English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Y ] / Yapabileceğim hiçbir şey yoktu

Yapabileceğim hiçbir şey yoktu translate Portuguese

107 parallel translation
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Não havia nada a fazer.
Onu kurtarmak için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Não há nada que eu possa fazer para salvá-la.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Não havia... nada que eu pudesse fazer.
Hayır, yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Não, não havia nada que eu pudesse fazer.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Não pude fazer nada...
Kokain alemine daldığında, bir dava çıkar da kendine gelir diye umut ve dua etmekten başka yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Eu não podia fazer nada quando ele caía na cocaína a não ser esperar e rezar que surgisse algum caso que o tirasse daquilo.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu ne de olsa.
Eu nada podia fazer contra ti e ela, por isso, para quê preocupares-te?
Üzgünüm, çocuklar, yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Sinto muito, rapazes. Não pude fazer nada.
- Yapabileceğim hiçbir şey yoktu!
- Não podia fazer nada!
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Não pude fazer nada.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Não podia fazer nada.
Bununla ilgili yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Não tive nada a ver com isso.
Onu silmek için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Não podia fazer nada para o apagar.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
- Não podia fazer nada.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Não havia nada que eu pudesse fazer.
Benim onun için yapabileceğim hiçbir şey yoktu, ve onun buna ihtiyacı vardı.
Não havia outra coisa que eu pudesse fazer por ele, e ele precisava.
Buradayken yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Enquanto eu estivesse aqui, não havia nada que pudesse fazer.
Onun için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Não podia fazer nada por ele.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
E não pude fazer nada acerca disso.
David konusunda yapabileceğim hiçbir şey yoktu değil mi?
Acerca do David, só quero ter a certeza que não havia mais nada a fazer.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Eu não pude fazer nada.
Biz yapılmış olan en iyi plandık ve bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yoktu!
Pareceu-me que éramos o melhor plano alguma vez feito e não tinha sido planeado por mim.
- Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
! - Não pude fazer nada.
Oğlu yerine babası ile evlenmek için kandırılmıştım ve yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Queriam que casasse com o pai, não com o filho. E não havia nada que eu pudesse fazer.
Çok güçlüydü. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
É muito forte, eu não podia ter feito nada.
18 yaşımdayken öldüler. Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Eles morreram tinha eu 18 anos e eu não pude fazer nada.
Profesör! Kusunuz... Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Professor... o seu pássaro...
Sokrates'le ilgili yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Não pude fazer nada para salvar o Sócrates.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
- Não pude fazer nada.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Não havia nada que pudesse fazer.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu. İpe sıkıca tutundum, artık ölmeyi bekliyordum.
Porque não havia nada que pudesse fazer, por isso fiquei pendurado à espera da morte.
Bay Bession için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Não havia nada que eu pudesse fazer pelo Monsieur Bession.
Elimdeki bu güce rağmen yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Ter o conhecimento, o poder. E saber que não há nada para ser feito.
Onları kurtarmak için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
E não havia nada que pudesse ter feito para salvá-los.
Fakat bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Mas não havia nada que eu pudesse fazer.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Olhe, não havia nada que eu pudesse fazer.
- Yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Yemin ederim.
Eu não podia fazer nada, sabes?
Ama yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Mas eu não podia fazer nada.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
E não havia nada que pudesse fazer.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Ora! Não podia fazer nada.
Ve yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
E não havia nada que eu pudesse fazer.
Ve benim bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
E não havia nada que eu pudesse fazer a respeito.
Her şey çok hızlı oldu, yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Aconteceu tão depressa, não havia nada que eu pudesse fazer.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Eu não podia fazer nada.
Onlar için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Não havia nada que pudesse fazer por eles.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Não há nada que possamos fazer.
Hayır, ben yapmadım, ama birkaç dakikadır burada durup gemideki bütün sistemlerin çöküşünü seyrediyorum ve yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Não, não fiz. Mas tenho estado aqui nos últimos minutos a ver os sistemas a falharem, pela nave toda. E não há nada que eu possa fazer para parar isto.
Acısını dindirmek için yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Essa foi a pior parte. Não pude fazer nada para impedir.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Não havia nada que pudesse fazer por ela.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Talvez, o venha a ser. Não há nada a fazer.
Yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Talvez não os devesse ter enfrentado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]