Zamanlama translate Portuguese
1,946 parallel translation
Güzel zamanlama.
Bom timming para mim.
- Zamanlama mı yaptın?
- Acertarram-te?
Zamanlama meselesiydi.
Era só questão de tempo.
Zamanlama çok önemli.
Agora, o mais importante é a coordenação.
- Harika zamanlama, değil mi?
- Óptima altura, não?
Bence bunu iyi bir zamanlama olarak düşün.
Pense nisso como um bom sentido de oportunidade.
Zamanlama :
Breaking Bad S02E07 "Negro Y Azul"
Mükemmel zamanlama.
Foi a altura perfeita.
Bak tatlım, ona satürasyon değil, zamanlama denir.
Queres saber, querido? Não é saturação, é oportunidade.
Oh, üzgünüm, Mark, eğer şu anda kapıma gelme sebebin kızımla çıkmak için izin istemekse evrendeki gelmiş geçmiş en kötü zamanlama.
Oh, eu sinto muito, Mark, porque se você esta parado na minha porta pra, pedir minha permissão pra sair com minha filha,
Kötü zamanlama olabilir ama tuvalete gitmem lâzım.
Talvez não seja boa altura, mas preciso de ir ao quarto de banho.
- Zamanlama.
- Na altura certa.
Ama kendimi daha fazla sefil duruma düşürmek için iyi bir zamanlama değil.
Mas não é uma boa altura para mim fazer-me ficar ainda mais infeliz.
Bu bizim için garip bir zamanlama yani hayat ve ölüm.
Que estranho "timing" connosco. Vida e morte.
Çok kötü bir zamanlama. Biliyorum.
É mesmo mau "timing", eu sei.
Bu nasıl bir zamanlama?
Que raio de oportunismo é esse?
"zordu ama ortaya çıkardım." "mükemmel zamanlama."
Foi difícil, mas descobri. Obrigado pela noite. Nada...
"Zamanlama her zaman mükemmel." " Bu akşam için teşekkürler.
A sincronia é sempre perfeita.
- Tabii... Mükemmel zamanlama- -
Sim, perfeito...
Kaçırmalar genelde zamanlama ve fırsatla ilgilidir.
Os raptos normalmente baseiam-se no momento e na oportunidade.
Harika zamanlama.
Velhos tempos.
Harika zamanlama.
- Ótimo momento.
Zamanlama rüya gibi.
O sentido de oportunidade parece um sonho.
Zamanlama her şeydir.
A oportunidade é tudo.
Harika zamanlama.
Que sentido de oportunidade perfeito.
Biliyorum yanlış zamanlama.
Mau momento, eu sei.
Bazen, bir kahraman, nihayet doğru kararı verir ama zamanlama çok yanlıştır.
Às vezes o herói finalmente faz a escolha certa mas a altura é errada.
Sabah 10, mükemmel bir zamanlama.
10 horas da manha, justamente na hora.
Peki yürüyüşün nasıl gitti? Yoksa kötü bir zamanlama mı?
Então, como foi a caminhada?
Mükemmel zamanlama.
Num timing perfeito.
- Zamanlama çok rahatsız etti beni. - Zamanlama mı?
Alguém muito cruel aproveitou a ocasião.
Kötü bir zamanlama mı?
Não é a melhor hora?
Evet, şu an kötü bir zamanlama oldu.
É. Não é a melhor hora.
Ama kurtarıcı Yüce İsa için hiçbir zaman kötü bir zamanlama değildir.
Mas nunca é má hora para o Salvador, Jesus Cristo.
Oğlum, zamanlama ustası!
O meu filho, o mestre do sentido de oportunidade.
Mükemmel zamanlama.
Na hora certa.
Harika zamanlama.
É uma boa hora.
İğrenç bi zamanlama bu biliyorsun di mi!
Tu não prestas.
İyi zamanlama.
Belo momento.
Kimsenin suçu yoktu Omar... herkes doğru yerdeydi... sadece zamanlama doğru değildi.
Ninguem falhou Omar... Todos estavam bem onde estavam... Apenas o tempo de escolha é que não foi o mais acertado.
Mükemmel zamanlama.
No tempo certo.
Zamanlama sıfıra geldiğinde kapanmaya programlanmışlar.
Estavam programadas para se desligarem quando a contagem acabasse.
Zamanlama mekanizması.
Mecanismos de tempo.
Ve ve ve daha kötü bir zamanlama olamazdı çünkü çocukları bulmak için gidemiyoruz.
E não podia ser numa pior hora já que não podemos conduzir para encontrar os miúdos.
Zamanlama ve şans faktörü de önemli.
É preciso ter a oportunidade e sorte.
Kötü zamanlama.
Má altura.
Ne zamanlama ama.
Que tal foi o tempo?
Merhaba, iyi zamanlama.
Olá, chegou mesmo a tempo.
Kötü bir zamanlama biliyorum ama Daniel arkadaşlarımla tanışmak istiyor.
- Eu estava esperando que voce nao alterou sua programacao. Corri para casa para obter os meus fones de ouvido, e eu vi o seu telefone no balcao da cozinha, e eu so sabia que voce ia estar ficando louco sem ele.
Evet ama kötü zamanlama.
Mau momento.
Zamanlama harika.
Na hora certa.
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37