Sen bir doktorsun translate Portuguese
214 parallel translation
Sen bir doktorsun, değil mi?
Tu és médico, não?
Her zaman. Lütfen. Unutma sen bir doktorsun.
Por favor, lembra-te que és Doutora em Filosofia.
Sen bir doktorsun doğal haldeki adama bak, ceset gibi olmuş.
É doutora... para que olhe um homem em seu estado natural tem que ser um cadáver.
Sen bir doktorsun.
- Tu és médica.
Sen bir doktorsun.
Você é médico.
- Bones, sen bir doktorsun. Acıların sihirli asaları sallayarak dindirilemeyeceğini bilirsin.
Dor e remorsos não se eliminam com passes mágicos.
- Baba, sen bir doktorsun.
Que se passa? - Papá, é médico.
Sen bir doktorsun.
Tu és médico.
Sen bir doktorsun. Bir bilim adamısın.
És um médico, um cientista.
Sen bir doktorsun, rekabeti seversin.
És médico, adoras competitividade.
- Sen bir doktorsun.
- Você é um medico.
Sen bir doktorsun.
Você é uma médica.
Her neyse, demek sen bir doktorsun. Mmm.
Então, você é médica?
Sen bir doktorsun.
É médico.
- Sen bir doktorsun onlar seni dinleyecektir.
- Você é um médico. Eles vão ouvi-lo.
Sen bir doktorsun.
Anda lá, és um doutor.
Sen iyi bir doktorsun.
Você seria um óptimo doutor.
Sonuçta sen de benim gibi becerikli bir doktorsun.
Como médico, você é tão capaz como eu.
- Sen çok iyi bir doktorsun.
- O senhor é muito bom médico.
Sen doktorsun, bir yolunu bulursun.
É médico, tem meios para tal.
Sen evli bir doktorsun.
Você é um médico casado.
Çünkü sen iyi bir doktorsun.
Porque você é um bom profissional.
Face, sen iyi bir doktorsun.
Caras, és o bom doutor.
Demek ki sen doktorların bile hayatlarını emanet ettikleri türden bir doktorsun
Parece ser o tipo de médico a quem os outros médicos confiam as suas vidas.
Sen Federasyon gemisinde bir doktorsun.
Você é uma médica numa nave da Federação.
Ross, sen iyi bir doktorsun.
És um bom médico.
Sen iyi bir doktorsun Ben.
És um bom médico, Ben.
Sen nasıl bir it doktorsun ki?
Que raio de médico ranhoso é você, afinal?
Sen doktorsun, bir şeyler yap.
És médico, faz qualquer coisa!
Bir kurum işletiyorum, sen tüccarsın, sense doktorsun.
Eu dirijo uma fundação, você ê negociante de arte, você ê médico.
Yani üstüne alınma ama, sen nasıl bir doktorsun böyle?
Mas que porra, posso dizer porra aqui?
Sen bir doktorsun.
Tu és uma médica.
Sen iyi bir doktorsun.
És uma boa médica.
Sen mükemmel bir doktorsun.
És um excelente médico.
Bana sorarsan, sen bir sahte doktorsun.
Para mim, é um charlatão.
Steroit alımında sen ortaya çıkana kadar Rooker onu dolandırdığımı sanıyordu. Bir doktorsun sen! Bir şifacısın!
O Rooker pensava que eu o estava a enganar, até apareceres no negócio de esteroides.
Sen çok iyi bir doktorsun.
- Você é um bom médico.
- Günaydın. Sen ne tür bir doktorsun?
É doutora em quê?
Sen genç bir doktorsun.
É um médico jovem.
Sen gerçek bir doktorsun değil mi?
É um médico verdadeiro, certo?
Sen hayat kurtaran bir doktorsun, ben ise sadece bir komedyenim.
És uma médica que salvas vidas e eu não passo de um comediante.
Ve sen de hayvanlarla konuşabilen bir doktorsun.
Somos quem somos. E tu és médico que fala com animais.
- Sen harika bir doktorsun.
- A Maggie é uma excelente médica.
Sen bir doktorsun.
Você é medico, sabe que as vezes há um preço a pagar
Sen ne biçim bir doktorsun?
Que tipo de médico você é?
- Sen de bir doktorsun, Homer. Sen eter gibi kokmuyorsun.
Tu és médico e não cheiras...
Sen bir doktorsun.
É seres médico.
Sen iyi bir doktorsun.
És um bom médico.
- Sen hâla bir doktorsun, Peter.
És um excelente médico.
- Mark. Dur. Testlerde çuvallasan da sen harika bir doktorsun.
És um médico brilhante que se distraiu um pouco ao pôr uma cavilha redonda num buraco quadrado.
- Sen kafadan çatlak bir yengeç doktorsun!
- És um doutor lagosta maluco e sem dinheiro!
sen bir tanesin 30
sen bir 32
sen bir meleksin 58
sen bir pisliksin 43
sen bir dahisin 132
sen bir erkeksin 31
sen bir harikasın 29
sen bir aptalsın 74
sen bir kadınsın 24
sen bir kızsın 17
sen bir 32
sen bir meleksin 58
sen bir pisliksin 43
sen bir dahisin 132
sen bir erkeksin 31
sen bir harikasın 29
sen bir aptalsın 74
sen bir kadınsın 24
sen bir kızsın 17