English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ç ] / Çok iyi biliyorum

Çok iyi biliyorum translate Portuguese

1,411 parallel translation
- Almanca, Rusça konuşuyorum. Çek dilini çok iyi biliyorum. Gel gör ki nüfusunun yarısı Latin olan bir kente taşındım.
Eu falo alemão, russo, e conversação em checo e tinha de vir para uma cidade onde metade das pessoas é da América Latina?
Kim olduğumu çok iyi biliyorum..
Sei exactamente quem sou.
- Ne yapmaya çalıştığını çok iyi biliyorum. Klinik deneyler yapılması için bizi kullanıyor.
Sei exatamente o que quer, vai usar-nos para ensaios clínicos.
Hastaları dinleyeceğine kendini dinlemeyi tercih edeceğini çok iyi biliyorum.
Sei que preferes passar duas horas a ouvir-te a ti mesmo em vez de pacientes.
Ne istediğini çok iyi biliyorum.
É isso. Já sei o que queres.
İnan bana, neden bahsettiğimi çok iyi biliyorum.
Confia em mim, eu sei do que estou a falar.
Niye aradığını çok iyi biliyorum.
Eu sei porque telefonou ela.
Genç bir kız olmanın ne demek olduğunu çok iyi biliyorum.
Eu sei tudo sobre o que é ser uma adolescente.
Ben burada ne aradığımı çok iyi biliyorum.
- Eu sei exactamente o que estou a fazer.
"Bunu çok iyi biliyorum, çünkü bizler böyle anları defalarca yaşadık."
Eu sei isso, porque, mais do que uma vez nós passámos por momentos desses.
- Ben çok iyi biliyorum.
- Eu conheço o mal muito bem.
Merak etme, neden hoşlandığını çok iyi biliyorum.
Não te preocupes, eu sei do que ela gosta.
Ne dediğimi çok iyi biliyorum.
Eu deveria saber.
Huyunu suyunu çok iyi biliyorum, Camilla.
Eu te conheço como a palma da minha mão, Camilla.
Ama sizden farklı olarak, nerede durmam gerektiğini çok iyi biliyorum.
Mas ao contrário de si, sei até onde posso ir.
Çok iyi biliyorum, yoksa senden istemezdim.
Como certamente saberia, senão não perguntava.
Evet, nerede olduğunu çok iyi biliyorum.
Sei precisamente onde ele está.
- Kiminle konuştuğumu çok iyi biliyorum.
- Sei perfeitamente com quem estou a falar.
Ayrıca, ne zaman öleceğimi çok iyi biliyorum.
Também sei precisamente quando vou morrer.
Evlenmemizi neden istediğini çok iyi biliyorum.
Sei melhor do que ninguém porque queres isto.
Ne bulacağımı çok iyi biliyorum.
já li muita coisa... e acho que já vi muito do que anda por aí.
Bu konuda ne hissettiğini çok iyi biliyorum. Ama Richard pazarlığın söz konusu olmadığını söyledi.
Eu sei o que tu sentes sobre isto... mas o Richard diz que é não-negociável.
- Ne olduğunuzu çok iyi biliyorum.
- Sei muito bem quem é.
Maalesef, ne demek istediğini çok iyi biliyorum.
Infelizmente, sei exactamente de que estás a falar.
Ne yaptığını çok iyi biliyorum.
Sei exactamente o que está a fazer.
Çok iyi biliyorum.
Sei muito bem.
Biliyorum, biliyorum ama çok iyi gidiyorsun.
Mas é pesado. Oh, eu sei, eu sei, mas estás a portar-te muito bem.
B-biliyorum. Bayan Huber senin çok iyi bir dostundu.
A Sra. Huber foi uma boa amiga para ti.
Biliyorum ama o çok iyi. Onu gördün.
Eu sei, mas ele é demais.
Çok iyi eğitimli ve Logan'ın zengin olduğunu biliyorum ve biliyorum ki sen... - Hayır Rory.
Extremamente bem informado... e sei que o Logan é rico e sei que não queres saber...
Çünkü biliyorum ki gerçekten uzun bir zamandır yalnızsın, ve en iyi arkadaşının çok mutlu ve aşık olması senin için çok zor olmalı.
Sei que estás solteira há muito tempo. Deve ser muito difícil ver a tua melhor amiga apaixonada e feliz...
Bakın, çok güzel bir gezi olmadığını bende biliyorum, ama babanız iyi niyetliydi ve kötü bir gün geçirdiğimizi düşünmesini...
Olhem, eu sei que esta não foi o melhor das saídas, mas o vosso pai teve boa intenção, por isso não o deixem saber que nós não...
İyi bir dost olmaya çalıştığını biliyorum, ama çok tehlikeli bir oyun oynuyorsun.
Pensas que és uma amiga, mas estás a fazer um jogo perigoso.
İşlerin nasıl olduğunu biliyorum, bedensel gücüm var, silahlarla aram iyi, çok çekici olduğum da cabası.
Sei como as coisas funcionam lá. Sou fisicamente capaz. Tenho jeito com armas, além de que sou sedutoramente atraente.
Tamam, Babamın o müthiş sezgileriyle ve hassas detektörleriyle çok iyi bir detektif olduğunu biliyorum, ama benim seks yaptığımı anlamasının yolu yok.
Muito bem, sei que o meu pai é um detective extraordinário com uma intuição muito apurada e um bom detector de mentiras, mas não há maneira dele saber que tive relações sexuais.
Erkekleri nasıI tavlayacağını çok iyi bildiğini biliyorum.
Sei como ela gosta de falar ao ouvido de um tipo.
Biliyorum, bu Valerie'yi daha çok özlememe neden olacak ve seks ne kadar iyi idiyse acı da o kadar kötü olacak.
Sei que isso me fará sentir ainda mais falta da Valerie, e que a dor será tão má como o sexo era bom.
Son birkaç senenin çok iyi sonuçlar vermediğini biliyorum ancak- -
Permitir-me-ia continuar a escavar por minha conta, usando a sua licença?
Çok iyi bir denizci olduğunu biliyorum.
Argumento Acredita, és um óptimo Fuzileiro.
Bak, biliyorum üç ay daha var ama eğer gezini iptal edersen, bu bizim için çok iyi olur.
Olha, eu sei que ainda faltam 3 meses, mas vai significar tanto para nós se puderes fazer a viagem.
Burada çok fazla insan tanımadığını biliyorum, ama bir çoğu akşam orada olacağı için iyi olur dedim.
Sei que não conheces muita gente. Vão lá estar muitas pessoas. Era porreiro se quisesses vir comigo.
Peruk alma zamanın geldiği zaman, çok iyi bir yer biliyorum.
E já agora, quando chegar a altura de comprar uma boa peruca, eu sei de um bom sitio.
Koç! Andrea'nın çok iyi olmadığını biliyorum, ama gitgide daha iyiye gidiyor.
O mister desculpe, sei que o meu filho não joga grande coisa mas não melhorou nos últimos tempos?
Çok iyi olduğunu biliyorum.
Sei que és boa.
Seni çok iyi tanımadığımı biliyorum ama seninle kendimi güvende hissediyorum.
Eu sei que não te conheço muito bem, mas me sinto segura com você.
Ben seni çok iyi biliyorum.
Não!
Seni çok iyi tanımıyorum ama ne olmadığını biliyorum.
Não sei muito sobre você, mas sei o que você não é.
Evet, biliyorum evde benim için bir iş var ama burada işler çok iyi gidiyor.
Eu sei que há aí trabalho para mim, mas as coisas correm-me bem aqui.
Ben sadece çok iyi bir öğrenci olduğunu doğuştan lider olduğunu, yaratıcı, zeki olduğunu biliyorum.
Só sei que ela é uma óptima aluna. Uma líder inata, criativa, inteligente...
Senin oyununu çok iyi biliyorum.
Já o percebi.
Biliyorum ama o açıklama yapmam için gerçekten çok iyi niyetli görünüyor.
Eu sei, mas ele é tão divertido, que estou disposta a abrir uma excepção.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]