Zaman doldu translate Portuguese
1,008 parallel translation
Zaman doldu.
Está na hora.
- Zaman doldu.
- O tempo acabou.
Zaman doldu.
O tempo acabou.
Kumandan, zaman doldu.
Comandante, terminou o tempo.
Zaman doldu, beyler, lütfen.
Acabou o tempo, meus senhores, por favor.
Zaman doldu!
Chega!
Zaman doldu beyler.
Acabou o tempo, senhores.
Zaman doldu, gidelim.
Acabou o tempo. Vamos embora.
Zaman doldu, gidelim!
O tempo acabou. Vamos embora.
Zaman doldu.
Acabou o tempo.
Zaman doldu Jimmy.
O tempo acabou, Jimmy.
Zaman doldu evlat, hücrene dönüyorsun.
Acabou-se o tempo, rapaz. Vamos regressar à cela.
Tamam, zaman doldu.
Acabou o tempo!
Zaman doldu, Alex.
Hora de ir, Alex.
Zaman doldu! Gel bakalım.
" Muitas vezes, quando estás sentado à mesa com meu marido,
Zaman doldu!
Desconto de tempo, desconto de tempo.
Haydi, zaman doldu.
Está na hora.
- Zaman doldu!
- Acabou o tempo!
Bak, çok eğlendik ama zaman doldu ve parti sona erdi.
Ouve, divertimo-nos muito, mas acabou o tempo e a festa terminou.
Zaman doldu, Bundy!
Acabou-se o tempo, Bundy.
Zaman doldu!
Tempo!
Zaman doldu! - Güzel görüntü...
- O tempo acabou.
Kasım'ın zamanı doldu, Lawrence.
Lawrence, a hora do Gasim chegou.
- Zamanınız doldu efendim.
- Acabou-se o tempo.
Bir an için, James, ama senin zamanın doldu.
Por um instante, James, mas o teu instante está a acabar.
Tamam zenci! Zamanın doldu!
preto.
Sizin zamanınız doldu ve kanlı öleceksiniz.
O vosso tempo acabou e vão mesmo morrer.
Bu akşamlık zamanımız doldu.
Parece que não temos tempo para mais esta noite.
Artık. Zaman doldu değil.
Nenhum, acabou-se.
Zamanın doldu beyaz uşağı.
Pai Tomás, esgotaste o teu minuto.
Peki. Şimdilik zamanımız doldu.
Bem, já basta por hoje.
Zaman neredeyse doldu.
O tempo está quase a esgotar-se.
-'Zamanı doldu.'
- Acabou o tempo.
- Zamanın doldu. - Hayır!
- O teu tempo chegou ao fim.
Otomatik patlamayı iptal seçeneğini kullanma zamanı doldu.
A opção de cancelar a detonação automática expirou.
Maalesef zamanınız doldu.
o tempo acabou.
Zamanın doldu, MichaeI.
- Acabou o tempo, Michael.
Hayır, benim... zamanım doldu.
Não, o meu tempo acabou.
Zamanın doldu mu?
- Chegou a hora?
Benim zamanım doldu.
Esta é a minha hora.
Tamam, Coimbralar, zamanınız doldu!
Ei, Coimbras, os 2 minutos já passaram.
Frank zamanım doldu artık.
Frank, chegou a minha hora.
Zaman neredeyse doldu.
O tempo está quase a acabar.
Ve iyi ruh hali. Zamanınız doldu.
Precisamos de paciência, Josef.
Zamanın doldu!
Acabou o tempo! .
Evet, zamanın doldu. Şimdi iyi dinle.
Mas acabou o teu tempo, por isso ouve-me bem.
Zaman doldu, Vincent.
O tempo acabou, Vincent.
Çocuklar hayatta kalacak, ama bizim zamanımız doldu gibi.
As crianças vão sobreviver, mas aos restantes de nós resta pouco tempo.
Korkarım zamanımız doldu, Bay Beck.
Temo que o nosso tenha acabado, Sr., Beck.
Zamanın çölde doldu.
O teu tempo acabou no deserto, e ainda te devemos essa, sacana.
"Programda seni misafir etmek harikaydı. Zamanımız doldu."
"Foi bom tê-lo connosco mas acabou-se o tempo".
doldur 179
doldu 21
doldurun 40
doldurayım mı 30
doldur şunu 17
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
doldu 21
doldurun 40
doldurayım mı 30
doldur şunu 17
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zamanım var 22
zamanım olmadı 22
zaman geldi 92
zamanın var 16
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zamanım var 22
zamanım olmadı 22
zaman geldi 92
zamanın var 16