English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Y ] / Yapabileceğim bir şey varsa

Yapabileceğim bir şey varsa translate Portuguese

380 parallel translation
Eğer senin için yapabileceğim bir şey varsa...
Se houver alguma coisa que eu possa fazer por ti...
Ve eğer yapabileceğim bir şey varsa...
- Se houver algo que possa fazer.
Yapabileceğim bir şey varsa sevinirim.
Qualquer coisa que eu possa fazer, será um prazer.
Yapabileceğim bir şey varsa...
Se puder fazer algo...
Sen hiç endişelenme David. Çünkü sana yardım etmek için yapabileceğim bir şey varsa bana söylemen yeter.
David, se houver alguma coisa que eu possa fazer para te ajudar, diz-me que eu faço.
Yapabileceğim bir şey varsa...
Se houvesse algo em que o pudesse ajudar...
Yapabileceğim bir şey varsa, birini dövmek gibi, söyle yeter.
Se puder fazer algo, partir o pescoço a alguém, é só dizer.
Sizi temin ederim bayan yapabileceğim bir şey varsa zevkle yaparım.
Garanto-lhe, minha senhora, quer seria um prazer poder ajudá-la em alguma coisa.
Eğer bunun için yapabileceğim bir şey varsa yapacağım.
Cuide disto.
Yapabileceğim bir şey varsa lütfen söyle.
Bem, se existe qualquer coisa que possa fazer para ajudar.
Siz buralardayken yapabileceğim bir şey varsa...
Se puder ser-lhe útil enquanto estiver por cá...
Ben de odaları havalandırırım. Eğer yapabileceğim bir şey varsa umarım soru sormaktan çekinmezsiniz.
Os quartos estarão arejados e se precisar de alguma coisa, não hesite em pedir.
- Yapabileceğim bir şey varsa...
- Se eu puder fazer alguma coisa...
- Yapabileceğim bir şey varsa... - Hayır.
- Se houver algo que eu possa fazer para ajudar.
Yapabileceğim bir şey varsa.
Se precisar de alguma coisa.
Yapabileceğim bir şey varsa haberdar et.
Avisa-me se precisares de mais alguma coisa.
Cidden, Tony, Shelley'le evlenmek dışında yapabileceğim bir şey varsa, beni haberdar et.
Tony, se houver alguma coisa que eu possa fazer sem ser casar com a Shelley. avisa-me.
- Yapabileceğim bir şey varsa?
- Não há nada que eu possa fazer...
Gitmeden önce senin için yapabileceğim bir şey varsa...
Se puder fazer alguma coisa por ti antes de partir...
Senin için yapabileceğim bir şey varsa.
Se puder fazer alguma coisa por ti...
- Yapabileceğim bir şey varsa.
- Se puder.
♪ Yapabileceğim bir şey varsa ♪
Se puder fazer alguma coisa
Yapabileceğim bir şey varsa, beni aramaktan çekinme.
Se eu puder fazer algo por si, não hesite em telefonar-me.
Sizi tanımıyorum ama, yapabileceğim bir şey varsa...
Não o conheço, Sr. Barran, mas em que é que te posso servir.
Ah, Dr. Chabot. Sizin için yapabileceğim bir şey varsa, yani, gerçekten herhangi bir şey.
Oh, Dr. Chabot, se houver alguma coisa que possa fazer para o senhor, mesmo... qualquer coisa...
Tabii, sizin için yapabileceğim bir şey varsa...
Ou talvez haja outra coisa que eu possa fazer?
Yapabileceğim bir şey varsa, patates soyulacaksa...
Ouça, se puder ajudar em alguma coisa, descascar batatas, ou assim, diga.
- Yapabileceğim bir şey varsa, yalnız değilsin.
Se quiser alguma coisa, não está sozinha.
Yapabileceğim bir şey varsa...
Se puder fazer alguma coisa...
Bak, Vito, Rose'a söyle yapabileceğim bir şey varsa -
Ouve, Vito, diz à Rose que se há algo que eu possa fazer...
Eğer senin için yapabileceğim bir şey varsa...
Se tiver algo que eu possa fazer por você...
Notumu yükseltmek için yapabileceğim bir şey varsa... her şeyi yapmaya hazırım.
Se eu pudesse fazer alguma coisa para subir a nota, estaria disposta a tudo.
Yapabileceğim bir şey varsa...
Se houver alguma coisa que eu possa fazer...
Borcumu ödemek için yapabileceğim bir şey varsa...
Se houver alguma maneira de lhe pagar...
Sizin için yapabileceğim bir şey varsa lütfen sormaktan çekinmeyin.
Se puder fazer alguma coisa, rapazes, não hesitem em pedir.
Sizin için yapabileceğim bir şey varsa...
Se eu puder fazer algo por si...
Morris... Sen iyi misin? Yapabileceğim bir şey varsa?
Morris... está tudo bem contigo?
- Yapabileceğim bir şey varsa...
- Se eu puder fazer outra coisa...
Bay Wexler şu anda bir müşteriye bakıyor. Benim yapabileceğim, bir şey varsa...
O Sr. Wexler está com um cliente, posso ajudá-lo nalguma coisa?
- Yapabileceğim bir şey varsa...
- Se eu puder...
Eğer yapabileceğim başka bir şey varsa.
- Se eu puder fazer algo...
Bay Craig, yapabileceğim herhangi bir şey varsa...
Sr. Craig, se houver alguma coisa que eu possa fazer.
Yapabileceğim başka bir şey varsa söylemen yeter.
Se puder ajudá-lo em mais alguma coisa, avise-me.
Otur, Sinuhe. Lütfen, yapabileceğim başka bir şey varsa?
Sente-se, Sinuhé, pelo menos, para me agradar.
- Yapabileceğim başka bir şey varsa...
- Se puder fazer mais... - Espere, espere.
Yapabileceğim herhangi bir şey varsa, lütfen bana söyleyin.
Se quiseres alguma coisa, diz.
Yapabileceğim başka bir şey varsa söyleyin.
Se pudermos ajudar, diga.
İyi olduğunuzdan emin misiniz? Sizin için yapabileceğim... Bir şey varsa söylemeniz yeterli.
Se eu puder fazer alguma coisa por si, é só dizer-me, porque é uma honra tê-lo nesta casa.
Dinle, eğer yapabileceğim herhangi bir şey varsa Karl...
Ouve, se eu puder fazer alguma coisa, Karl...
Bak Mary Mac, yapabileceğim herhangi bir şey varsa... herhangi bir şey, bilirsin, her neyse ben...
Olha, Mary Mac, se quiseres que eu faça alguma coisa, tu sabes, alguma coisa que... Eu sei.
- Telafi etmek için yapabileceğim herhangi bir şey varsa...
- Podes, sim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]