Sen bir numarasın translate Portuguese
120 parallel translation
Sen bir numarasın.
Você é o número um.
Sen bir numarasın.
É o número um.
Sen bir numarasın.
O número um...
Sana ihtiyacım var, sen bir numarasın!
Preciso de ti.
Sen bir numarasın evlat.
És impecável, miúdo.
Sen bir numarasın evlat.
És um miúdo porreiro!
Sen bir numarasın.
És o primeiro.
- Baba sen bir numarasın.
- Pai, és o maior. - Boa noite, Pai.
Sen bir numarasın!
Não te rendas!
Söylesene lavuk, "Sen bir numarasın" de!
Está bem! Calma!
Sen bir numarasın.
És o número um.
Sen bir numarasın.
Arthur, é o melhor.
Yapma sen, sen bir numarasın.
Ouve, és a maior.
Sen bir numarasın.
Tu és o melhor.
Sen bir numarasın.
Eu sabia que conseguias.
- Hayır, sen bir numarasın.
- Somos os melhores. - Não, tu és a melhor.
Sen bir numarasın, Tank.
És formidável, Tank.
Sen bir numarasın, oğlum!
És o melhor, mano!
Sen bir numarasın!
És o melhor!
Sen bir numarasın!
És o maior!
Sen bir numarasın adamım.
Você é bom.
Çünkü sen bir numarasın, Raymond.
Pois és o maior, Raymond.
Sen bir numarasın.
És o maior.
Sanıyor musun ki Ronald McDonald bodrum kata insin... Hey, "Bay Nugget", sen bir numarasın desin.
Achas que o Ronald McDonald vai descer à cave e dizer : " Sr. Nugget, você é o maior.
Sen bir numarasın. "
És o maior. "
Sen bir numarasın. "
És o maior! "
Sağol Mikey. Sen bir numarasın.
Obrigado Michael.
Sen bir numarasın.
É o maior. É o melhor.
Sen bir numarasın.
Você é o homem.
- Oscar, sen bir numarasın.
- Oscar, tu és "O Peixe". É assim mesmo, meu!
Sen bir numarasın, Beau.
És o melhor, Beau.
- Sen bir numarasın.
És o maior.
Sen bir numarasın.
És o melhor.
Sen bir numarasın.
És tu! Mais ninguém.
Sen bir numarasın!
O mestre és tu!
Sen bir numarasın! Sana bir fikrimi söyliyim.
Por que não vais dar uma volta com ela?
Sen bir numarasın!
Tu és o número um!
Sen... bir numarasın.
É o número um.
Diyelim ki sen bir erkeksin, ben de erkek numarası yapan bir kadınım.
Digamos que tu és um homem e eu sou uma mulher que finge ser homem.
Sen üssün bir numarasıydın.
Eras o ás da base.
Sen hiçbir şeyin bir numarasısın, tatlım.
Não és a primeira em nada, fofa.
Sen süper bir numarasın.
Eras um belo pedaço.
- Doktor, sen bir numarasın.
Doutor, o senhor é o maior.
Steve Wozniak bir numaralı çalışan. Sen iki numarasın.
Steve Wozniak é o empregado número um, e você Steve, o número dois.
Sen sahip olduğum tek köpeksin ama yine de bir numarasın.
És único cão que já tive, mas mesmo assim és o maior.
- Hayır sen bir numarasın. - Hayır sen bir numarasın.
- Não, o melhor és tu.
İncil vaizi Billy Graham gibi bir tepki verdiğine göre, dondurma makinesini sen göndermemişsindir. Bana Clarissa teyzemin numarasını verebilir misin?
A julgar pela sua imitação do Billy Graham, imagino que não me mandou uma máquina de gelados... e talvez me possa dar só o número de telefone da tia Clarissa.
Sen mükemmelsin. Benim için bir numarasın.
Obrigado... és o melhor.
Sen bir numarasın.
Tu és demais.
- Hani bir keresinde hasta numarası yapmıştım da sen beni yakalamıştın?
- E depois... - Ei, pessoal, sentem-se! ... e depois fomos até a praia pra pegar onda?
Fare ve klavye söz konusu olunca bir numarasın....... ama sen Kirli Harry olmak istiyorsun, öyle mi?
Eras o melhor que tínhamos no mundo do rato e do teclado. - Queres morrer já?
sen bir tanesin 30
sen bir 32
sen bir meleksin 58
sen bir pisliksin 43
sen bir dahisin 132
sen bir erkeksin 31
sen bir harikasın 29
sen bir aptalsın 74
sen bir kadınsın 24
sen bir kızsın 17
sen bir 32
sen bir meleksin 58
sen bir pisliksin 43
sen bir dahisin 132
sen bir erkeksin 31
sen bir harikasın 29
sen bir aptalsın 74
sen bir kadınsın 24
sen bir kızsın 17