English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Y ] / Yarına ne dersin

Yarına ne dersin translate Portuguese

118 parallel translation
Yarına ne dersin?
Amanhã?
Yarına ne dersin?
E amanhã?
Yarına ne dersin?
Que tal amanhã?
- Yarına ne dersin?
Que tal amanha?
Belki öğlen yemeği yeriz. Yarına ne dersin?
Podíamos almoçar.
- Yarına ne dersin?
- E amanhã?
Yarına ne dersin?
- E que tal amanhã?
Belki seni bir araya alabilirim. Yarına ne dersin?
Não estava a falar da minha vida, estava a falar do computador.
Yarına ne dersin?
Pode ser amanhã?
- Peki yarına ne dersin?
E amanhã? - Amanhã?
Yarına ne dersin?
E que tal amanhã?
- Yarına ne dersin?
E que tal amanhã?
- Yarına ne dersin?
Hoje não é um bom dia. Que tal amanhã?
- Yarına ne dersin?
- Que tal amanhã?
Tamam, yarına ne dersin?
Ok, que tal amanhã?
Yarına ne dersin?
E se for amanhã?
Yarına ne dersin?
- Que tal amanha?
yarına ne dersin?
- E que tal amanhã? - Fixe.
Yarına ne dersin?
Como te arranjaste para amanhã?
Yarına ne dersin?
Amanhã. O que você acha?
Yarına ne dersin?
Amanhã? O que acha?
Yarına ne dersin? Ne?
- Que tal amanhã?
"Yarına ne dersin?"
"Que tal amanhã?"
Yarına ne dersin?
Até amanhã.
Yarına ne dersin?
Que tal amanhã à noite?
Onu İngiltere'nin en iyi askeri okuluna gönderdim. Zamanımın yarısını şanlı atalarını anlatarak geçirdim. Ne oldu dersin?
Enviei-o para a melhor escola do exército na Inglaterra, falei-lhe dos seus famosos antepassados e o que aconteceu?
Yarın bunu ayarlamaya ne dersin? Bir arkadaşını da yanına alabilirsin.
O que decidires está bom para nós.
Yarına kadar da öğrenmesi mümkün değil, ne dersin Jack?
E de certeza que não vai aprender até amanhã, pois não?
Yarın o deniz mahsulleri lokantasına gitmeye ne dersin?
Porque não vamos amanhã àquele restaurante de marisco...
Yarın savaşta refakatçim olmaya ne dersin?
Que tal seres o meu escudeiro na batalha de amanhã?
Yangına karşı dayanıksız binaların yarısının senin olduğunu gösteren belgelere ne dersin?
E os documentos que provam que é dono de edifícios em risco de se incendiarem?
Peki yarına ne dersin?
E amanhã?
Beni geri gönderecek bir öpücüğe ne dersin? Yarına kadar düşünecek bir şey.
Algo para pensar até amanhã.
Runyon Canyon'da yarın sabaha ne dersin?
Que tal amanhã de manhã na pista de corridas?
Ne dersin yarın Arecibo dağına tırmanıp piknik yapalım mı?
O que é que achas de fazermos um piquenique amanhã no Monte Arecibo?
Yarın basın toplantısına ne dersin?
Uma conferência de imprensa amanhã?
S.T.A.R.S. - Yarına ne dersin?
- Que tal amanhã?
Yarınki partide yaka kartlarına ne dersin?
A propásito da festa de amanhã, que tal fazer uns crachás?
Gece yarısı atıştırmasına ne dersin?
Fiz uma ceia nocturna para nós.
- Yarın akşam evimde yemeğe ne dersin?
Jane... Jantar amanhã à noite? Na minha casa?
Bugün başlayıp yarına kadar devam etmeye ne dersin?
Que tal se começarmos hoje e formos até amanhã?
Oylamadan sonra içki yarışmasına ne dersin evlat?
Vamos fazer um concurso de bebidas? Logo depois de votar na lei.
Yarın ki baskına katılmaya ne dersin peki?
Vem às rusgas, amanhã. Derrubas umas portas, pelos velhos tempos.
Yarına ne dersin?
- Falamos amanhã?
Şuna ne dersin? Dinlen ve bir şey iç. Bu devrede otur, ikinci yarıda oynarsın, olur mu?
Que tal se descansares, beberes qualquer coisa respiras um pouco e jogas na segunda metade?
Yarın sabah sizin evde antrenmana ne dersin, Carrie?
O que achas se treinarmos na tua casa amanhã de manhã, Carrie?
Dinle, iş arkadaşlarına karşı bir tutumun yoksa yarın gece çıkar mıyız ne dersin?
Se não tens problema em sair com companheiros de trabalho, que te parece se saírmos amanhã á noite?
Yeinde kıpırdamadan durma yarışmasına ne dersin?
Que tal uma competição de "fica quieto"?
Ne dersin, hıyarımın tadına bakmak ister misin?
Então, o que acha? Quer chupar a minha cereja?
Bu pisliği böyle bırakmaya ne dersin yarına kadar?
O que achas de apenas deixarmos esta nojeira até amanhã?
Kayak yarışına ne dersin?
Que tal uma competição de ski?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]