Tahmin translate Portuguese
23,068 parallel translation
Elektronik müzik sevmem ama ufak bir araştırmadan sonra 2003 yılına ait ne bulduk tahmin et.
Não sou fã de música eletrónica de dança, mas uma pesquisa rápida no site Wayback Machine e adivinhe o que descobrimos em 2003.
Buradakiler ve benim için tahmin ettiğinizden daha çok şey yaptınız.
Já fizeram mais por mim do que pensam... e por outros aqui em baixo.
Tahmin ettiğimiz gibi.
Tal como pensávamos.
Dur tahmin edeyim kayıp olan bakıcı kamerası?
Deixa-me adivinhas, a câmara do bebé desaparecida?
Dur tahmin edeyim.
Deixa-me adivinhar.
Dur tahmin edeyim. Soygundan senin payına düşen altınlarla mı kurdun?
Deixe-me adivinhar, comprou-os com a sua parte do roubo das moedas?
Birbirimizi hiç tahmin edemeyeceğim kadar yükseğe taşıdık.
Tornámo-nos um ao outro melhores do que pensei que pudéssemos ser. Empurrámo-nos para a excelência.
Erii Ian! İnsanların üzerinde bırakacağı etkiyi tahmin ediyorum.
Sou conhecido por ter esse efeito nas pessoas.
Tahmin edeyim, onu tanıyordun?
Conhecias o tipo?
Tahmin edeyim, dövüş kulübünün ilk kuralı, asla kulüp hakkında konuşma.
Já sei, a primeira regra do Clube de Combate é não falar do Clube?
Kimin ödediğini tahmin edebiliyoruz, değil mi? Ordu.
Deve ter sido o Exército a pagar por ele.
Tahmin edersiniz ki, sizin kitabınız benim İncilim.
Como pode imaginar, o seu livro era a minha bíblia.
Tahmin edeyim, Hades'ten aldı.
Deixa-me adivinhar, foi o Hades que lhe deu.
Canlı ve tahmin edilemezdir.
Está vivo e é imprevisível.
Haydi, bugünkü Prize is Right'taki tahmin edilecek ilk ödüle bakalım.
Começamos com o 1º prémio para as hipóteses do "Preço Certo".
İçinizden birisi fiyatı tam tahmin etti ve fazladan cebimdeki 500 doları kazandı.
Alguém acertou na mosca e ganhou 500 dólares directos do meu bolso.
20 kâğıdına bahse girerim örgü sıklığını tahmin edebilirim.
20 dólares que acerto no número de fios.
Lanet olsun. Lanet olsunların sayısından Happy'nin henüz bir şey bulamadığını tahmin ediyorum.
Acho que, por tantos "raios", que a Happy ainda não encontrou nada.
Tahmin edin bugün kim süper bir gün geçirecek.
Adivinhem quem vai ter o melhor dia de todos.
Ölümü yaklaşık olarak gece 2'de tahmin ediyorlar.
Estimam que tenha sido às duas da manhã.
- Domuz eti. Evet, tahmin ettim.
Sim, calculei.
Tahmin yürüteceğim.
Vou dar um palpite.
Evet, tahmin edebileceğin gibi ikisi de son zamanlarda çok meşgul.
É, eu... acho que estivemos muito ocupados ultimamente.
Ryan'ın davasındaki ifadeleri inceliyordum ama dün gece kiminle karşılaştım tahmin et.
Só estou a rever um depoimento no caso do Ryan... mas... adivinha em quem esbarrei ontem à noite.
- Gerçekten tahmin etmemi mi istiyorsun?
- Queres mesmo que adivinhe?
Kaptan yerinden ayrılmamanı istiyor. Dur tahmin edeyim.
O capitão quer que fique quieta.
Bu işin bitmediğini tahmin ediyorduk ve haklıydık, o yüzden John Bradley ile çalışanları bulmak için gizlice soruşturmayı sürdürdük.
Todos sabíamos cá dentro que não tinha acabado e vejam, estávamos certos. Então de uma forma extra-oficial, continuamos a investigar para ver quem trabalhava com o John Bradley.
O sadece sizi motive etmek söyledim tahmin edişinin.
Deve ter-te dito isso para te motivar.
- Dur tahmin edeyim.
- Deixa-me adivinhar.
- Tahmin ettim.
- Um palpite de sorte.
Bu yer tahmin ettiğimizden daha çok tadilat gerektiriyor.
Este sitio precisa de muitas mais reparações que julgavamos.
Dur tahmin edeyim kalbi eksik.
Deixa-me adivinhar... Menos um coração.
Yanlış mı tahmin ettim?
Entendi alguma coisa mal?
Jeffrey onun Fransa'da olduğunu öğrenmiş. Ve seninle yaptığı planı tahmin etti.
O Jeffrey soube que ele está em França, e adivinhou que andava a combinar estratégias convosco.
Gerçekten sevdiğin erkek yanında olmadan gecelerin nasıl olduğunu tahmin edemem.
Nem consigo imaginar como serão sem o homem que realmente amais.
Evet, uh, o konu, tahmin bile edemezsin.
Sim, em relação a isso, não estavas a imaginar.
- Kim arıyor? - Üç tahmin şansı vereceğim.
- Dou-lhe três palpites.
- Bir tahmin et.
Vá lá, Dou-te uma hipótese de adivinhar.
Son kurbanlarının ölüm zamanlarına bakarak ne kadar uzağa gidebileceğini tahmin ettim.
Com base na hora da morte das vítimas mais recentes, consegui calcular a distância a que ele podia chegar.
Çünkü orada sipariş verince "Hey tahmin edin bana ne oldu?" demiyorlar.
Porque quando pedes o de lá eles não dizem : "olha, adivinha o que me aconteceu!"
Tahmin edin montumun altında ne var?
Adivinhem o que tenho debaixo do meu casaco.
Öyle olduğunu tahmin ediyorum.
Imagino que esteja.
Dur tahmin edeyim. Seni çağırdı, bir sürü soru sordu sonra da seni bana karşı doldurmaya çalıştı.
Chama-te, faz-te muitas perguntas e tenta virar-te contra mim?
- Gir haydi. - Dur, tahmin edeyim.
- Deixa-me adivinhar.
Adamın adı Graham Clark, ve tahmin et?
O nome dele é Graham Clark e, adivinha uma coisa?
Avukat tahmin yürütüyor.
O Sr. Advogado está a especular.
Ama tahmin et bakalım?
Mas adivinha?
Dur tahmin edeyim.
E deixa-me adivinhar.
Ve tahmin edeyim, durmadı.
- E deixa-me adivinhar, não o fez.
- Doğru tahmin ettin.
Presumes bem.
Tahmin edeyim.
Deixa-me adivinhar.