim.
Ouve, Edwin, quero dizer-te uma coisa.
İhtiyar, sana bir şey söyleyeceğim.
Velhote, sabes uma coisa?
Cesaretten bahsetmeden önce dinle. Sana bir şey söyleyeceğim demiştim.
Antes de falar da minha coragem... disse-lhe que daria uma resposta.
Sana bir şey söyleyeceğim.
Digo-te uma coisa.
Sana bir şey söyleyeceğim ve bu hiç kolay değil.
Bem, tenho algo a dizer-te e é difícil.
Sana bir şey söyleyeceğim Paul.
Vou te dizer uma coisa, Paul :
- Sana bir şey söyleyeceğim.
Escuta...
Sana bir şey söyleyeceğim, ne olursa olsun,
Quero dizer-te uma coisa : Aconteça o que acontecer, obrigado por me teres apoiado.
Sana bir şey söyleyeceğim ben halkım için savaşıyorum.
Não me interessa. Digo-lhe : lutámos contra as pessoas erradas.
Rose, sana bir şey söyleyeceğim. Gelsene.
Rose, tenho uma coisa para te dizer.
- sana bir şey söyleyeceğim, dostum.
- Vou dizer-te uma coisa, amigo.
Sana tek bir şey söyleyeceğim. İyi bir işin var.
Só tenho a dizer que agora tens um bom emprego.
Ve sana bir şey daha söyleyeceğim.
E vou-lhe dizer mais.
Sana söyleyeceğim bir şey var.
Posso ter algo para si.
Eddie, hoşlanmayacağın bir şey söyleyeceğim sana.
Eddie, vou dizer-te algo que não vais gostar.
Sana söyleyeceğim bir şey var.
Tenho uma coisa para Ihe dizer.
sana çok şaşıracağın bir şey söyleyeceğim şimdi.
Tenho uma coisa maravilhosa para te dizer.
Ogata, sana önemli bir şey söyleyeceğim.
Ogata, eu tenho algo muito importante para contar!
Dinle Kelly, sana gerçekten çok ciddi bir şey söyleyeceğim.
Kelly, quero dizer-te uma coisa a sério.
Benim de sana söyleyeceğim bir şey var.
Eu também tenho uma coisa para te dizer.
Çünkü, sana bir şey söyleyeceğim!
é um advogado...
Bekle, sana söyleyeceğim bir şey var.
Espere, quero dizer-lhe uma coisa.
- Sana söyleyeceğim bir şey yok.
- Não tenho para conversar.
Sana sadece bir tek şey söyleyeceğim.
Só queria... Queria dizer-te uma coisa.
Sana söyleyeceğim bir şey var!
Tenho que te contar uma coisa.
Sadece kısa bir şey söyleyeceğim. Ondan sonra sana bırakacağım
Direi apenas algumas palavras e depois deixo consigo.
Garcia, sana önemli bir şey söyleyeceğim.
Garcia, tenho uma coisa muito importante para te dizer.
- Sana daha önce hiç söylemediğim bir şey söyleyeceğim.
- Esta é a primeira vez que não o dizes.
Yarın bir şey söyleyeceğim sana.
Lembra-me de te contar uma coisa amanhã.
Sana Fransızca bir şey söyleyeceğim.
Vou-lhe falar francês.
Sana bir şey söyleyeyim. Açık ve net söyleyeceğim.
Vou dizer-te uma coisa Directo e sem rodeios.
Ve sana söyleyeceğim bir şey var.
E tenho algo importante a lhe dizer.
Tevye, sana söyleyeceğim bir şey var.
Tevye, tenho uma coisa para lhe dizer.
Sana söyleyeceğim bir şey var.
Eu tenho algo a dizer!
- Sana söyleyeceğim bir şey var. - Yente buradaydı.
Tzeitel, preciso lhe contar uma coisa.
Sana söyleyeceğim çok önemli bir şey var.
Eu tenho algo importante para lhe dizer.
Çünkü sana kahrolası bir şey daha söyleyeceğim.
Sou um homem que não pode ficar confinado.
sana bir şey sorabilir miyim 124
sana birşey sorabilir miyim 28
sana bir şey göstereceğim 128
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey vereceğim 40
sana bir şey söyleyeyim 221
sana bir soru sorabilir miyim 71
sana birşey soracağım 16
sana bir şey göstermek istiyorum 135
sana bir sorum var 36
sana birşey sorabilir miyim 28
sana bir şey göstereceğim 128
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey vereceğim 40
sana bir şey söyleyeyim 221
sana bir soru sorabilir miyim 71
sana birşey soracağım 16
sana bir şey göstermek istiyorum 135
sana bir sorum var 36