Ama benim için translate Russian
3,440 parallel translation
Biliyorum, biliyorum, gideceğim ama benim için bir şeye bakman lazım.
Я знаю, знаю, я уйду, но мне нужно, чтобы ты проверил кое-что для меня.
Eskiden ben de çığlık atardım. Ama benim için böyle keskin şeyler yoktu. Parmaklarım vardı.
Я раньше тоже кричал, но не из-за острых инструментов, а из-за пальцев.
Ama benim için öyle değil.
Не для меня.
Ama benim için para önemli değildi.
Но я делал это не ради денег.
Birçokları için belki ama benim için değil.
Для большинства, может быть, но, гм... не для меня.
Ekip için güzel ama benim için kötü bir haber.
Хорошо для команды, плохо для меня.
Michael sizin için bir gizem olmayabilir, Konsolos Hanım ama benim için öyle.
Михаил может и не быть для вас загадкой, Консул, но для меня он ей остаётся.
Artık belki senin için yok ama benim için var.
Для тебя нет, возможно, теперь нет, но для меня - да.
Arkadaşın için çok üzüldüm. Ama benim bununla bir ilgim yoktu.
Мне очень жаль твою подругу, но я никак к этому не причастен.
Ama, tabi ki bittiği zaman benim gerçek kişiliğim için de beni severler.
Но знаете, в конечном итоге, я уверен что они полюбят меня за то какой я есть...
Sen hayat kumsalında küçük bir kum tanesisin ama beni eğlendiriyorsun, o yüzden benim için önemi olur.
Ты зёрнышко в оптовой коробке жизни, но... ты чертовски меня веселишь, поэтому, думаю, что важно.
Alınma ama yetkili bir erkek benim için iyi hiçbir şey yapmadı.
Без обид, но, когда мужчина у власти, от этого мне лучше не становилось.
Farkında mısın bilmiyorum ama güç benim için bir sorun değil.
Может, ты не обратил внимания, но сила - это не проблема.
Ama o kızın gözlerindeki bakışlar o dehşet benim için bile fazla geldi.
Всякого. Но взгляд этой девочки, этот ужас, это было слишком даже для меня.
Ama siz buraya benim sorunlarımı tartışmak için gelmediniz, değil mi?
Но вы здесь не для того, чтобы обсуждать мои проблемы?
Benim için değil ama birçok insan için şirket muhasebesi pek heyecanlı bir konu değil.
Как по мне, так ничего, но для большинства бухучёт не вызывает трепета.
Ama durum biraz... Benim için garip bir hâl aldı.
совсем неловко.
Ama benim Hastings için düşündüklerim doğruysa yani bunca yıldır esir olarak tutuluyorsa efsane doğru demektir.
Но если я прав на счёт Гастингса, что его удерживали все эти годы, тогда миф подтвердится -
Ama sen laneti benim yapmadığıma inandın. Senin için kolay olmadığını biliyorum.
Но ты, ты веришь, что я не насылала проклятие.
Herhangi birşey ama alıştığınız kaydedilmiş cevaplar vererek benim uzun yoldan öğrenmem için uğraşıyorsunuz.
Что угодно кроме заученного ответа, который ты пытаешься навязать мне.
- Evet, ama Mooney benim için çalışıyor. - Öyle mi?
Да, но на меня работает Муни.
Bak, son zamanlarda seninle çok fazla ilgilenemediğimi biliyorum. Belki seni umursamıyormuşum gibi görünebilir ama bilmeni isterim ki benim için hayatta sen ve annenden daha önemli hiçbir şey yok.
Послушай, меня часто не было рядом с тобой в последнее время, и... возможно тебе кажется что мне все равно, но я хочу, чтобы ты знал... нет ничего важнее для меня чем ты или твоя мама.
Ama senin ve benim gibi ileri düşünceli insanlar yönetime gelirse bu objeleri alır ve insanlığın kaderini değiştirmek için kullanabiliriz.
Но с дальновидными ответственными людьми как ты и я мы сможем забрать их и изменить ход судьбы человечества.
Bu iş benim için çok önemli, ama bir adam eksiğiz.
Эта работа очень важна для меня, но у нас нет одного человека.
Okuldaki bir kız, Liam ve benim aramda bir şeyler olduğunu düşündüğü için Cuma günü beni dövmek istiyor, ama aramızda bir şey yok.
В колледже одна девчонка хочет меня побить в пятницу, потому что она думает что между мной и её парнем что-то происходит, но это не так.
Ama bugün burada konuşuyor olmak benim için çok anlamlı bana iletişime her zaman hayran olan eski beni hatırlatıyor.
Но это значит так много... говорить здесь, сегодня... как амбициозная старая я, что была так очарована общением.
Sybil'in babası olarak bu benim için kolay bir konuşma değil ama eğer hatalıysam özür dilerim.
Мне, как отцу Сибил, непросто об этом говорить, но если я ошибался, прошу прощения.
Söylemem, benim için yaptığın o kadar şeyden sonra, olmaz ama onu bulan kişi ben olmalıyım.
Не могу, после всего того, что ты для меня сделала, Но я должен найти его сам.
Ama ayrıca benim de Bayan Underwood için bunu söyleme hakkım var çünkü savaştan kaçmaktan daha büyük bir rezillik yoktur.
Но я также имею право назвать миссис Андервуд позорищем, так как нет ничего более позорного, чем сбежать с поля боя.
Ama bunun benim için mümkün olduğunu sanmıyorum.
Не думаю, что у меня получится.
Ama benim cihazı çaldığın için bu istihbaratın da yanlış olacağından endişeliyim.
Я знаю, кто ты и знаю, что ты сделал для нас, но с тех пор, как ты украл мое устройство, я волновалась, что процессор перестанет работать.
Benim için kardeş gibidir ama son zamanlarda kafası başka yerlerde gibi.
Она мне, блин, как сестра, но... в последнее время... какой-то разлад.
Benim için geri dönmediğini biliyorum, ama yine de teşekkürler.
Знаю, вы вернулись не за мной, но спасибо.
Ama bunu size söylemek benim için hala çok tehlikeli.
Но для меня слишком опасно рассказывать их вам.
Böyle kötü bir başlangıç yaptığımız için üzgünüm. Ama sanırım elinizde benim istediğim bir şey var.
Простите, что так невоспитанно представился, но я думаю, у вас есть то, что мне нужно.
Ama bunu benim için yapmış olma sakın.
Но не делай это ради меня.
Geçmişte sana endişelenmen için bir neden vermiştim ama benim içki içmeyişim başkalarına bağlı değil.
Слушай, я знаю, что давал тебе поводы для беспокойства в прошлом, но моя трезвость ни от кого не зависит, кроме меня.
Tatlım seni seviyor ve anlıyorum ama yarın benim için çok önemli bir gün.
Дорогая, я люблю тебя и слышу тебя, но у меня завтра очень важный день.
Ama bazen beni biyolojik anneleri olmadığım için benim onları sevdiğim kadar beni sevmeyecekler diye korkuyorum.
Но иногда я боюсь, что... они не будут меня любить так же, как я их люблю, потому что я не их биологическая мать.
Özür dilerim, ama bunun benim için olduğuna emin misin?
Извини, но... ты уверена, что это - мне?
Benim fikrim bir abaküs ama telefonunuz için.
Так, моя идея - это счеты, но на твоем телефоне.
Hadi, April, biliyorum dün gece beni kurtardığın sana için borçluyum, ama lütfen benim için son birşey yap.
Ну же, Эйприл, я знаю, я у тебя в долгу, ты спасла мою задницу вчера вечером, но, пожалуйста, сделай это для меня.
Hastalarının bebekleri için en iyisini o biliyor olabilir ama bu evde, o iş benim alanıma giriyor.
Он может и знает, что лучше всего для детей его пациентов. но здесь, дома, это моя территория.
Sana sıkıcı geliyordur muhtemelen ama Betty ve benim için...
Для тебя это, похоже, скучно, но для меня и Бэттс вполне, это просто...
Diyet hapları satmak buraya gelen çoğu ev hanımı için yeterli olabilir. Ama benim zaten bir kariyerim var.
Большинство домохозяек, которые приходят к вам, устраивает продавать диетичекие таблетки, но у меня уже есть карьера.
Ama bana izin vermen lazım sen Libby'e tutunurken, benim de birine tutunmam için.
Но вы должны разрешить мне, чтобы у меня был кто-то рядом, пока рядом с вами Либби.
Ama kızı benim kaçırdığımı düşündüğünüz için buradaysanız,... hayal kırıklığına uğrayacaksınız.
Но если вы здесь, потому что думаете, что это я похитила девочку, то вы будете разочарованы.
Onun iyi bir tabip subayı olduğuna şüphem yok. Ama benim birkaç saat için, biyoenformatik deneyimi olan birine ihtiyacım var.
Уверена, он превосходный бортовой врач, но мне нужен высококвалифицированный эксперт в области биоинформатики лишь на пару часов.
Çoğu benim için canını bile verir ama şüphe duyan birkaç kişi var.
Большинство отдадут свои жизни для меня, но есть некоторые, у кого есть сомнения.
Önemi yok demiyorum ama ona tekniği gösteriyorum ve bu onun için iyi bir şey benim için de iyi.
Конечно, с ним бывает трудно, но я рассказываю ему, что к чему, и это идет ему на пользу. Да и мне тоже.
Benim için sorun yok ama sanki Esposito'ya mı benziyor?
- Да. Мне кажется... или она похожа на Эспозито?
ama benim için değil 17
ama benim 40
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
ama benim 40
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için 458
benim için çalışıyorsun 18
benim için de öyle 36
benim için bir zevk 61
benim için çok önemli 37
benim için dua et 16
benim için değil 209
benim için endişelenme 109
benim için yap 39
benim için 458
benim için çalışıyorsun 18
benim için de öyle 36
benim için bir zevk 61
benim için çok önemli 37
benim için dua et 16
benim için değil 209
benim için endişelenme 109