Yaşlı tilki translate Portuguese
34 parallel translation
Seni yaşlı tilki.
Seu maroto.
Nasılsın, yaşlı tilki?
Como vai, meu caro?
Kusura bakma, yaşlı tilki, işle ilgiliymiş.
Desculpe, meu caro, negócios...
Kendisi kumarbazdır, yaşlı tilki.
É um apostador, meu caro.
Kaldı, yaşlı tilki, ama çoğunu büyük panikte kaybettim.
Disse, mas perdi quase todo na grande crise.
- Al bakalım, yaşlı tilki.
Aqui está, meu caro.
Onun evinde bir şey söyleyemezdim, yaşlı tilki.
Não posso dizer seja o que for na casa dele.
Neden onu rahat bırakmıyorsun, yaşlı tilki?
Não implique com ela, meu caro.
Şu "yaşlı tilki" meselesi.
Qual? A tal "meu caro".
Şunu da hesaba kat, yaşlı tilki, Daisy çok heyecanlanmıştı.
Não se esqueça, meu caro, de que ela estava muito agitada.
- Öğlene doğru ararım. - Pekala, yaşlı tilki.
Apareço por volta do meio-dia.
Pekala, seni yaşlı tilki ya da gelincik.
Muito bem, velha raposa ou doninha.
Seni yaşlı tilki!
seu velho biltre!
Sanırım Yaşlı Tilki'nin zihnimdeki...
Acho que sei porque não apago...
Tam Yaşlı Tilki'nin öldüğü gün gibi.
É como no dia em que a Raposa Velha morreu.
Sadece Yaşlı Tilki gibi olabilirsin.
Você ficará como a Raposa Velha.
Bakıyorum bugün moralin çok yerinde yaşlı tilki.
Você certamente está de bom humor hoje.
Vay Zoar vay, seni yaşlı tilki!
Oh Zoar, velho moleiro!
Ah şu aptal yaşlı Tilki.
Que raposa tão parva!
Ménard, yaşlı tilki!
Menard, minha velha raposa.
Eğer bu gerçek olsaydı bu yaşlı tilki seni soyup soğana çevirmişti.
Se isto fosse a sério, esta velha raposa deixava-te despida.
Yaşlı tilki, evet.
Raposa velha.
Kurnaz yaşlı tilki seni.
Espertalhão.
Sinsi yaşlı tilki, hepimizi tahmin içinde bırakıyor.
Raposa velha manhosa, a manter-nos a todos no escuro.
İyi ki doğdun, seni sinsi, yaşlı tilki.
Parabéns, sua raposa velha. Quantas palmadas são este ano?
Böyle şeyleri en çok karşında duran yaşlı tilki sever ama artık bıraksana da...
Ninguém gosta tanto de uma piada como aqui esta velha raposa. - Mas se me pudesses enviar para o meu...
Sen tilki gibi bir yaşlı bunaksın.
Você é muito astuto.
Ona güvenmiyorum, yaşlı tilki.
Não confio nele, meu caro.
Kümese girip tavukları çalan yaşlı bir kahverengi tilki varmış.
Era uma vez uma raposa castanha que costumava entrar no galinheiro e roubar galinhas.
Seni gidi yaşlı tilki.
O fóssil é engraçado.
Kemp ; o riyakâr, zampara yaşlı tilki hadım edilmeli.
do que o que me mandaram fazer.
"Andreotti yaşlı bir tilki ve eninde sonunda kürkçü dükkanını boylayacak."
"Andreotti é uma raposa velha, algum dia ele acabará numa casa de peles."
Tüm hatırladığım, o teknede sen,.. ... kaplan ve yaşlı kurnaz tilki vardı.
Tudo o que lembro daquele barco és tu, o tigre, e a sábia e velha raposa.
tilki 63
yaşlı 147
yaşlılar 28
yaşlıyım 21
yaşlılık 18
yaşlı adam 222
yaşlı kadın 40
yaşlı cadı 18
yaşlı bir kadın 19
yaşlı bayan 17
yaşlı 147
yaşlılar 28
yaşlıyım 21
yaşlılık 18
yaşlı adam 222
yaşlı kadın 40
yaşlı cadı 18
yaşlı bir kadın 19
yaşlı bayan 17