Akşam yemeği translate Russian
3,567 parallel translation
İçki yok, akşam yemeği yok, sadece ilişki.
Без выпивки, без ужина, переспите и все.
Eğer 3 saat gecikeceksen akşam yemeği hazırlamayı teklif etme.
Эй. Не предлагай готовку ужина, если собираешься опаздывать на три часа.
Umarım bu akşam yemeği kaçırmazsın.
Так давай не пропускать ужин сегодня, хм?
Bu, Da Vinci'nin Son Akşam Yemeği tablosu.
Это "Тайная вечеря" да Винчи.
Marylebone Yolu'nda bir akşam yemeği rezervasyonu var.
- Он заказал столик в ресторане на Мэрилебон-роуд. Приятное место.
- Acaba benimle... - Akşam yemeği mi? - Suç çözmek ister misin?
- Ты не хочешь со мной поработать.
Herkes kafeye, akşam yemeği benden.
Все в кафе, ужин за счёт заведения.
İki kahvaltı, iki öğle yemeği ve geç saatte bir akşam yemeği.
Два завтрака, два обеда и поздний ужин.
2'de akşam yemeği yenir be.
Дак я обычно ужинаю в два, потому...
Akşam yemeği için şarkı söylet.
Пусть отработает свою хавку.
Nick Chambers sen misin? Jill Goddard ile akşam yemeği kazanan yarışma birincisi sen misin?
Вы Ник Чемберс, победитель которому достался ужин с Джил Годарс?
Tamam, akşam yemeği için bir şeyler sipariş vereceğim.
Ну ладно. Закажу чего-нибудь поесть.
Akşam yemeği verdiğimi söyle.
Скажи им, что я угощаю.
KIZ # 2 : sanırım dündü, öğle yemeği ve akşam yemeğinde.
Она ела ее вчера и на ланч и на ужин.
Akşam yemeği için ne hazırlıyorsun?
Что ты готовишь?
Seni güzelce bir giydirmek lâzım çünkü Oranjee'de iki kişilik bir akşam yemeği randevunuz varmış.
Нужно нарядить тебя, ведь сегодня в 2 у вас забронирован столик в Оранжерее.
Çok şanslısın ki akşam yemeği planlarım var.
Тебе повезло, что у меня планы на ужин.
- Hem de akşam yemeği sanırım.
На ужин так же, полагаю?
Başarılı bir akşam yemeği oldu.
Это был успех.
Ama neden akşam yemeği hakkında konuşuyorum ki?
Только вот к чему эти разговоры об ужине?
Kahve mi akşam yemeği mi?
Кофе или обед?
Jezza bana ne söyledi biliyor musunuz? 80lerde akşam yemeği için bir kız da tutarlarmış. - Bir kız?
Знаете, что рассказал мне Джезза В 80-е был обычаи снимать для ужина девочку.
Akşam yemeği için Craig'lere gitti.
Он обедает у Крейгов.
Akşam yemeği, ilginç bir sohbet.
ужин, очень интересная беседа.
Bay Holmes, gerçekten bir hayaletle akşam yemeği yedim galiba.
Мистер Холмс, я правда думаю, что у меня был ужин с призраком.
Akşam yemeği, evet.
Значит, ужин.
- Akşam yemeği mi?
— Ужин?
Gelip akşam yemeği hazırlamama yardım eder misin?
А ты поможешь мне приготовить обед?
- Akşam yemeği mi mesela?
- Как, снять с него одежду?
Akşam yemeği iyi olurdu.
Ужин был бы нелишним.
" Akşam yemeği yaptım.
{ \ fs17.551 } " Я приготовила ужин.
Akşam yemeği için oniki kişilik bir rezervasyon yaptırmak istiyorum.
Я бы хотел заказать столик на двенадцать.
O zaman bir akşam yemeği rezervasyonu yapmak ister misiniz?
Тогда, возможно, вам нужно заказать столик?
Max, akşam yemeği!
Макс, ужинать!
Trafik kötü olmazsa akşam yemeği yemeden buluşma yerinde olacak.
И пока пробок не так много, он успеет встретиться с тобой перед ужином.
Akşam yemeği için Papa'yı çağıracağım.
Позову деда к ужину.
Akşam yemeği bir saate hazır olacak.
Ужинаем через час.
Senden akşam yemeği için yatağa tavuk getirmeni isterler.
Все они просто пытаются вытянуть из тебя куриный ужин
Bay Gray akşam yemeği için planınız var mı?
Мистер Грей... У вас есть планы на ужин?
- Akşam yemeği olsun, daha iyi.
Тогда на обед, так даже лучше. Открылся новый...
Benimle bir akşam yemeği yer miydin?
Не хочешь со мной поужинать?
Josephine diye biriyle akşam yemeği.
Ужин с Джозефиной.
Ajandasından öğrendiğimize göre karınızın dün akşam yemeği için Josephine isimli biriyle randevusu varmış.
Судя по записи в дневнике вашей жены, прошлым вечером у нее был запланирован ужин с кем-то по имени Джозефин.
Charles Highbank. Her cuma akşam yemeği yiyorlarmış.
Чарльз Хайбэнк, ужинают вместе каждую пятницу.
Dürüst olmak gerekirse bu akşam yemeği bizim için olmalıydı.
Ужин должен был быть нашим временем для честности.
Bir günde normal bir akşam yemeği organize edin.
Будешь устраивать ужин для идиотов бери столик на одного.
Sadece akşam yemeği yiyoruz.
Мы просто вместе поужинаем.
O gece senin için büyük romantik bir akşam yemeği hazırladı.
В ту ночь, когда... ну, ты знаешь... Он приготовил большой, романтический ужин для тебя.
- Akşam yemeği yiyoruz.
У нас ужин.
Hayır. "Bu akşam Çin yemeği söyleyelim mi?" dediğinde benim "Belki" demem, sonra da İtalyan yemeği yememiz gibi.
Нет, это как ты бывает спрашиваешь : "Хочешь, закажем на вечер что-нибудь из китайской кухни?" Я говорю "может быть", и мы заказываем итальянскую.
Bir sürü de balığı olunca bu akşam, yemeği hep birlikte yeriz dedim.
И у него уйма пойманной рыбы так что я подумала, мы могли бы вместе поужинать.