Sen bir kadınsın translate Portuguese
778 parallel translation
Sen bir kadınsın, diyet değil ki!
Você não é uma mulher, é uma dieta!
- Sen bir kadınsın. Buna inan.
- É uma mulher, acredite nisso.
Sen bir kadınsın. Harika bir kadın. Bu bana yeter.
É uma mulher, uma mulher muito bela, na minha opinião.
Git erkek kardeşinin giysilerini çıkart. Sen bir kadınsın.
Desmonta, tira os arreios, despe as roupas do teu irmão.
Sen bir kadınsın.
Tu és uma mulher.
Sen bir kadınsın ve ben ise bir erkek, senin türünden.
És uma mulher e eu sou um homem, um da tua espécie.
Sen bana göre bir kadınsın.
Pode saber, que você é o meu tipo de garota.
Sen muhteşem bir kadınsın Concha.
Vou abafar o caso. És uma mulher magnífica, Concha.
Annecik, sen inatçı bir kadınsın.
Mamã, és uma mulher teimosa.
Sen harika bir kadınsın.
És uma miúda muito especial.
- Sen çok güzel bir kadınsın.
- És uma mulher muito bonita.
Sen harika bir kadınsın, anne.
És uma grande mulher, mãe.
Ama sen zeki bir kadınsın.
Credo! É uma mulher inteligente.
Sen nasıl bir kadınsın?
Que género de mulher és você?
Sen varlıklı bir kadınsın.
És uma mulher com muitos bens.
- Şey, sen çok güzel bir kadınsın.
- Você é uma mulher muito bonita.
Sen gerçekten iyi bir kadınsın.
És uma boa mulher.
Sen iyi bir kadınsın, Susan.
És uma boa mulher, Susan.
Sen çok tehlikeli bir kadınsın.
É uma mulher traiçoeira.
Sen keçi gibi inatçı bir kadınsın.
É uma moça obstinada.
Sen güçlü bir kadınsın.
Você é uma mulher sólida.
Sen de bir kadınsın.
E você é uma mulher.
Sen iyi bir genç kadınsın. Benden hoşlanmadığına üzüldüm.
É uma boa jovem, e sinto muito que não goste de mim.
Sen de diğerleri gibi bir kadınsın.
Você é tão mulher como qualquer outra.
Sen akıllı, duygulu bir kadınsın.
Você é uma mulher inteligente e sensível.
Sen çok cesur bir kadınsın.
É uma mulher muito valente.
Sen kurnaz ve kötü bir kadınsın, insanların kafasını karıştıracak kadar beceriklisin.
É uma mulher astuta e maligna, que influencia as pessoas.
Sen eğitimli bir kadınsın, Graciela, zekisin.
É uma mulher culta, Graciela. Inteligente.
Bence sen olağanüstü bir kadınsın.
És uma rapariga extraordinária.
Sen batılı bir kadınsın, Silah kullanabilirmisin?
Você é uma mulher do Oeste, sabe usar uma arma?
Tooley, sen çok zarif bir kadınsın.
Tooley, és uma rapariga muito elegante.
Sen çok olağan dışı bir kadınsın.
Você é uma mulher diferente.
Sen gerçek bir kadınsın, Belle.
És uma verdadeira mulher, Belle.
Iz, sen iyi bir kadınsın.
Lz, és uma grande mulher.
Sen gerçekten güzel bir kadınsın.
Tu és uma mulher realmente bonita.
Sen zeki bir kadınsın, Louise.
É uma mulher inteligente, Louise.
Sen evli bir kadınsın, Lily. Bu ona hiç uymaz.
Tu és uma mulher casada, Lily, e ele não acha bem.
Sen kahrolası bir kadınsın.
Mas que raio de mulher.
Gerçekte nasıl bir kadınsın sen?
Que tipo de pessoa és, realmente?
Tanrım, sen aşağılık bir kadınsın!
Meu Deus, és uma mulher malvada.
Jessie, sen zaten onurlu bir kadınsın.
Por favor, Jess. Essa não!
Sen kötü kalpli, korkunç ve yaşlı bir kadınsın.
Há pão para todos.
Ne beter bir kadınsın sen böyle.
Que tragédia que és.
Sen nasıl bir kadınsın?
Que tipo de mulher é você?
Sen olağanüstü bir kadınsın.
És uma mulher notável.
- Sen çok güzel bir kadınsın.
- Que significa isso? - Que és uma mulher muito bela.
Sen çok çekici bir kadınsın, ama bunu gizlemeye çalışıyorsun.
É uma mulher atraente, mas tenta escondê-lo.
Sen harika bir kadınsın.
Maravilhosa.
Sen gerçek bir kadınsın.
É uma senhora de verdade.
Sen zeki bir kadınsın.
É uma mulher brilhante.
Sen cinsel deneyimleri fazla olan bir kadınsın, sanırım.
Penso que és uma mulher com muita experiência sexual.
sen bir tanesin 30
sen bir 32
sen bir meleksin 58
sen bir dahisin 132
sen bir pisliksin 43
sen bir erkeksin 31
sen bir harikasın 29
sen bir aptalsın 74
sen bir kızsın 17
sen bir hainsin 20
sen bir 32
sen bir meleksin 58
sen bir dahisin 132
sen bir pisliksin 43
sen bir erkeksin 31
sen bir harikasın 29
sen bir aptalsın 74
sen bir kızsın 17
sen bir hainsin 20