English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Sayın bayan

Sayın bayan translate Portuguese

263 parallel translation
Baylar, hepiniz sayın Bayan Marden'le tanışma şerefine nail olmuştunuz, sanırım.
Senhores, todos conhecem a Miss Marsden, julgo eu.
Sayın bayan, hayat yolculuğunda sizinle birlikte yürümekten daha güzel bir şey düşünemiyorum.
Não posso imaginar, se me permite, jornada mais agradável... ... do que atravessar a vida, consigo ao meu lado.
Sayın bayan, kucağınızda yatabilir miyim?
Posso deitar-me sobre vós? Não, meu senhor.
Sayın bayan, seni kocandan mahrum eden, daha iyisini bulasın diye yaptı o işi.
Que o privou de seu marido... queira procurar outro melhor, senhora.
Bu da ne demek oluyor, Sayın Bayan?
O quê, senhora!
Sayın bayan, onlar yıkanmaz ve hiç okumazlar.
Estimada senhora. Eles mal se lavam e nunca escrevem.
Sayın bayan, iyisi mi kimi aradığınızı söyleyin.
Querida senhora, talvez se me disser quem procura.
Sayın bayan, İngilizcem iyi değildir..... ama Zoram'ızı bize getirdiğiniz için size teşekkür etmek isterim.
Prezada senhora, eu não tenho um bom inglês Mas quero Ihe agradecer por nos trazer nosso Zoram de volta.
Oh, Sayın bayan, üzgünüm Odanız daha boşalmadı
Oh, sinto muito, mas seu quarto ainda não está vazio.
- Kötü bir bora, sayın bayan. - Evet, doğru.
- Uma grande borrasca, cara senhora.
Biraz daha kalın, Sayın Bayan. Bir dakikadan gelirler.
Não quer esperar mais um bocado minha senhora?
Ziyaretinize gelmekte çok geç kaldım sayın bayan.
Senhora, peço perdão pelo atraso na visita.
Peki, demek ki başka bir şekilde konuşmamı istiyorsunuz, izin verirseniz sayın bayan, şimdi babamın yerine geçerek konuşayım ve hayatımda sizden daha güzelini görmediğimi itiraf edeyim. Beğeninizi kazanmaktan daha büyük bir mutluluk hayal edemiyorum.
Bem, já que quereis que fale de outra forma, permiti, senhora, que me coloque no lugar de meu pai e que vos garanta que nunca vi no mundo nada mais belo que vós, que não imagino nada melhor do que a felicidade de vos agradar
Sayın bayan, hiç babamın parmağındakinden daha parlak bir elmas görmüş müydünüz?
Já vistes diamante mais brilhante que o que meu pai tem no dedo?
" Sayın Bayan Mathews,
" Cara Miss Mathews,
" Sayın Bayan, bize ilettiğiniz belgeyi bu mektuba ekledik.
" Cara Senhora, vimos por este meio devolver o documento que nos enviou.
Saatin kaç olduğunun farkında mısın, sayın bayan?
Já viste que horas são?
Alexander Peabody, Bayan Carleton Random'un avukatı. Dur hatırlamaya çalışayım. Bütün bunların tamamlanması için müzeye 1 milyon dolar bağışlayabilir.
Alexander Peabody que representa Mrs. Carleton Random, que pode vir a doar um milhão de dólares ao museu, para completarmos o trabalho.
Dün gece sizin evde kalmanızı sağlayamadığımız için özür dilerim,... Ama Bayan Sutton'ın sınırlı sayıda misafir odası var. Sanıyorum ki odalardan biri de dün gece de Bay Kane'e tahsisi edildi.
Lamento não ter podido ficar na casa a noite passada, mas a sra. Sutton tem um número limitado de quartos de hóspedes e suponho que o sr. Kane estava em primeiro lugar.
- Evet sayın bayan, öldürüp dedim.
Foi o que eu disse.
Sayın Bay ve Bayan Smith : "
Prezados Sr. e Sra. Smith...
Sayın Hâkim, izniniz olursa merhumun eşi ve varislerden biri olan Bayan Garrison mahkemede konuşmak istiyor.
Meritísimo, a viúva e herdeira de John Garrison, - quer fazer uma declaração.
Sayın Hâkim, Bayan Garrison razı...
Ela estava de acordo!
Sayın Hakim, Bayan Garrison'ın satın alma önceliği var.
Ms Garrison tem um direito de opção.
Sanırım Sayın Hakim, Bayan Lee'den tacı istemişti.
Çreio que o Sr. Dr. Juiz pediu a tiara a Miss Lee.
Sayın dostumun dikkatini tanık sandalyesine Bayan Vole'u değil Bayan Helm'i çağırdığıma çekmek isterim.
Excelência, chamo a atenção do meu distinto colega... para o facto de que convoquei não Sra. Vole, mas Sra. Helm.
- Sayın Başkan, Eğer savunma makamı Bayan Fosgate'in tanıklığını kabul ediyorsa devam edebilirmiyiz?
Sr. presidente, se o Conselho de defesa aceita o testemunho da Sra.Fosgate como facto, devemos continuar.
Bayan Templeton, siz bu işte daha yeni sayılırsınız.
Sra Templeton, ainda não está há muito tempo connosco.
Bu yemeği düzenleyen kişi olmanın bana verdiği sonsuz yetkiye dayanarak..... Bay, Bayan, Sayın ve Sevgili Dostum sıfatlarını temelli kaldırmak üzere..... en çok sevdiğim şarap olan "Nussberger" le kardeşliğe kadeh kaldırmayı teklif ediyorum.
Devido aos meus plenos poderes de organizador, proponho que, para abolir de uma vez por todas o Senhor, Senhora, Menina e Caro Amigo, bebamos fraternalmente o meu vinho favorito, o "Nussberger".
Sayın nazik bayan, en samimi özürler burada ne yaptık için.
Querida e gentil senhora, sinceras desculpas pelo que fazermos aqui.
Sayın Rahip ve Bayan Hood'dan sizi bu Perşembe kilisede bize katılmaya ikna etmelerini isteyecektim.
Eu queria que o padre e a Sra. Hood... o convencessem a juntar-se à reunião da igreja na próxima terça-feira.
Çünkü fark etmemeniz olanaksız, burada çok sayıda bayan çalışanınız var.
Porque é notório que há muitas mulheres a trabalhar aqui.
Belli ki Bayan Felicia Heymans'ın İngiliz şiirinin en iyi isimlerinden sayıldığını bilmiyorsun.
Evidentemente que não sabes que a Sra. Felicia Heymans é considerada uma das maiores poetisas inglesas.
Sayın Başkanım, Bayan Maggi ile nasıl... tanıştığınızı duymak için sabırsızlanıyorum.
Caro presidente, estou verdadeiramente ansioso por saber como é que travou conhecimento com a Sra. Maggi.
Evet, sayın bayan, size sahip olmanın mutluluğu bence dünyanın en büyük hazinesi.
É só a isso que ambiciono.
Sayın yargıç, şimdi Bayan Cora Papadakis aleyhine, Frank Chambers'ın yeminli dilekçesini sunacağız ve....
Agora, meritíssimo, nesta altura irei submeter uma queixa de Frank Chambers contra -...
Sayın Yargıç, bu genç bayanın kürkünün altında hiçbir şey yok.
Meritíssimo, esta jovem não tem roupa, por baixo do casaco de peles.
Sayın Yargıç, Bay MacMillan bize Bayan Draper'in maddi durumuyla neden bu kadar ilgilendiğini söyleyebilir mi?
O Sr. MacMillan pode dizer-nos porque está tão interessado no dinheiro?
Sayın Yargıç, jürinin Bayan Tobias'ın Olayda, öncesinde ve sonrasında yaşadıklarını anlaması lazım.
Meritíssimo, é imperativo que o júri compreenda o que acontecia a Sarah Tobias antes, durante e depois da violação.
Bayan Weigel, açılış ifadenizi yapmak ister misiniz? savunma sırasını pas geçecek, sayın yargıç.
Uma vez na vida quero que vejas o que o teu pai faz durante o dia.
Bayan lngram ilk sayısını yaptı.
Um ponto para a Sra. Ingram.
Maçı kazanmak için sayı yapmak. zorunda olan Bundy başını eğip oyundaki en sert top tutucuya bodoslama girer ve Bayan Shephouse'u devirir.
Bundy, precisando dos pontos para vencer o jogo, avançou na direcção do apanhador mais temido do encontro e derrubou Mrs. Shephouse!
Sayın Alan Dee ve eski Bayan Easton.
O Ex.mo Sr. Alan Dee e a ex-senhora Easton.
Sayın William ve Bayan Breslow.
O Ex.mo Sr. William Breslow e esposa.
Sayın Nelson ve Bayan Winnie Mandela.
O Ex.mo Sr. Nelson Mandela e a Ex.ma Sra. Winnie Mandela.
Sayın Hakim, tanık sandalyesine çağıracağım kişi Bayan Homer J. Simpson!
Meritíssimo, gostava de chamar a depor a Sr.ª Homer J. Simpson!
Affedersiniz, sayın kongre üyesi, ben Bayan Kazlovski.
Congressista? Sou a sra. Koslowski.
Sayın Bay ve Bayan Santiago ben William'ın ikinci komutanıydım.
Caros Sr. e Sra. Santiago... eu era oficial na tropa do William.
Sayın Yargıç, savunma ilk tanık olarak Bayan Mona Lisa Vito'yu çağırıyor.
Meritíssimo, a defesa chama a sua primeira testemunha Mona Lisa Vito.
Bayan Vito. Otomobiller konusunda bir tür uzman sayılırsınız.
A senhora é perita em automóveis.
Sayın Yargıç, Bayan Vito'yu bilirkişi olarak reddetmenizi öneriyorum.
Peço a desqualificação de Menina Vito como perita.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]