Uyuyorduk translate Portuguese
57 parallel translation
Yaptığımız anlaşmaya uyuyorduk.
Fizemos um pacto, e o estávamos cumprindo.
Sayın Lord Gloucester, geçmişi anarak, o olaylı günlerde size karşı olduğumuzu söylüyorsunuz. O dönemde efendimiz Kralın emrine uyuyorduk.
Meu senhor de Gloucester, nesses dias conturbados, que aqui recordais para dar prova de que fomos inimigos, seguíamos nosso senhor, o nosso Rei soberano.
İyi yiyor, iyi uyuyorduk. Har vurup harman savuruyorduk.
Nós comíamos bem, dormíamos até tarde tínhamos dinheiro para queimar.
Hepimiz uyuyorduk.
Estávamos a dormir.
Gerçekte devriyeler arasında uyuyorduk. Sonra havalanıyor, irtifasını, menzilini ve kuyruk numarasını bildiğimiz, ki bu çok önemliydi, Alman uçaklarına doğru yol alıyorduk.
Aliás, dormíamos entre as patrulhas, descolávamos e seguíamos para as formações alemãs com os dados de altitude, distância e o número de aviões, o que era muito importante.
İkimiz de ne yiyor ne de uyuyorduk.
Nenhuma de nós comia ou dormia.
" İngiltereli Henry'ye şunu söyle : Ölmüş göründükse de, aslında uyuyorduk... ona de ki kendisini Harflew'de geri püskürtebilirdik.
" Dizei a Henrique da Inglaterra... que estamos apenas adormecidos.
Sadece uyuyorduk.
Estávamos a dormir.
Hepimiz uyuyorduk ve buradayız.
Estávamos a dormir e sobrevivemos.
Hepimiz uyuyorduk. Anlıyor musunuz? Yırtıktan geçtiğimizde, hepimiz uykudaydık.
Estávamos todos a dormir quando passámos pela fenda.
Dün gece uyuyorduk ve - -
Estávamos a dormir na noite passada e...
Hep beraber, yatakta uyuyorduk.
Estávamos a dormir na cama todos juntos.
Uyuyorduk.
Estavam a dormir.
Ne kadardır uyuyorduk?
Há quanto tempo estou dormindo?
Uyuyorduk bizi uyandırdılar, kapılarımızı çarptılar bizi götürmek istediler.
Estávamos dormindo. Nos acordaram e bateram a porta... e nos disseram que teríamos de evacuar.
Ben, karım ve kızım, hepimiz uyuyorduk.
Se abaixe! Mostrem as mãos! Pegue-o por trás!
Kakuma'dayken yerde uyuyorduk.
E em Kakuma, costumávamos dormir no chão.
O mu bize uyuyordu yoksa biz mi ona uyuyorduk... onu hiç bilemiyorum.
Não sei se éramos nós a seguir o tom dele ou se era ele que seguia o nosso.
Uyum sağladık. Yani her yönden birbirimize uyuyorduk.
Éramos compatíveis em tudo.
Bizi bıraktıklarında uyuyorduk.
Estávamos a dormir, quando nos largaram aqui...
Uyuyorduk ve bir anda oda çok soğuk oldu.
Estávamos a dormir, e de repente, o quarto tornou-se muito frio.
Burada birlikte mi uyuyorduk?
Se dormíamos juntos?
1971'de ABD'nin muazzam boyutlarda borcu vardı. Ve büyük bölümü de Vietnam savaşının sonucuydu. Ve altın standardına uyuyorduk.
Então, em 1971, os EUA tinham uma enorme dívida e muito disto era resultado da Guerra do Vietname e estávamos no padrão do ouro.
Hepimiz uyuyorduk.
Todos nós dormíamos.
Mükemmel bir güvenlik sicilimiz vardı. Tüm güvenlik kurallarına uyuyorduk.
Temos segurança na linha, seguimos as instruções de segurança.
Jimmy'nin bize ihtiyacı vardı, ve biz birkaç metre ileride uyuyorduk.
Quando o Jimmy precisou de nós... Estávamos a dormir ao fundo do corredor, a 4 metros de distância.
Uyuyorduk.
Estávamos a dormir.
Biz uyuyorduk ve...
Estávamos apenas a durmir...
Ne kadar zamandır uyuyorduk?
E durante quanto tempo estivemos a dormir?
Uyuyorduk.
Nós estávamos a dormir.
Birlikte uyuyorduk.
Dividimos um berço.
Minibüste uyuyorduk.
Estávamos a dormir na carrinha, percebe?
Brian bizi bulduğunda Sunset'te bir 7-Eleven'ın arkasında uyuyorduk.
Quando conhecemos o Brian, estávamos a dormir na 7-Eleven, em Sunset.
Biz uyuyorduk.
Estávamos a dormir.
Günden güne geçtikçe, aylar geçtikçe kazanma baskısı iyice arttı. Çok az uyuyorduk.
'A pressão de ganhar, dia após dia, mês após mês, é intensa,
Ve biz de birkaç adım ötesinde, uyuyorduk.
Estávamos a dormir a alguns passos dele no nosso quarto.
Sabah bizi ilk aradığında da uyuyorduk.
E nessa manhã, não ouvimos a tua primeira chamada.
Hepimiz uyuyorduk.
Não, estávamos todos a dormir.
Uyuyorduk alarm çalmaya başladı.
Estávamos a dormir, e o alarme disparou.
Uyuyorduk biz.
Estávamos a dormir.
Arcee, biz emirlere uyuyorduk.
Arcee, estávamos sob ordens directas.
- Uyuyorduk, sik kafalı.
- Momento de dormir, cara de cu.
Sırayla uyuyorduk daima biri nöbet tutuyordu, ama ben uyumak için fazla gergindim bu yüzden tüm vardiyaları aldım.
Nós dormíamos por turnos, estava sempre alguém de guarda, mas eu estava muito nervoso para dormir, então fiz todos os turnos.
- Uyuyorduk, sik kafalı. - Evet.
O sono, idiota.
- Yatakta uyuyorduk.
- A dormir na cama.
Silah sesini duyduğumuzda James ile uyuyorduk, duyunca James alt kata koştu.
O James e eu estávamos a dormir na cama quando ouvimos os tiros, e, depois, o James correu escadas abaixo.
- Bir dakika öncesinde hepimiz yataklarımızda uyuyorduk
Num minuto estávamos todos a dormir nas nossas camas ;
Uzaya savrulmak yerine dünyanın yüzeyine, yerçekimiyle yapışmış bizler de Kepler'in ilk kez keşfettiği doğanın bu yasalarına uyuyorduk.
Movemo-nos de acordo com as leis da natureza, que Kepler foi o primeiro a descobrir.
Artı bir de uyuyorduk. Altında pantolon var mı Langley?
Estás usando cuecas, Langly?
Kanunlara uyuyorduk, unuttun mu?
Lembras-te?
Sadece uyuyorduk.
Estávamos a dormir...
uyuyor 316
uyuyorum 52
uyuyor musun 135
uyuyordum 78
uyuyorsun 19
uyuyordun 24
uyuyor mu 66
uyuyordu 24
uyuyor musunuz 17
uyuyor muydun 41
uyuyorum 52
uyuyor musun 135
uyuyordum 78
uyuyorsun 19
uyuyordun 24
uyuyor mu 66
uyuyordu 24
uyuyor musunuz 17
uyuyor muydun 41