English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Y ] / Yeterli değil mi

Yeterli değil mi translate Portuguese

541 parallel translation
- Bu yeterli değil mi? - Hayır, yeterli değil.
Não é suficiente?
- İdare etmek için yeterli değiller mi? - Yeterli değil mi?
- Não é suficiente para a gerir?
- Bunu benim rica etmem yeterli değil mi?
- O facto de eu pedir não basta?
Yüzüm yeterli değil mi?
- Meu rosto não basta?
İki adam vurmak yeterli değil mi?
Não é suficiente apanhar dois?
- Bunlar yeterli değil mi? - Evet, yeterli.
- Não é uma excelente combinação?
O çeyrek dönüm için 1000 $ para verdim. Sırf sana iyilik yapmak için,... bu yeterli değil mi?
Não é o suficiente?
Bu yeterli değil mi?
Forçou-o a se expor.
Bu gece için bu kadarı yeterli değil mi?
Já não fez que chegue por esta noite?
- Yeterli değil mi?
- Não achas que chega?
Şampanyalar da sürekli patlasın, bu yeterli değil mi?
E mantenha o champanhe a correr. É suficiente, não é?
şuana kadar yaptıkları yeterli değil mi?
Suas credenciais estão certas?
Hala yeterli değil mi?
Já não tem o suficiente?
- Benim davet etmem yeterli değil mi?
- Meu convite não é suficiente?
Bizim varlığımız senin için yeterli değil mi yoksa?
Não somos uma boa companhia?
- Bunlar sizce yeterli değil mi?
- Isto não chega para si?
Kendi bilgin yeterli değil mi?
O seu próprio conhecimento não é suficiente?
- Bu kadarı yeterli değil mi?
- Entretanto não é suficiente?
- Bu yeterli değil mi?
- E isso não chega?
- Yeterli değil mi?
- Não é suficiente?
Bu yeterli değil mi? - Hayır.
Não.
- Resimler yeterli değil mi?
- As fotografias não chegam?
Şimdi söylesene, bütün bunlar bir adamın birkaç kadeh içmesi için yeterli değil mi?
Não achas que isto leva uma pessoa a beber?
- Yeterli değil mi?
- Não é suficientemente bom?
Yeterli değil mi?
Não é suficientemente bom?
Kumandanın misafirperverliğinin meşhur olması yeterli değil mi?
Spock, não é suficiente... que o comodoro seja famoso pela sua hospitalidade?
Ne olduğunu kabul etmek yeterli değil mi?
Não basta aceitarem o que existe?
Bu, tek bir ömür için yeterli değil mi?
Não bastará para uma vida inteira?
- Yeterli değil mi?
Não chega?
Bu yeterli değil mi?
Não te chega ainda?
Sizce yeterli değil mi?
Bem, acho que é o bastante por uma noite.
Bu yeterli değil mi?
Não chega?
Senin yaşında bu genelevde bi fahişe olmak yeterli değil mi?
Não te basta, na tua idade, seres prostituta neste bordel?
Sana verdiğim miktar yeterli değil mi?
O que eu já lhe dei não basta?
Ailede bir aptal sence yeterli değil mi?
Não achas que um burro na família já chega?
Bu yeterli değil mi?
Não lhe chegou já?
Yeterli değil mi?
Isso não basta?
- Sence bu yeterli degil mi?
- É suficiente, nao é?
Bu seref yeterli degil mi?
Isso não é glória que chegue?
Bu yeterli cevap değil mi?
Não basta?
Beni bu eve kilitleyip rızam olmadan burada tutması yeterli bir sebep değil mi?
Não é razão suficiente o estar trancada nesta casa, prendendo-me contra a minha vontade?
İki ay yeterli bir zaman değil mi?
Dois meses não é o bastante?
- Yeterli değil mi bunlar?
Aguda.
Siz korkaklara hiçbir şey yeterli olmaz değil mi?
Nunca há o bastante para vocês cobardes, não é?
- Yeterli olduğunu düşünmüyorsun, değil mi?
- Não acha que chegue, não é?
- Sözüm yeterli değil mi?
Não basta a minha palavra? - Não.
Belki de Bay Newton için yeterli, değil mi?
Acho que o Sr. Newton já bebeu o suficiente, não acha?
Kutlamak için yeterli sebep değil mi?
Não é razão para linguagem mais forte?
Ama bu yeterli değil, değil mi?
Mas já é o suficiente, não é?
Ama annen için bunlar yeterli değildi, değil mi?
Mas isso não chegava à tua mãe, pois não?
Öyle mi? Bu yeterli değil.
Isso não basta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]